Fatih Terim’den sihirbazlık bekleniyor. Bu nasıl olacak? İşte futbolcular ortada. İyi ki şimdiye kadar kenarda unutulan Donk var. Terim onu da kazandırmasa demek ki takım yerle bir olacak.
Rakip Kasımpaşa... Kemal Özdeş’e, futbolcularına saygı duyuyorum. Maçı kazanmayı daha çok istediler. Daha hırslı oynadılar, ikili mücadelelerde daha diriydiler. En azından oynadıkları futbol keyif verdi, ümit verdi. Peki sarı-kırmızılı futbolcuların oynadığı futbola ne demek lazım? Taraftara şampiyonluk için umut verdi mi? Koca bir soru işareti.
İlk yarı Maicon iki, Nagatomo bir, Kasımpaşa’nın yüzde 100 gollük şutlarını önledi. Önce şunu söyleyeyim; Donk’u bir kenara ayır, Cim Bom’da orta saha yok. Selçuk, Tolga ve Feghouli’de en ufak bir direnç yok. Mensah topu alıyor elini kolunu sallayarak rakip orta sahadan geçiyor, Trezeguet ve Diagne gollük paslar verebiliyor. Aynı şeyleri Pavelka da yapıyor. Selçuk ve Tolga’nın onları karşılayacak, mücadele edecek gücü yok. Yol geçen hanı gibi...
Sen Galatasaraylı futbolcusun, rakibine baskı yapman, büyüklüğünü göstermen lazım. Maalesef böyle bir görüntü yok. Sol bek Nagatomo, Maicon, Donk ve zaman zaman da Linnes takımlarını ayakta tutan isimlerdi.
Maçın
Hakikaten üzülüyorum. O şanlı Galatasaray, yöneticilerin hataları yüzünden ne hale geldi. Bundan sonra ne olacağı da meçhul. Kimseyi suçlamak istemiyorum. Suçlu belli. Başkan, ‘Riva satılacak’ diyor. Herkes el kaldırıyor. Ardından ‘Florya satılacak’ diyor. Ona da herkes el kaldırıyor.
Borçlanma yetkisi sınırsız veriliyor. Bir tek itiraz eden yok. Peki bunları yapanlar kim? Kulübün sahibi kongre üyeleri. Vermeyin başkanlara bu izinleri. Yıllardır mali açıdan kulübün kötüye gittiği belli. Düzen böyle kurulmuş. Köşe başlarını tutanlar daha hala zarar vermeye devam ediyor. Mali kongre oluyor, 600-700 kişi geliyor. Sabah 10.00’da başlıyor.
Konuşmacılar televizyonların karşısına çıkıp bir şeyler anlatıyor. Saat oluyor 17.00... Herkes canından bıkıyor, salonda kalıyor 150 kişi. Bu 150 kişi de ellerini sonuna kadar kaldırıyor. Bu nasıl bir şey ben anlayamıyorum. Madem bir kongre yapılıyor, başkan konuşur, ondan sonra da oylamaya geçilir. Oylama bittikten sonra isteyen sabaha kadar konuşsun. Yanlış bir sistem.
Denetleme Kurulu ne iş yapar? Türkiye’de bu kurul, yönetime yakın insanlardan kuruluyor, kesinlikle bağımsız değil. Ne iş yapıyorlar? Meçhul... Yanlış harcamalar yapılıyor ya da
Galatasaray, Antalyaspor karşısında bilhassa ilk yarıda oynadığı futbolla hem liderliği yakaladı hem de taraftarını çok mutlu etti. Havanın çok soğuk olmasına rağmen 35 bin taraftar takımını desteklemeye maça geldi. Müthiş bir tezahürat vardı. Başlama düdüğüyle beraber bütün hatlarıyla Antalyaspor’a yüklenen, istekli, arzulu, kazanma hırsı en üst seviyede bir Galatasaray seyrettiler...
Rodrigues uçurtma gibi... Karşısında oynayan bek çok iyi değilse yapacağı hiçbir şey yok... Eskiden bencil davranıyordu... Her yerden şut çekiyordu. Şimdi ise Fatih Terim’in gelmesiyle beraber kafasını kaldırıp harika gol pası vermeye başladı. Gomis’in attığı ilk golde Rodrigues’in pası resmen resital gibiydi... Gomis çok güçlü, hırslı bir futbolcu... Kesinlikle çok büyük bir darbe almazsa yere düşmüyor... Topa da hem sert hem de isabetli vuruyor. Attığı iki golde de kalecinin yapacağı hiçbir şey yoktu...
