Osman Şenher

Taraftar haklı, transfer bekliyor. Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim de kadroyu güçlendirmek istiyor. Herkesin aklı fikri Şampiyonlar Ligi’nde. Hatta öyle bir boyutlara geldi ki bu transfer isteği, Galatasaray Yönetimi zaman zaman eleştiriliyor.
Peki işin doğrusu ne? Anlatayım.. UEFA diyor ki; futbolcu satmadan kesinlikle transfer yapamazsın. Şu an Galatasaray, düşünün Emre Akbaba’ya 3 milyon euro verdi, aldı. Başına ne gelecek biliyor musunuz? UEFA lisansı iptal edilecek. 3 milyon euro UEFA’ya ceza ödenecek ve transfer ettiği futbolcuyu oynatamayacak. Bu şartlarda nasıl transfer yapılır? Herkes zannediyor ki Galatasaray’ın parası yok, transfer yapamıyor. Kesinlikle böyle bir şey yok.
Biraz daha açayım konuyu; bugün Galatasaray Başkanı 1 milyar lira kulübe hibe etti. Bu parayla Galatasaray transfer yapamıyor. O başkanın hibe ettiği para, direkt borçları azaltıyor. Durumun ne kadar vahim olduğunu görüyor musunuz? Evet, transfer yapılacak ben de inanıyorum. Ama nasıl yapılacak? Mutlaka futbolcu satılacak, oradan gelen parayla transfer yapılacak. “Neden transfer yapılmıyor” diye soranlar bu gerçeği unutmasınlar. Önceki yönetimler, 700 bin euroya oynayan futbolcuya 2.5 milyon

Geçen sezonun şampiyonu henüz hazır değil. Akhisarsporlu futbolcular Süper Kupa’yı Galatasaray’dan daha çok istedi. Bilhassa ilk yarı çok net gol pozisyonuna girdiler. Fatih Terim, kulübede çırpınıyor, kendini parçalıyor, değişen bir şey olmuyor. Performans olarak hazır olmayan oyuncular çoğunlukta. Orta sahaya bakıyorsun, takımın olmazsa olmazı Fernando ve Donk geçen sezonki performanslarının yüzde 50’sine gelememişler. Rakip istediği gibi iki pas yapıp Muslera ile karşı karşıya kalabiliyor.
Takımın oyun kurucusu Belhanda kusura bakmasın, Galatasaray forması bu kadar ucuz değil. Çok yüksek ücret alıp hiçbir katkı yapmıyor. Eminim bu futbolcu için Terim’in söyleyeceği çok şey vardır ama yutuyor şu an konuşmuyor. Gomis sahada uyurgezer dolaşıyor. İki kafa topu vurdu, ikisinde de sanki rakip takımın stoperi gibiydi. Kaçırdığı penaltıya sözüm yok, penaltı kaçabilir. Ama oyun içinde hiç yok. Tek bir şut çekmeden bir santrfor nasıl maçı bitirebilir. Fransız forvet bize bunu gösterdi. Anladığım ve gördüğüm kadarıyla oyunu yaşamıyor. Demek ki gitmek istiyor. Konu paraysa yazıklar olsun. Kendisi hazır değilse gidip bu maçta oynamak istemediğini hocasına söyleyebilir. Ama harakiri yapar

Galatasaray geçen yılın şampiyonu... Fatih Terim’in gelmesiyle birlikte futbolcuların performansı arttı ve kupa kazanıldı. Ama yeni sezon Şampiyonlar Ligi var. Unutulmasın çok zor bir kulvar. Bu kadroyla ne kadar başarılı olurlar bilemiyorum. Giden futbolcular olacaktı. Yerlerine genç transferler yapılacaktı. Bunların hiçbiri olmadı. Bir de unutmayalım takımın yaş ortalaması bir hayli yüksek. Üç kulvarda ne kadar mücadele ederler ve başarılı olurlar koca bir soru işareti.
Onyekuru ve Muğdat ikisi de iyi futbolcu. Eminim takıma katkı sağlayacaklar ama onların da zamana ihtiyacı var. Bu zaman ne kadar olur, bilemiyorum. AEK maçına baktığımız zaman defansta, orta sahada, forvette epey sıkıntı var. Serdar, Maicon büyük hatalar yapıyorlar. Evet mücadelelerine, sahaya koydukları performansa sözüm yok ama savunmada kestiğin topu, rakibe verirsen, o top da gol olursa o zaman ortaya koyduğun mücadele de bir işe yaramaz.

