Osman Şenher

Galatasaray gibi büyük bir kulübün transferde bu kadar sıkıntı yaşamaması lazım. Evet kabul ediyorum, UEFA ile bir anlaşma yaptı. Buna uymaya çalışıyor. Aksi halde çok ağır cezalarla karşı karşıya kalabilir. Bunu kulübün 2. Başkanı Abdurrahim Albayrak’ın da bilmesi gerekiyor.
Alanya maçından sonra mikrofonlara ‘İki tane santrfor alacağız’ demek dünyanın en kolay işi. Ama bunu yapamamak gerçekten hiç yok yerde taraftarı çılgına çevirdi, yönetime olan güvenler sarsıldı. Bütün plan Feghouli’nin satılmasıydı. Oradan gelecek parayla da transfer yapılacaktı. Bunun olma şansı bana göre %10’du. Cezayirli oyuncu kapı gibi mukavele yapmış, çok büyük ücret alıyor. Kovsan bile gitmez. Bunu 20 sene Galatasaray’da yöneticilik yapmış birisinin hesaplaması lazımdı. Bu işin bir boyutu.
Bir sürü şeyler konuşuluyor. Fatih Terim takımın içinden santrfor çıkaracakmış. Kasımpaşa maçından 4 gün sonra Şampiyonlar Ligi müsabakası oynayacaklar Lokomotiv Moskova’yla. Ne yapacak, üç günde böyle zor bir ligde golcü olarak kimi bulup çıkarabilir. Kimse hayal kurmasın şu anda hocanın elinde bir tek santrfor var, o da Eren Derdiyok. Mutlaka Fatih hoca da şoktadır. Kim ister, gol kralı olmuş Gomis’i gönder,

Alanyaspor karşısında kazanılan farklı mağlubiyet Galatasaraylı futbolcuları rehavete sokmuş. Trabzon gibi zor bir deplasmanda daha az hata yapıp, daha dikkatli oynayacaksın. Temponu da artıracaksın. Evet Belhanda’nın yaptığı büyük sorumsuzluk, rakibin üzerine neden sıçrıyorsun? O topu kazansan ne olur, kaybetsen ne olur? Büyük takıma karşı hele deplasmanda takımını bir kişi eksik bırakmak bana göre çok büyük ihanet.

Galatasaray kötü gününde kabul ediyorum. Orta sahası sıkıntılı, Fernando tek başına. Sosa ve Onazi ile nasıl başa çıkacak? Emre Akbaba, Belhanda hiç yardımcı olmadılar. Hele Faslı oyuncu atıldıktan sonra, bordo-mavililer maçı istediği gibi oynadı, şekillendirdi. Sezon başı hatalar tabii ki olacak. Bütün takımlar hem sahasında hem deplasmanda yenilebiliyor, puanlar kaybedebiliyor.

Trabzonspor dünkü karşılaşmaya daha iyi hazırlanmış. Galip gelmeyi daha çok istediler. İki bekleri Pereira ve Novak, Onyekuru ile Sinan’a hiç atak yaptırmadılar. Eren neredeyse 90 dakikanın tamamında hiç topla buluşamadı. Bu skor da normal.

Ancak Fatih Terim eminim bu kadroyu bir daha gözden geçirecek. Sinan’ı kazanmak istiyor, biliyorum. Ama bu oyuncunun takıma ne katkısı var? Ahmet Çalık iyi

Yeni sezon başladı; transferler, kazanılan, kaybedilen maçlar... Daha şimdiden bütün kulüplerde stres var. Bu konuda Galatasaray çok şanslı. Fatih Terim gibi camianın çocuğu olan birisinin futbol şubesine bakması kulübe çok büyük bir artı getiriyor.

Bakın en büyük rakip Fenerbahçe, daha Cocu geleli 4 hafta oldu, ciddi ciddi tartışılmaya başlandı. Şenol Güneş, Beşiktaş’ı iki kez şampiyon yaptı, Devler Ligi’nde namağlup gruptan çıkardı, o bile tartışılıyor. Galatasaray bu konuda en huzurlu kulüp. Tolga Ciğerci ayrıldıktan sonra bir tweet atmış. Okudum ve çok etkilendim.