Belhanda tekniği mükemmel bir futbolcu... O da takımına katkı sağlamak için yürekten oynuyor... Üçüncü goldeki Feghouli’ye verdiği pas tek kalime ile harikaydı...
Galatasaray’ın ileri ucu Gomis, Belhanda ve Feghouli... Çok etkililer ve teknikleri en üst seviyede... Bir de istekli oldukları zaman çok
Galatasaray’da yeni bir algı oluştu. ‘Fatih Terim geldi, takım uzak ara şampiyon olacak, Türkiye Kupası’nı kazanacak, kulübün borçları bitecek, her şey güllük gülistanlık olacak...’
Bu çok tehlikeli bir algı. Bunu başarabilecek bir güç dünyada yok. ‘Yeni başkan geldi, bulsun para’ diyebilirsiniz. Nereden bulacak? Bankadaki bütün krediler kapalı. Riva ve Florya’dan gelecek paranın 91 milyon lirasına eski başkan Dursun Özbek temlik koydurmuş. Ayrıca Sportif A.Ş’nin açık olan 24 milyon liralık kısmına da rehin koymuş.
Stattan gelen kombine ve loca paralarının çoğu alınmış. Az bir bilet satılıyor, buradan gelen para da kırıntı gibi. Taraftar storelardan alış veriş yapsa bile, sadece yaraya pansuman oluyor. Hepsinden önemlisi takımın olmazsa olmazı Ndiaye, diğer futbolcuların geciken paralarını ödemek için satıldı.
16 milyon euroya satmak başarı gibi görülüyor. Ama onun gibi bir oyuncuyu almaya kalksan 40 milyon euro isterler. Alış maliyeti 12 milyon euro. Kulübün kazancı 4 milyon euro... Osmanlıspor’dan alınırken, imza parası adı altında 3 milyon euro ödenen para var. Eski başkan mayısta tekrar aday olacağını söylüyor. Bu şartlar altında nasıl adaylığını açıklayabilir. Kıyamet
Galatasaray ne yalan söyleyeyim beni hayal kırıklığına uğrattı. Rakiplerin puan kaybediyor. Senin, liderliği yakalamak için bir şansın var. Sivasspor karşısında daha hırslı, daha arzulu, daha iştahlı mücadele edeceklerini düşünüyordum. Ama maalesef 75. dakikaya kadar neredeyse rakip kaleye çekilen tek bir şut yoktu.
Orta sahada Tolga ile Donk ikilisi evlere şenlik... Sen Galatasaray forması giyiyorsun, belli ki bir kaliten var. Bir tek olumlu pas çıkmaz mı? Tolga da, Donk da dün gece sınıfta kaldı. Sivas’ın ilk golünde Ndinga yükseliyor, Donk’un da boyu en az rakibi kadar... Ama o seyrediyor, Ndinga kafayla gol atıyor.
İnanın sarı-kırmızılıları tanıyamadım. Mariano uyurgezer gibiydi, çok pas hatası yaptı. Yasin’in oyuna en ufak bir katkısı olmadı. Rodrigues’in daha önceki maçlarına baktığımız zaman onun da takıma katkısı olmadı.
Gomis gibi elinde bir golcü var, bir kere topla buluşturamıyorsun. İnanın olacak iş değil... Selçuk neden oynamadı, bilemiyorum. Belhanda oyuna girdikten sonra konuk ekip daha iyi oynamaya başladı, pozisyonlara girdi, gol attı. Neden Faslı futbolcu bu kadar geç düşünüldü?
Feghouli tekniği mükemmel bir oyuncu ama Sivasspor öyle bir pres yaptı ki, özellikle
Hayatımda ilk defa böyle bir şeye şahit oldum. Taraftar, teknik direktörü göndermek için baskı yapar. Galatasaray’da ise tam tersi oldu. Fatih Terim’i getirmek için dayanılmaz baskı yaptılar.