Belhanda sıkıntısı
Fernando’ya sözüm yok... Donk da iyi, ufak bir sakatlığı var o da geçecek. Ama Selçuk kusura bakmasın, ne kadar hoca desteklerse desteklesin büyük bir katkısı yok takıma. Belhanda’yı hâlâ çözemedim! Mutlaka iyi futbolcu. Benim görüşüm sorumluluk

Hazırlık maçlarındaki sonuçların hiç önemi yok. Bir takımın hazır olması için 7 hafta lazım. Zaman içerisinde Fatih Terim’in elinde sarı-kırmızılılar daha iyi bir konuma gelecek. Şu anda futbolcular kondisyonlarını artırıyorlar.
Özellikle sakatlık korkusu olduğu için gerçek güçlerini sahaya koymuyorlar. Peki takımda sıkıntı yok mu? Tabii ki var. Ama ben hocanın, defans, orta saha ve forvete yapılacak takviyelerin ardından sorunların çoğunu çözeceğini düşünüyorum. Ekonomik sıkıntılar da var. Hem de had safhada. UEFA denetçileri kulübün başında. Fazladan bir kuruş harcatmıyorlar.
Ama nasıl Onyekuru ve Muğdat gibi iki iyi futbolcunun transferi gerçekleştiyse ben yine genç oyuncuların geleceğini düşünüyorum. Neden olduğunu söyleyeyim... Terim’in elinde çok iyi bir scout ekibi var. Hocanın işaret ettiği futbolcular en az bir senedir izleniyor. Yine böyle kaliteli isimlerin bonservis parası ödenmeden ya da çok az bir miktar verilerek transfer edileceğine inanıyorum.
Muğdat için söylenmedik laf kalmadı. Çocuğa bakıyorum aslanlar gibi çıkıp topunu oynuyor. Adam eksiltmesi, sürati tek kelimeyle harika. Tek eksiği son vuruşlarda. Çok yakında o konuda da kendini geliştirecek. Onyekuru,

Düşünebiliyor musunuz; Galatasaray, Tarık Çamdal ve Yasin Öztekin ile mukavele yapıyor. Kontratlarda imza atıldığı günkü kurdan paralar ödenecek yazıyor. Yani 2014 senesindeki kur neyse bugün de ondan ücretler ödenecek. Peki, Başkan Mustafa Cengiz’den önceki yönetim ne yapıyor. Günlük kur uygulamasından ücretleri ödüyor.

Buradaki zararı hesaplamadım, bilmiyorum. Ama Galatasaray hiç oynamayan, gitmesi istenen bir futbolcuyu mükafatlandırıyor. O zaman kur 3 liraysa, onlar 4-4.5 liradan parasını ödüyorlar. Aynı hatayı Yasin’de de yapıyorlar. Şimdi soruyorum herkese ayıp değil mi, günah değil mi bu Galatasaray’a! Sizler nasıl yöneticilik yaptınız bu kulüpte. Mali işlere kim bakıyordu? İnsanın aklına ‘sanki futbolcuyla ortaklar!’ gibi bir düşünce geliyor.

Şimdi bu paraları tahsil etmek için yönetim belki de mahkemeye başvuracak. Tabii onlar rahat. Ceplerinden bir kuruş para çıkmadı. Kaybolan, harcanan para Galatasaray’ın parası. Taraftar dişinden tırnağından artırıyor, forma alıyor, kombine alıyor... İş bilmez yöneticiler de bu paraları çar çur ediyor. Daha sonrası malum UEFA ile hâlâ uğraşılıyor. Bu yüzden kulüp transfer yapamıyor.

