İpler Galatasaray'ın elinde

30 Kasım 2018

Galatasaray olağanüstü bir dönemden geçiyor. Evet, sıkıntılar üst üste geldi. Bunun detaylarına girmeyeceğim. Her şeye rağmen 30 milyon taraftarıyla beraber kulübün bu sıkıntıların altından rahatlıkla kalkabileceğini düşünüyorum.

Fatih Terim çıldırıyor. Bunu görüyoruz. Devre arasına kadar yapacak pek bir şeyi yok. Bu futbolcularla ilk yarıyı tamamlamak zorunda. Ben yine üstüne basa basa söylüyorum, şampiyonluğun en büyük adayı Galatasaray... Bu takımın kadrosu kesinlikle değişecek, değişmeli de. Sorumluluk almayan, kazandığı parayı hak etmeyen futbolcularla ne kadar iyi hoca olursan ol bir yere gelemezsin. Takımın en büyük ihtiyacı; Ozan Kabak, Ömer Bayram, Nagatomo, Muslera ve Linnes gibi futbolcuların sayısının daha da artması. Başka türlü başarıyı yakalaması zor.

Transferleri hocalar yapsa bu sıkıntılar yaşanmaz. Bütün olay bu. Fatih Terim, geçen sezon transfer döneminde kulübün başında olsaydı eminim şu anda farklı bir takım seyrederdik ve o dönem yapılacak transferler Galatasaray’a on sene hizmet ederdi. Kulübün kasasında da 50 milyon euro para olurdu. Öyle ya da böyle Belhanda, Feghouli, Eren, Maicon ve Fernando inşallah iyi fiyatlara satılır, devre arası Terim istediği

Yazının Devamı

Galatasaray sıkıntılı

29 Kasım 2018

Şampiyonlar Ligi’nin heyecanı, motivasyonu, getirisi çok fazladır. Böyle büyük maçlarda rakip kim olursa olsun, futbolcuların daha istekli olması ve sorumluluk alması lazım.

Yalan yok; Lokomotiv Moskova, sarı-kırmızılıların ayarında bir ekip değil. Ama sahaya baktığın zaman hırsları, mücadeleleri, istekleri rakiplerinden daha çoktu.

Benim anlayamadığım, arkadaşları mücadele ederken Ndiaye, Rodrigues ve Donk kaç haftadır maç yapmıyor. Böyle bir karşılaşmada bütün takımı taşımaları gerekir, ortaya daha farklı bir futbol koymaları gerekirdi. Ama maalesef ortada yoktular. Hele Ndiaye hiç yoktu.

Nagatomo ağır bir sakatlık geçirdi. Ciğeri söndü, toparlandı, kendi arzusuyla oynamak istedi. Ne var ki eski görüntüsü yok. Onyekuru süratli bir futbolcu kabul ediyorum ama boş alan bulup etkili olamadı. Linnes sağ kulvarı iyi kullandı. Sahada en çok mücadele veren sarı-kırmızılı futbolcuydu. Son toplarda ise etkisizdi.

Fernando takımın en büyük yıldızı diyorsunuz, iki haftadır o da bir düşüş yaşıyor. Eren bir türlü etkili olamıyor. Kanatlardan doğru dürüst top gelmeyince, hava hakimiyetini de kullanamıyor. Serdar, Ozan zaman zaman rakip karşısında ağır kaldı.

Fatih Terim, Donk’u da üçüncü stoper

Yazının Devamı

Penaltı ağır bir karardı

24 Kasım 2018

Galatasaray kadro açısından çok sıkıntı çekiyor. Ve iyi takımlar karşısında çok zorlanacaklar. Fatih Terim’in yapacağı hiçbir şey yok. Çünkü en büyük sıkıntı orta sahada çekiliyor.
Düşünebiliyor musunuz; Donk, Ndiaye cezalı, Belhanda ise sakat... Selçuk bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ama artık fizik olarak tempolu maçları kaldıracak gücü yok. Fernando da fizik olarak hazır değil. Böyle olunca da Feghouli’ye çok yük biniyor. İlk yarının en iyisiydi. Defansına yardım etti, hücuma da çıktı. Ama ikinci yarıda o da yoruldu. Ve oyunun hakimiyeti Konya’ya geçti.
Muslera çok önemli kurtarışlar yaptı, Konya’nın da bir topu direkten döndü. Maçı Konyaspor da kazanabilirdi. Ömer Bayram’ın da yükü ağırdı. Kanatlarda çok etkili olan Ömer ve Sukubic’in karşısında oynamak kolay değil. Buna rağmen başarılı bir maç çıkardı.
Takım olarak Galatasaray sezonun en çok pas hatası yaptığı maçını oynadı. Bunun da tek sebebi fizik güçleri mükemmel olan Jevtovic ve Traore’li orta sahaydı. Devamlı baskı yaptılar ve rakibi hataya zorladılar. Çok hızlı oynayan Milosovic, Jahovic ve Ömer Ali ile de Konyaspor devamlı gol aradı.
Galatasaray gol buluncaya kadar bu görüntü devam etti. Önce şunu söyleyeyim, Aykut