Zaman geçti... Ankara’dan Engin Sindel, Belgin Önal, Yiğit Türkmen, Sakarya’dan Hasan Emir Onbaş, Bursa’dan Emre Özen, İstanbul’un çeşitli yerlerinden İbrahim Karadeniz, Yüksel Baş, Pınar Berber, Denizli’den Ayşen Yavaş ve milyonlarca kişi sosyal medyayı ayağa kaldırdılar. İnanın mesaj kutum kilitlendi. ‘Terim gelmezse kendimi köprüden aşağı atarım. Kulübün önünde kendime zarar veririm’ gibi bir sürü tehditler... Ben böyle bir şey görmedim.
Aynı taraftar storelara gidip ‘Kaç paramız varsa ürün alacağız’ diye yine ortalığı ayağa kaldırdı. Kombineleri bitirdiler ve stat 40 binin üstünde taraftar topluyor. Bunun tek bir sebebi var. Madem fedakârlık yapan taraftar, en azından futbol şubesi emin ellerde olsun, güvenilir insanlar olsun biz de her türlü fedakârlığı desteği vermeye devam edelim. Florya nereden nerelere geldi. Ve eminim daha iyi olacak. Ama bunun tek sebebi Fatih Terim’e olan güven.
Artık öyle bir noktaya geldi ki yöneticiler hiç kimseyi heyecanlandırmıyor. Çünkü çok hatalar
Galatasaray, Osmanlıspor karşısında bu sezonun en çok gol pozisyonuna girdiği maçlarından birini oynadı. Eren, Gomis, Feghouli, Tolga, Yasin o kadar çok net pozisyonları gol yapamadı. Ya kaleciye nişanladılar ya da topa iyi vuramadılar.
Tabii ki geçen hafta Kayserispor karşısındaki o coşkulu, orta sahası müthiş oynayan takım yoktu sahada... Bilhassa ilk yarı Tolga ve Selçuk çok pas hatası yaptı, rakibine üstünlük kuramadı. Eren Derdiyok’u koca 45 dakika sadece bir kez topla buluşturdular. Eren de o topu Feghouli’ye verdi, Cezayirli de takımın ilk sayısını yaptı.
Latovlevici ne rakip ataklarda ne de ev sahibi ekibin hücumlarında tek olumlu hamlesi ya da ortası yoktu. Çocuk elinden geleni yapıyor ama kapasitesi bu... Bu mevkiye iyi bir sol bek lazım mı? Evet lazım. Hele şampiyonluk düşünülüyorsa mutlaka gerekli.
Denayer çok yürekten oynuyor. Ama zaman zaman öyle fuzuli işler yapıyor ki, bunların bir tanesinde Umar topa iyi vursa konuk ekip skoru eşitleyecekti. Belhanda bu pozisyonda resmen rakibini seyretti. Tolga Ciğerci hiç bir zaman sarı-kırmızılıların olmazsa olmazı olamaz. Evet, mücadele ediyor, koşuyor, iyi niyetine hiçbir şey söylemiyorum. Ancak bu takımın defansının önünde
Sorunlar dağ gibi. Yılların verdiği zarar üst üste geldi, Dursun Özbek nasıl batmış bir Galatasaray’a geldiyse, yeni Başkan Mustafa Cengiz de aynı sorunlarla karşı karşıya.
Her başkan hata yapabiliyor. Özbek de hatalar yaptı. Yanındakilere çok güvendi. Seçim esnafları onu kandırdı. Her branşın başına kendi adamlarını koydu. Storelar yerle bir oldu, basketbol dibe vurdu, sicil kuruluna çok büyük tepkiler vardı... Bunların hepsi üst üste gelince Özbek seçimi kaybetti. Ama yine söylüyorum, Özbek iyi bir Galatasaraylı ve iyi bir insan. Başkan kaldığı süreçte çok fedakarlıklar da yaptı. Fakat dedim ya yanındaki seçim esnafları onu yerle bir etti.
Kime telefon açtılarsa hep geri tepti. Başkan Mustafa Cengiz’in seçimi kazanmasının birinci sebebi daha iyi yönetim kurulu kurmasıydı. Kadrosuna daha güvenilir insanlar aldı. İkincisi ise bu seçim esnaflarına kızanlar, tepki koyanlar doğrudan yeni başkana oy verdiler. İşin gerçeği bu.
Şu anda bakıyoruz, Florya emin ellerde. Fatih Terim hakikaten büyük hoca. Geleli çok kısa bir zaman olmasına rağmen Florya’nın, futbolcuların havası tamamen değişti. Bu daha da iyi olacak. Kayserispor galibiyeti herkese büyük bir özgüven getirdi.
Donk’un,