Cesur yürek lazım!

5 Mayıs 2017

Galatasaray ligi kaçıncı bitirecek bilemiyorum... Önümüzdeki sezon Avrupa kupalarında olacak mı onu da bilemiyorum... Ama şu anda Başkan Dursun Özbek’in önümüzdeki sezon iyi bir kadro kurmak için Tudor ile beraber sıkı çalıştığı kulağıma geliyor.
Taraftar Hagi’yi, Melo’yu unutamıyor. Bu futbolcular takımlarının ‘cesur yüreği’ydi... En az 20 bin taraftar onlar için gelirdi. Kazanma hırsları, arkadaşlarını ateşlemeleri, takım mağlup duruma düşünce verdikleri tepki en üst seviyedeydi. Hiç unutmuyorum, Bursaspor-Galatasaray ile Türkiye Kupası finali oynuyordu. Sabri, sağ bekte çok aksayıp hatalar yapıyordu. Melo, gitti Sabri’nin boğazına sarıldı ve silkeledi. Daha sonra da öpüştüler. Ve o gün Galatasaray kupayı kazanırken Sabri de maçın en iyi isimlerinden biri oldu.
Şu anki kadroda böyle bir futbolcu yok. Sneijder bir ara liderliğe soyundu. Arkadaşları kötü oynayınca agresifleşiyordu. Bu da takıma olumlu yansıyordu. Şimdi o da bıraktı. Uzun zamandan beri Bursaspor maçının ikinci yarısında iki gol pası verdi. Bu da taraftarı mutlu etmek için yetti. Ama hiçbir zaman Sneijder, Melo’nun yaptıklarını yapamaz. Öyle bir gücü de yok. Fizik olarak neredeyse lig bitiyor, daha hâlâ yüzde

Yazının Devamı

Atan kazanıyor!

2 Mayıs 2017

Galatasaray, geçen hafta Fenerbahçe karşısında olduğu gibi gayretli, istekli, takım olarak iyi mücadele etti. Kanatta Bruma çok etkili. Ama her şey bir yana Fenerbahçe karşısında daha iyi oynayıp, gol atamadı, yenildi. Bursaspor önünde yine iyi futbol oynadı ama bu sefer golleri buldu, maçı farklı kazandı.

Igor Tudor’un oynatmak istediği futbolda önce mücadele geliyor. Her hafta da Galatasaray futbolunun üstüne koyarak ilerliyor. Önce şunu söyleyeyim; bu futbolcularla daha iyisini yapamazsın. Her şeyden önce Galatasaray takımı yaşlı. Bir yere kadar mücadele edebiliyor. Ama nedir, dün gece, Bruma sahneye çıktı. Sol kanadı iyi kullandı, 2 gol attı, takımını hücuma taşıdı. Tolga Ciğerci çok istekliydi, dengeli bir futbol oynadı.

Lukas Podolski, fazla topla buluşamamasına rağmen hem gol attı hem de sahada iyi işler yaptı. Garry Rodrigues, Yasin Öztekin’in yerine düşünülebilirdi, en azından bir devre.

Bursaspor çok zayıf bir takım. Eren Derdiyok, her hafta eriyor. Galatasaray, bu çocuğa dünyanın parasını verdi, kötü futbolcu mu, hayır harika bir oyuncu. Ancak Eren oynatılarak kazanılır. En azından böyle zayıf rakiplere karşı neden Podolski-Eren ikilisi oynamıyor, anlamış değilim.

Defansta

Yazının Devamı

Galatasaray’da kurullar göreve

28 Nisan 2017

Galatasaray’da, Divan Kurulu kulübün en saygın birimidir. İyiye gitmeyen bir şey olduğu zaman etkili müdahale edebilecek tek yerdir. Hepsi de saygın insanlardır. Başta İrfan Aktar olmak üzere, Hayri Kozak ve diğerleri herkesin saygı duyduğu kişilerdir. Eski başkan Ünal Aysal, ‘Divan Kurulu beni eleştiriyorsa bu saygın kurumun karşısında duramam istifa ederim’ dedi ve görevi bıraktı.
Bugün kulüpte sorunlar yaşanıyor. Hem de çok büyük sorunlar... Yöneticiler istifa ediyor. Riva ile Florya satılıyor. Ada, Galatasaray’ın diyemeyeceğimiz noktaya geldi. Sakat futbolcular alınıp, çok büyük paralar veriliyor. Bonservisi elinde olan futbolculara, bonservis parası verilip transfer ediliyor. Florya’da 6 ayda bir teknik direktör değişiyor. Tribünde 10 yaşındaki çocuk hüngür hüngür ağlıyor. Önümüzdeki sezon Avrupa kupasına gidebilmek için Fenerbahçe’nin, Başakşehir’i elemesi gerekiyor. Kongre üyeleri birbirine düşmüş, taraftar ikiye bölünmüş. Mali sıkıntı en üst seviyede. Florya’da yerli futbolcuların paralarını alamadıkları söyleniyor. Alp Yalman-Levent Nazifoğlu ekibi getiriliyor, üç ay sonra gönderiliyor.
Avrupa kupalarında yoksun... Türkiye Kupası’nda yoksun. Şu anda ligin

Yazının Devamı

Suçlu kim?