Yazının Devamı

Terim zor günlerin adamıdır

23 Kasım 2018

Galatasaray’da yaşanan sıkıntılar üst üste geldi. Bu takım Şampiyonlar Ligi’nde Türkiye’yi temsil ediyor. Büyük bir aksilik olmazsa da yeni yılda yoluna UEFA Avrupa Ligi’nde devam edecek.

Süper Lig’de hiç kimse yanlış anlamasın, ama yine zirvenin en büyük adayı sarı-kırmızılı takım. Kabul ediyorum, sakatlıklar, cezalılar büyük sorun. Hatta öyle bir noktaya geldi ki Fatih Terim kadro kurmakta zorluk çekiyor. Bu bir gerçek. Tabii ki on bir futbolcu bulup sahaya çıkaracak. Fakat Atiker Konyaspor, Lokomotiv Moskova ardından da Beşiktaş derbisi oynanacak. Daha sonra Porto ile burada, Başakşehir ile deplasmanda karşılaşılacak. Bunların hepsi zor maçlar.

Her zaman söylüyorum, şu anda Fatih Terim’in teknik direktör olması 30 milyon taraftarı başka hedeflere götürüyor. Ve herkes o kadar emin ki, bu zorluklara rağmen Galatasaray yüzünün akıyla bunların üstesinden gelecek. Başka takımlara baktığımız zaman zaten ayrıcalık yaratan tek şey Terim’in sarı-kırmızılı takımın başında yer alması. Evet, Terim de zaman zaman sinirlerine hakim olamıyor. Hem kendisi hem takım bundan zarar görüyor.

Ama sevabını, günahını terazinin diğer kefesine koyduğun zaman büyük hoca farkı ortaya çıkıyor. Benim

Yazının Devamı

Galatasaray yıkılmaz!

16 Kasım 2018

Büyük kulüplerin başkanı, futbolcusu, teknik direktörü ne ceza alırlarsa alsınlar hiçbir zaman o camialar yıkılmazlar. Evet, Galatasaray’ın derbinin ardından yaşadıkları hiç hoş değil. Hakikaten can yakıyor...
Bu kulüp Türkiye için, Çanakkale’de şehitler verdi, çok zorluk çektiler. Zamanında üç paraya oynayan futbolcular sayesinde birçok kupa kaldırdılar. Ay-yıldızlı formaya hizmet ettiler, çok da fedakarlık yaptılar. Şimdi bakıyorum da başkanı, teknik direktörü, futbolcusu, ceza aldı diye yerden yere vuruluyorlar. Biraz daha ileriye gideyim, yaylım ateşine tutuluyorlar. Bu hiç hoş değil.
Türkiye’nin üçte biri Galatasaray’ı tutuyor. Çok büyük taraftarı var. Kulübü için, rengi için maddi-manevi her türlü fedakarlığı yapıyorlar. Teknik direktörü 10 maç ceza aldı diye hiçbir zaman bu kulüp yıkılmaz. Hatta sarsılmaz bile. Sıkıntı tabii ki çekiliyor ve bu bir süre daha devam edecek. Ama şunu hiç kimse unutmasın, Galatasaray markasıyla, taraftarıyla her zaman ayakta durmasını bilmiş bir kulüptür. Bunun da altından tabii ki kalkacak.
Kayseri maçında herkes gördü. Teknik direktör tribünde, doğru dürüst forma şansı bulamayan futbolculardan Selçuk İnan, Feghouli, Belhanda ve Onyekuru...

