Galatasaray korkmaz, korkutur

3 Şubat 2017

Galatasaray iyi oynar, kötü oynar... Şu an puan cetveline baktığımız zaman ligin üçüncüsü. Liderle arasında 5 puan var. İki hafta sonra da Beşiktaş ile TT Arena’da oynayacak. Kazanırsa puan farkı ikiye inecek...
Önce şunu söyleyeyim; kadro olarak Türkiye’nin ve yabancıların en iyileri Galatasaray’da. Bu takım Akhisar’a karşı oynadığı futbolu kime karşı oynarsa oynasın kaybetmez. Hücum gücü müthiş. Bruma, Podolski, Eren, Yasin, Rodrigues, Sinan, Sneijder... Böyle bir forvet hattı hangi takımda var? Ülkenin en çok gol atan takımı yine Galatasaray. O zaman geriye ne kalıyor, yürek. O yürek de teknik direktörde varsa ligi şampiyon olarak kapatırlar.
Riekerink’in en büyük sorunu bu. Senin elinde müthiş bir kadro var. Sen rakiplerden korkarak sahaya çıkıyorsun. Bu takım hücum oynarsa rakip korkar kapanır. Ama Hollandalı ne yapıyor? Orta sahada topu gezdirip, geri pas, yan pas oynatıyor. Evet top daha çok kendilerinde kalıyor ancak girdiği gol pozisyonlarına bak, rakipler daha çok şans buluyor. Yanlışlık burada. Riekerink büyük takım gibi oyuncularına futbol oynatırsa, TT Arena’da 40 bin taraftar olur. Şampiyonluğun da en büyük adayı olurlar. Korkak oynatırsa üç hafta sonra Cim-Bom

Yazının Devamı

Büyük usta Sneijder

29 Ocak 2017

Sarı-kırmızılılar, Karabük maçının yarasını, dün gece Akhisar karşısında sardı. Bu sezon ilk defa böyle istekli, coşkulu, yardımlaşan, bencil oynamayan, sadece hücumu düşünen bir Galatasaray seyrettik.

Sneijder çok büyük usta... Hatta şöyle diyeyim, takımın olmazsa olmazı... Atılan altı golün neredeyse hepsinde Hollandalı futbolcunun katkısı var. Takımını hücuma çıkarıyor ve öyle asistler yapıyor ki, sadece topa vurmak kalıyor.

Podolski hücumda takımın ikinci büyük parçası... Verkaçlarda, rakibi eksiltmede Alman yıldızın çok büyük payı var. Galatasaray Yönetimi takımlarının şampiyonluk yarışının içinde olmasını istiyorsa kesinlikle Podolski’yi satmamaları lazım. Ara transferde hangi oyuncu gelirse gelsin onun yerini dolduramaz.

Bruma bilhassa maçın ilk yarısı takımı için oynadı, bencil davranmadı, iki gol attı ve resmen rakibin defansını dağıttı, nakavt etti. Böyle oynayan bir futbolcuyu kimse eleştirmez. Portekizlinin en büyük sorunu istikrar. Bir hafta iyi, ikinci hafta sahada geziniyor.

Yasin de Cim Bom’un olmazsa olmazlarından. Çok gayretli, hırslı, tekmeye kafa uzatıyor. Selçuk, Josue de dün takımının iyilerindendi.

Tabii bunda yeşil-siyahlıların çok kötü futbolu da etkili oldu.

Yazının Devamı

Galatasaray'ın sorunu Aysal mı!

27 Ocak 2017

Temcit pilavı gibi ne zaman kulüp sıkıntıya düşse Ünal Aysal lafı ortaya atılıyor. 17 kupa kazandırmış bir başkanı taraftar unutabilir mi? Mümkün mü bu...

Aysal, kulübe zarar verdiyse genel kurulda ibra edilmemesi gerekirdi. O günü hiç unutmuyorum. Herkes alkışlayarak Aysal’ı ibra etti. Fatih İşbecer, benim beğendiğim bir yöneticiydi. İşbecer, ‘Galatasaray’a kim zarar verdiyse, bulalım ve bu insanları deklare edelim’ dedi. Sonra ne oldu, Fatih İşbecer kendini bir anda kapının önünde buldu. Resmen istifa ettirildi.

Şimdi Aysal dönemine ait dosya Başkan Dursun Özbek’in elinde ve bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadı. Geçmiş olsun... Artık bu saatten sonra her sıkıntıda Aysal’ı gündeme getirmek bana göre acizliktir. En önemlisi de Galatasaray’ın bugünkü sorunu Aysal değilki.

Karabük ile maç yapıyorsun. Senin takımın 105 km koşuyor, Karabük ise 119 km. Takımda bir santrfor var, Eren Derdiyok. O da kulübede oturuyor. Takım 85 dakikada mağlup duruma düşüyor, Teknik Direktör Riekerink hemen Eren’e sarılıp ‘Oyuna gir bizi kurtar’ diyor. Karabük maçının en iyisi Yasin, hırsıyla, attığı golle takımını rakip sahaya taşıyan tek futbolcu. Riekerink, Yasin’i oyundan alıyor. Rodrigues çok iyi bir

Yazının Devamı

Büyük rezalet!

22 Ocak 2017

Galatasaraylı futbolcular çok büyük bir kulüpte top oynadıklarının farkında değil. Teknik direktörleri ise düşünün Kardemir Karabükspor’dan bile korkuyor.