Yazısında, ‘Fatih Terim beni karşısına aldı. Uzun uzun futbol oynamam gerektiğini ya da bu sezon forma giymeden 1 milyon 924 bin euro para alıp belki de bir daha futbola dönemeyeceğim konusunda beni ikna etti. Ben de parayı elimin tersiyle itip oynayacağım bir kulübe gitmek için Galatasaray’dan ayrıldım’ demiş.

İşte Fatih Terim’in etkisi bu... Diyorum ya sadece hoca değil çok daha fazlası. Gomis’in gitme olayında ise Fransız futbolcuyu kazanmak için neler yapıldı. Benim kulağıma gelenleri yazsam olay olur. Hoca karşısına aldı konuştu, tekrar futbola döndürmek için sözler söyledi. Sonunda Gomis parayı tercih edince

Her zaman söylüyorum Galatasaray hazır değil. Buna rağmen ilk 3 haftada 9 puan aldı. Dün gece de Alanyaspor karşısında ilk yarıda zorlansa da, tempoyu artıramasa da ikinci yarıda gol olup yağdı.

Evet, sıkıntı büyük. En büyük sıkıntı da orta sahada. Ndiaye’nin gelişi buraya can getirecek, tempo getirecek, pres getirecek. Galatasaray’ın olmazsa olmazı Rodrigues, o da önümüzdeki hafta Trabzonspor maçında oynayacak.

Her şeyden önemlisi, iyi bir santrfor almak için Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim çok büyük savaş veriyor. Şimdiki seyrettiğimiz Galatasaray’ın bunlar ısınma maçları.. İlk yarıya bakıyoruz, Sinan Gümüş, Belhanda ve Eren Derdiyok, bu takımda nasıl oynar diye homurdanıyoruz. İkinci yarı ise soyunma odasında neler oldu bilemiyorum. Fakat bu futbolcular maça damgasını vurdu. Önce Belhanda’yı söyleyeyim, evet, ben de çok eleştirdim kendisini. Ama o ağır aksak oynayan, ikili mücadelelerden kaçan Belhanda gitmiş, sahada savaşan bir Belhanda gelmiş.

Bir kere öncelikle şunu söyleyeyim, Galatasaray’da asist yapabilen, arkadaşlarına en çok pas atabilen oyuncu Belhanda.. Eren’in attığı golde topun ilk çıkışı Belhanda’dan Sinan’a, Sinan’dan Eren’e; harikaydı. Sinan’ın attığı gol, topa

Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın Gündüz Kılıç... Onun bir sözünü hiç unutamam. “Galatasaray’da oynamak için sadece iyi futbolcu olmak yetmez. Karakterin, ahlakın da en üst seviyede olması lazım’ derdi...
Çok doğru bir söz. Emre Akbaba ile Baba Gündüz’ün bu sözleri tam olarak uyuşuyor. Emre hiç yalpa yapmadı, “Ben Galatasaraylıyım. Taraftarı olduğum kulüpte oynamak istiyorum. Bu benim hedefim” dedi ve sözünde de durdu. Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim böyle düşünen bir oyuncuyu kadrolarına kattılar.
Transfere çok fazla girmek istemiyorum. Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu’nun, mukavelesinin bitmesine 1 yıl kala futbolcusunu en yüksek fiyata satmak istemesi en doğal hakkıdır. Hatırlayın, geçen sezon devre arasında “Fatih Terim benim sözleşmesi devam eden futbolcum Vagner Love’a teklif yaptı” diye ortalığı ayağa kaldırmıştı. Halbuki Terim’in böyle bir teklifi yoktu. Daha sonra Love’u iyi bir fiyata Beşiktaş’a yolladı.
Şimdi de Emre Akbaba için Fenerbahçe’nin kapısını çalmasını normal karşılıyorum. Neticede Alanyaspor’a 1 milyon euro fazla para kazandırdı. Burada önemli olan Emre Akbaba artık Galatasaray’ın formasını giyecek mi? Giyecek... Şampiyonlar Ligi’nde

Galatasaray iyi futbol oynamasa da galibiyet serisini devam ettirdi. Göztepe karşısında dün gece de zaman zaman çok zorlanmalarına, rakibe gol pozisyonları vermelerine rağmen 35 bin coşkulu seyircinin desteğiyle galip gelerek üç puanı aldı.