Yazının Devamı

Galatasaray kenetlenmiş

11 Kasım 2018

Her şey de bir hayır vardır. Demek ki, bu yaşananlardan bütün futbolcular ders çıkarmış... Bu sezon Porto maçından sonra gördüğüm en istekli, en gayretli, birbirlerinin kademesine giren, sahada bütünleşen takım dün geceki Galatasaray’dı...
Tabii ki, cezalılar, sakatlar büyük eksik. Ama Fatih Terim’in Ozan, Maicon, Serdar üçlüsü ile defansı kurması... Ömer Bayram’ın solda, Mariano’nun sağda olağanüstü performans ortaya koymaları, Selçuk, Belhanda ve uzun zaman sonra ilk defa oynayan Feghouli’nin mükemmele yakın sahaya koyduğu mücadeleleri, Onyekuru’nun da resmen patladığı bir maç oldu. Allah’ım o ne sürat, ne tempo... Real Madrid’te oynarken Cristiano Ronaldo’yu bana hatırlattı. İkinci golde belki de Selçuk iki seneden beri ilk defa böyle bir pas verdi. Demek ki cezalı ve sakat futbolcuların oynamayacak olmasından sonra artık Selçuk bir kaptan olarak takımına yararlı olmaya karar verdi. Kayserispor karşısındaki bu Selçuk’a şapka çıkartılır. Kusura bakmasınlar ne Fernando, ne Donk, ne de Ndiaye bu Selçuk’u kesemez... Dilerim, bu temposunu devam ettirir...
Feghouli, Belhanda’yı da rahatlatmış... Hani Belhanda’ya kızıyoruz ‘sorumluluk almıyor, mesuliyet almıyor’ diye... Feghouli

Yazının Devamı

Böyle futbol olmaz!

9 Kasım 2018

Olayların damga vurduğu Galatasaray-Fenerbahçe derbisine gittim. Ne umuyordum, neler geldi başımıza... Futbol olarak 65 dakika sarı-kırmızılı takımın tartışılmaz üstünlüğü vardı. Son 25 dakika ise sarı-lacivertliler daha atak, daha galibiyete yakındı.

Sevabıyla, günahıyla 90 dakika bitti. Buraya kadar bir itirazım yok. Ama bitiş düdüğü ile beraber yaşanan rezalet gerçekten çok kötü. Ben şiddetten nefret eden bir insanım. Hele sporda şiddeti kabul edemiyorum. Soldado ile Belhanda’nın itişmeleri, sonra da Jailson’un, Belhanda’ya tokadı. Bunlar terbiyesizce şeyler. Türkiye’ye futbol oynamaya mı geldiler, yoksa ortalığı birbirine katmaya mı?

Bu üç yabancı, iki camia arasındaki yakınlaşmayı savaşa dönüştürdü. Yazıklar olsun. Hele Jailson... Sen kimsin! Elli bin taraftar önünde oynuyorsun ve rakip takımın futbolcusuna maçtan sonra koşup, tokat atıyorsun. Tribündeki seyirciler ya sahaya inse, düşünebiliyor musunuz neler olacağını. Ben yine aklıselim davranan Galatasaraylı taraftarlara teşekkür ediyorum. Daha büyük sıkıntılar yaşayabilirdik.

Bu yabancı futbolcuları maalesef biz iyi yönetemiyoruz. Şu üç oyuncu Avrupa’da böyle davransalar inanın ilk başta kulüpleri onları kovar, daha sonra

Yazının Devamı

Malzeme bu

7 Kasım 2018

Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olabilmek için daha kaliteli futbolculara sahip olman lazım. Galatasaray dün gece yenildi. Hiç oyuncuları kötülemeye gerek yok. Hepsi güçlerinin yettiği kadar, kaliteleri kadar mücadele etti.

Maçın daha dördüncü dakikasında Muslera’nın hatasından gelen şok gol, takımın motivasyonunu bozdu, daha çok risk almasına neden oldu. Kendi alanını boşaltıp, Schalke kalesine yüklendiği zaman da rakibe gol pozisyonları verdi. İşin doğrusunu konuşmak lazım. Belhanda’nın iki güzel pasıyla, Onyekuru ve Rodrigues gol pozisyonuna girdi ama o son vuruşları yapacak becerileri, kaliteleri yoktu. Çünkü bu arenanın çok gerisinde futbolcular...

Hani, “Rodrigues’e 20 milyon euro veriyorlar”, “Sinan’a bütün Alman kulüpleri talip” diyorlar ya... Ben bunların gerçek olduğuna inanmıyorum. Bu haberler menajerlerin şişirmesi... Devler Ligi’nde parlamayan bir futbolcuyu Avrupalıların alması mümkün mü? Alırlar ama çok düşük paraya...

Ozan elinden geldiği kadar mücadele etti, hatalar da yaptı. Daha doğrusu rakip o kadar çabuk ki, Ozan’ın hamleleri zaman zaman ağır kaldı. Serdar da koştu, rakibe bastı ama böyle Schalke gibi futbolu çabuk oynayan takımlara karşı ayakta kalmak kolay değil.

G

Yazının Devamı