24 Nisan 2017

Galatasaray senede iki antrenör değiştirir. Florya’dan birileri kadro dışı kalır. İki hafta sonra gene ilk 11’e girer. Yani karmaşa. Bu karmaşadan da iyi bir Galatasaray çıkarmak mümkün mü? Çünkü tek düşündükleri şey günü kurtarmak.

Evet dün gece 40 bin taraftarın desteğiyle Fenerbahçe’den daha istekli bir takım vardı. İlk yarı Yasin ve Sneijder’in, ikinci yarı Rodrigues ve Sabri’nin gollük şutlarını Volkan kalesinde devleşerek kurtardı. Skrtel, Kjaer ile beraber neredeyse hatasız oynadı. Muslera’nın kalesinde gördüğü ilk şut 85. dakikada Alper’den geldi. İkincisi de Souza’nın kafasından gol oldu. Souza topa kafa vururken, rakip defansta oynayan futbolcular nerede? Semih, Ahmet Çalık ne iş yaparlar? Veya bu futbolcular bu takımda stoper oynayabilirler mi?

Bakıyorsun Sneijder’e... Kardeşim ya oyna, ya futbolu bırak. Takımına en ufak bir katkısı olmadı. Bruma evlere şenlik. Futbolda bir disiplin vardır. Bu arkadaşımız kafasına göre takılıyor. Takımına da hiçbir katkısı yok. Pas vereceği yerde şut atıyor, şut atacağı yerde pas vermeye çalışıyor. Tolga Ciğerci... Hakikaten bu oyuncuyu Cim Bom’a kim kazandırdıysa o yöneticiyi kulüpten kovmak lazım. Galatasaray’ın hedefleri, vizyonu bu

Yazının Devamı

Futbolcular eserleriyle övünsünler

21 Nisan 2017

Pazar günü Süper Lig’de Galatasaray-Fenerbahçe derbisi var. Dev maça ilgi fazla yok. Eskiden derbi maçları oynanmadan 15 gün önce basında olsun, taraftarda olsun heyecan başlardı. Türkiye’de tek gündem derbi olurdu...

Şimdi bakıyorum iki kulübün seyircisi Türkiye’nin yarısından fazla. Ne Fenerbahçe ne de Galatasaray statlarını dolduramıyorlar. Futbol adına ortaya hiçbir şey koyamıyorlar. Oyuncuların aldığı para, Avrupa’nın büyük yıldızları kadar neredeyse. Düşünün Galatasaray koca Sneijder’i getirmiş. Bunca senedir taraftarların aklında sadece oynadığı Fenerbahçe ve Juventus maçı kalmış. Fenerbahçe’de Robin van Persie ise daha büyük bir yıldız. Bu iki futbolcunun kulüplerine maliyeti 6’şar milyon euro. Ama maalesef futbol olarak ortaya koydukları hiçbir güzellik yok...

İki yıldız da sıradanlaşmış. Tribünlere taraftar bile çekemiyorlar. Tabii bu paraları onlara veren yöneticiler de suçlu. Elbet bir gün biz görürüz ya da görmeyiz bu düzen değişecek. Pazar günkü derbiye yirmi bin seyirci gelecekti. Galatasaray açısından yıkım olacaktı. Ama Fenerbahçe kaptanı Volkan Demirel’in gazetelerde çıkan bir açıklaması (kendisi bu haberi yalanladı) biletlerin bir anda kapış kapış satılmasına yol

Yazının Devamı

Galatasaray'da büyük ihanet

14 Nisan 2017

Dursun Özbek, ne düşüncelerle kulübe başkan oldu, şimdi ise gelinen noktaya bakın. Ve buna ‘dur’ diyemeyen bir konuma geldi. Galatasaray’a herkes ihanet ediyor. Hiçbir şeyi saklamaya gerek yok, her şey ortada... Futbolcular, canı isteyince oynuyorlar. Hocaları biraz fazla antrenman yaptırınca, disiplin uygulayınca Florya’daki profesyoneller ayağa kalkıp ‘Ya Tudor, ya biz’ diyebiliyorlar.