Ama sıkıntı büyük... Fatih Terim, Eren Derdiyok’a şans veriyor, ‘Çık oyna. Gomis’ten sonra golcü sen ol’ diyor. Hiç kimse kusura bakmasın, Eren bu görüntüsüyle Galatasaray’ın çizgisinde değil. Ayakta durmakta bile zorlanıyor. Kesinlikle rakiple ikili mücadeleye giremiyor, girse bile yerde kalıyor. Gomis iyi ya da kötü, problemi var veya yok; o, Eren ile aynı kefeye konamaz. Ve Gomis’in bu sıkıntıları devam ederse, üstüne Galatasaray yeni bir golcü daha almazsa gol yollarında çok sorun yaşayacak.

Aynı sözlerim Sinan Gümüş için de geçerli... Hocan sana şans vermiş; kardeşim temponu artır, daha çok mücadele et. Hele maçın ilk yarısında Sinan defansa hiç gelmedi. Mariano’nun kanadı adeta otoban gibi oldu. Son vuruşlarda Göztepe biraz daha dikkatli ve şanslı olsaydı Kurban Bayramı, Galatasaray taraftarlarına zehir olabilirdi.

Yeni transfer Emre Akbaba... İlk defa büyük takım forması giyiyor. Her topla buluşmasında ‘ben futbolcuyum’ diye bağırıyor. Pas

Süper Lig’de bütün takımlar maddi sıkıntı yaşıyor. Uzun yıllardır mirasyedi gibi dolarlar, eurolar havada uçuştu. Şimdi ise onun acısını çekiyorlar. Avrupa kupalarında oynayacak kulüplerin kadrolarına baktığımız zaman Galatasaray’ı şanslı görüyorum.
Ligin ilk haftası oynandı. Evet, Akhisarspor ve Ankaragücü maçlarındaki futbol ilerisi için ümit vermedi gibi görünse de daha sezon başındayız. Hiçbir futbolcu hazır değil. Konya’nın sahası, Ankara’daki zemin, patates tarlası gibiydi. Zaten bu sahalarda iyi bir futbol oynanmasını beklemek mümkün değil. Oyuncular sakatlanmadan bu maçları tamamlayabildiyse o bile büyük bir başarı...
Geçen sezon da bir sürü şeyler söyleniyordu. Bazı kişiler, “Bu Galatasaray’dan hiçbir şey olmaz. Alınan futbolcular bir işe yaramaz” diyorlardı. Ama usta bir teknik adamın eli değince takım şampiyon oldu. Yine aynı durum... Sorunlar tabii ki var. Ama Fatih Terim bunların üstesinden gelebilecek bir hoca...
Türkiye’de top oynamak çok zor. Düzen, futbol oynamaktan daha çok, oynatmamaya dayalı... Süper Lig’de başarılı olmak için çok üst düzeyde bir mücadele ortaya koymalısınız. Ama Şampiyonlar Ligi’nde karşındaki takım futbol oynamayı düşünüyor, sertlik daha

Galatasaray lige hazır değil. Futbolcuların çoğu formsuz. Mesuliyet almayan yıldızlar var. Hepsini yan yana koyduğumuz zaman bu takımın iyi futbol oynaması da, şu an için mümkün değil. Sorunların en büyüğü santrforlarda. Gomis’i koyuyorsun takıma hiç bir katkı vermiyor. Eren’i koyuyorsun o da hiç bir katkı vermiyor. Uzatmalarda gol atmasına rağmen, bir santrfor ayağında hiç top tutamaz mı? Eren tutamıyor. En etkili olduğu vuruş, kafa vuruşu ama onu da yapamıyor. Rodrigues şımarmış. Topu ayağına alıyor boşta arkadaşı var, vermiyor, ille rakibi geçeceğim diye uğraşırken ayağındaki topu kaptırıyor, karşı tarafın atağına dönüşüyor.
Sinan dün Belhanda’nın yerinde oynadı. Oyundan çıkıncaya kadar ne yaptı, ben bir şey anlayamadım. Ama şurası kesin ki takımına hiçbir katkı vermedi. Onyekuru’nun ilk yarı zaman zaman da olsa etkili olduğu dakikalar var ancak şimdilik fizik olarak hazır değil. Orta sahada Fernando, Donk var. Donk’un defansa yardım ettiğini düşünürsek, Fernando tek başına oyun mu kuracak yoksa rakibi mi kovalayacak? Dün Selçuk ve Belhanda oyuna girinceye kadar çok sıkıntı yaşadı. Yeteneklerini sahaya koyamadı, resmen o da sırıttı.
Samimiyetle söylüyorum ki Fatih Terim’in