Unutamıyorum, bir ara sarı bileklik yaptılar. UEFA’nın

Galatasaray gerçekten çok zor günler geçirdi ve yine de rahat değil. Ama dışardan baktığım zaman Başkan Mustafa Cengiz, Fatih Terim ve yönetici Abdurrahim Albayrak’ın uyumu, birbirlerine olan saygıları çok değil 1-2 sene içersinde kulüpte çok şeyin değişeceğini gösteriyor. Bu hem manevi nem de başarı anlamında olacak...
Eskiden nasıldı? Çok başlılık vardı, her kafadan bir ses çıkıyordu. Düşünebiliyor musunuz, takım derbi oynayacak üç gün önce kadrosu, sistemi internet sitelerine düşüyordu. Şimdi ise Henry Onyekuru transfer ediliyor, Türkiye’ye geliyor, ondan sonra bizim haberimiz oluyor. Nereden nereye gelindi. Henry açıklama yapıyor: “Beni Fenerbahçe ve Beşiktaş da istedi ama ben dünyanın sayılı hocalarından biri olan Fatih Terim’in Galatasaray’ını tercih ettim. Bütün maçlarını videodan izledim. Taraftar beni etkiledi. Parayı ikinci plana ittim.”
Düşünebiliyor musunuz, bundan sonra sarı-kırmızılıların nerelere gideceğini?
Başkan Cengiz kesinlikle futbola karışmıyor. Futbolla ilgili bütün inisiyatifi ve kararları Terim ve Albayrak’a bırakmış. Hangi futbolcu alınacak, ne kadar para verilecek kesinlikle başkan karışmıyor. Bu da kulübe huzur getiriyor. Deniyor ki başkan amatör

Takım şampiyon oldu ve UEFA’dan az bir ceza alarak kurtuldu. Mali durum ortada. Sıkıntı çok büyük. Buna rağmen iyi bir kadroyla Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmek için Başkan Mustafa Cengiz ve Fatih Terim savaş veriyor.

Galatasaray, Devler Ligi’ne 21 futbolcuyla gidebilecek. Bunun 4’ü altyapıdan olacak. Peki bu şartlarda çok iyi bir kadron olmazsa başarıyı yakalamak kolay mı? İşte şu anda başkan ve hoca bunun hesaplarını yapıyor.

Ama gündem bir anda değişti. Efendim basketbol küçülüyormuş. Kıyametler kopuyor. Tabii bu bilinçli bir şekilde yapılıyor, gayet iyi biliyorum. Başkan çok iyi bir ekonomiyle Galatasaray’ı aldı, daha önce olduğu gibi paraları çarçur ediyor! Hakikaten çok ayıp... Ne yapacak yani, Şampiyonlar Ligi kadrosunu zayıflatıp basketbola mı yatırım yapacak.

Yatırım yapsan ne olur. O da ayrı bir konu. Fenerbahçe’yle, Anadolu Efes’le, Darüşşafaka’yla nasıl başa çıkacaksın. 10 milyon euro harca ligi dördüncü bitir ya da beşinci. Futbolda Şampiyonlar Ligi için de futbolcu alma! Herkes lütfen işine baksın. Önce futbol. Galatasaray Kulübü düzlüğe çıkacaksa futbolla bu iş başarılacak.

Evet, basketbolda sorunlar çok büyük, kabul ediyorum. Ama bunlar bugünün sorunu değil. Bakın

Ben bazı şeylere inanamıyorum. Kötü senaryo yazmakta elimize kimse su dökemez! Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, UEFA’ya gitti. İlk duyduğu laf ‘Siz önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynayamazsınız’ oldu. Adamlar kısıtlamayı 5 milyon euro geçebilirsiniz şartını koymuşlar, bizim çilekçi ve kendini ulema zanneden eski büyük başkanımız 145 milyon euro zarar etmiş.

Her neyse, başkan Cengiz tribünlerde taraftar ortalamasının 42 bine yükseldiğini, storelardan yellow friday ve grey weekend kampanyalarından çok büyük gelir elde ettiğini, takımın antrenmanını bile bir milyon lira ödeyerek 28 bin taraftarın izlediğini, her şeyden önemlisi de 2018’in ilk altı ayında kulübün kar ettiğini anlatıp UEFA’yı belgelerle ikna etmiş. UEFA’da kendisinin sözünü güvenerek bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynama belgesini Galatasaray’a vermiş.

Burada ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Galatasaray Başkanı çok doğru bir insan. Yalan dolan kesinlikle ne konuşuyor ne de konuşmasını biliyor. Aynı şekilde Fatih Terim de başkan gibi. Bu yüzden ilkeler, birliktelikler doğruluk üzerine kurulunca hiçbir tatsızlık olmuyor. Ve burada taraftarın desteği ve inancıyla kazanan kulüp Galatasaray oluyor. Devler Ligi’nde