Onlara kızmıyorum. Düzen böyle kurulmuş. “Ya bizim dediğimizi yaparsın ya da Prandelli, Hamza Hamzaoğlu, Mustafa Denizli ve Riekerink gibi seni de göndeririz” diyorlar. Hiçbir teknik direktör bu derebeyleriyle başa çıkamıyorlar. Bu düzende çıkamamaya devam edecekler. Bir gün efsane başkan Ali Şen ile sohbet ediyordum, meşhur teknik direktör Herrera kendisine demiş ki; “Büyük hoca yoktur. Büyük başkan ve yönetimi vardır.”

Galatasaray’da yaşananlar da bu... Başkan Dursun Özbek’in kontrolü elinden kaçtı. Bu saatten sonra da toparlanması mümkün değil. Levent Nazifoğlu, başkanın isteğiyle göreve geldi, daha sonra da gönderildi. Nazifoğlu ayrıldıktan sonra açıklama yapıyor ve “Transferleri ben yapmadım. Suçu üstüme aldım. Transferleri yapanlar bu işten menfaat sağladı. Yine devam ediyorlar. Antalya

Yazının Devamı

Galatasaray bitmiş!

11 Nisan 2017

Galatasaray’ı şu ortamdan çıkaracak bir teknik direktör daha dünyaya gelmedi. Ben hayatımda ilk defa yenilmek için sahaya çıkan futbolcular topluluğu gördüm. Hakikaten yazık bu Cim-Bom’a. Yönetim Prandelli’yi, Hamzaoğlu’nu ve Riekerink’i gönderdiği gibi sezon sonu Tudor’u da gönderir, kendini kurtarır. Peki bu Galatasaray’ı kim kurtaracak? Rezalet yaşanıyor. İnsanlar gerilmiş, çıldırma noktasına gelmiş. Futbolcular koşmuyor, oynamıyor, mücadele etmiyor. Umurlarında da değil.

Umut olarak Tudor geliyor. Sert yapıyor olmuyor; yumuşak yapıyor olmuyor. Üstüne üstlük TRT’ye çıkıp açıklama yaptı. Her mevkiye futbolcu bakıyormuş. Sarı-kırmızılı topçular cin gibidir. Sen dediler her mevkiye futbolcu mu bakıyorsun? Biz de oynamayız. Kim çözecek bu işi? Hırvat teknik adam Karabük’ün hocasıyken stoper Barış’ı hata yaptı diye bir salladı, ikinci yarı harika oynadı. Semih dün gece ayakta uyuyor. Hatalar yapıyor, takımına iki tane gol yediriyor. Tudor neden sessiz kalıyor?

Maça başlarken Sneijder ile Podolski kulübede. Hadi buna itiraz etmiyorum. Peki ikinci yarıya başlarken 2-0 yeniksin. Rakip kaleye bir kez gidebilmişsin. Neden Sneijder ve Podolski’yle ikinci yarıya başlamıyorsun! Neler oluyor,

Yazının Devamı

Florya’da Terim kanunları

7 Nisan 2017

Fatih Terim’in Galatasaray’daki yeri farklıdır. Dişiyle tırnağıyla kazıyarak çok büyük başarılar yaşadı, yaşattı. En büyük özelliği de iş ahlakıdır. Onun döneminde hiçbir zaman Florya’da futbolcuya dayalı düzen olmadı. Şimdi Tudor’un da yapmak istediği bu... Ve şu ana kadarki görüntüsüyle bunu başardı.
Yıllardır gruplaşmalar, kavgalar, küslükler yaşandı. Şimdi hepsi yavaş yavaş bitiyor ve Galatasaray mantığı yerleşiyor. İsmi cismi ne olursa olsun sahada yüreğini ortaya koymayan futbolcu kadroya giremeyecek. Bunun ilk belirtilerini görmeye başladık. Linnes, Ahmet Çalık ve Semih, Adanaspor maçındaki görüntüleriyle patlama yaptılar. Selçuk da kendini toparlama yolunda bayağı bir mesafe kaydetmiş. Josue, takımın bir parçası olmak üzere. Eren’in temposu, hırsı çok artmış. Belki gol atamadı, ama Adanaspor defansını resmen dövdü.
Podolski’yi zaten beğenirdim. İki ay sonra ayrılacak olmasına rağmen hocasıyla olan iyi diyaloğu, iş ahlakı alkışlanacak düzeyde. Rodrigues eksikleri olmasına rağmen müthiş gayretli ve çabuk. Daha da iyi olacak. Ben Sinan Gümüş’ten de aynı gayreti bekliyorum. Tudor’un sisteminde koşacaksın ve çalışacaksın. Tabii formayı istiyorsan. Bu kuraldan kaçış yok.

Yazının Devamı