Maçın hakemi ise tam evlere şenlik. Cüneyt Çakır’a bizim göz bebeğimiz diyoruz ama maalesef o övgüleri geri alıyorum. Galatasaray aleyhine öyle bir penaltı veriyor ki rakip futbolcu faul yapıyor, Cüneyt hoca penaltı veriyor. Demek ki artık o da bazı şeylerini kaybetmeye başlamış.

Galatasaray’ın bu tempoyla zaten rakibini yenecek hali yok. Takımda bir tane golcü var; Eren Derdiyok.. Adam 85 dakika kulübede oturuyor.

Ne zaman takımı 2. golü yiyor, mağlup duruma düşüyor, psikolojik olarak bitmiş Eren’i son 5 dakika oyuna alıyor, bizi kurtar diyor. Yasin Öztekin, dün Galatasaray’ın en iyisiydi. Şahane bir gol attı. Golde el yok, tertemiz gol, Avrupavari. Sahada basmadık yer bırakmadı.

Yasin’i oyundan alıyor.. Bu nasıl hocalık? Lukas Podolski, golcü değil ki, son adam olamaz ki.. Eren’in arkasında oynasa hiç olmasa rakip defansa baskı yaparlar.

Ama maalesef hoca bunları düşünemiyor, görmüyor. Bruma; ben bu kadar basiretsiz bir futbolcu görmedim. Dün yoktu takımda. Karşısında iyi bir bek vardı; Kerim Zengin. Bruma’ya nefes aldırmadı. Bruma

Yazının Devamı

Kavgadan sıkıldık

20 Ocak 2017

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı severim. Kolay değil, 3 Temmuz gibi bir kumpasın altından kalkmak. Bu olayları yaşayan bir insanda ne sinir kalır ne psikoloji.

Ama bir gerçek var. Artık Türkiye değişti. Bağırarak, suçlayarak hiçbir şey kazanamıyorsun. Başkan feryat ediyor. Haklı olduğu taraflar da var. Evet, hakemlerimiz hata yapıyor. Bu hatalar Beşiktaş’ın, Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın aleyhine de oluyor lehine de. Yalnız şunu söylemek gerekir. Bu hatalar oldukça inanın en çok üzülen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’dir.

Yıllardır bu hatalarla yaşıyoruz. Her hatadan sonra ‘futbolu idare edenler gidecek, yerine başkaları gelecek’ deniyor. Böyle bir şey olmaz. O zaman kulüplerini idare eden başkanlar da birçok hata yapıyorlar. Onlar da her hatalarında gidip, yerine başkalarının gelmesini istemek doğru mu? Böyle tartışmalar futbolumuza çok büyük zarar veriyor. Basketbol maçlarında tribünler doluyor. Aynı seyirciler futbol maçlarına gelmiyor. Neden? Kulüpler bunu araştırmalı. Hakemler kadar futbolcular da suçlu, yöneticiler de...

Bu nasıl çözülecek? Kulüpler Birliği adında bir kuruluş var. Çok da başarılı işler yapıyorlar. O çatı altında samimiyetle bütün

Yazının Devamı

3 puandan fazlası

15 Ocak 2017

Galatasaray’ın bir çok sorunu varken, Konya gibi iyi bir takımı deplasmanda yenmesi büyük başarı...

Galatasaray çok mu iyi futbol oynadı? Hayır... Hele ilk yarı neredeyse atağı yoktu. Konyaspor çok net üç gol pozisyonuna girdi. Ama futbol bu, atamadılar.

İkinci yarı Josue’nin yerine oyuna giren Rodrigues dengeleri takımı lehine bozdu. Sarı-kırmızılıların en büyük sıkıntısı rakip kaleye gidememek. Bruma oynamayınca bu daha çok ortaya çıktı. Ancak yeni transfer Rodrigues, hem Bruma’nın yokluğunu doldurdu hem de futbolun takım oyunu olduğunu gösterdi. Sabri’ye verdiği gol pasını alkışlamak lazım. Aynı pozisyonda Yasin veya Bruma olsaydı mutlaka kaleye şut çekerdi. Yeni transfer, kafasını kaldırdı, müsait durumdaki arkadaşını topla buluşturdu ve takımına üç puanı kazandırdı.

Bir devre oynamasına rağmen sarı-kırmızılılara çok yararlı olacağını, rakip takımların dengesini bozabileceğini gösterdi. Bir tek Rodrigues ile Galatasaray’ın uçacak hali yok. Takımın santrforu ayakta sallanıyor. Eren çok net pozisyonlarda topa vuramıyor. Ya formsuz ya da sıkıntısı var.

Selçuk takımın kaptanı... Belki en çok koşan futbolcusu da... Ama öyle bir noktaya gelmiş ki, bütün futbol becerilerini kaybetmiş. Ne

Yazının Devamı

Transfere gerek yok!

13 Ocak 2017

Galatasaray Yönetimi iyi transferler yapıp şampiyonluk yarışının içinde olmak istiyor. Peki bu nasıl olacak? Önce şunu söyleyeyim; bütün hesaplar Podolski’nin Çin’e gidip kulübüne 7 milyon euro kazandırması üzerine yapıldı.

Peki gider mi? Bunu bilemiyorum. Podolski, Alman basınına, “Çin çok uzak. Ben iki saatte Almanya’ya gidiyorum. Mukavelemin sonuna kadar Galatasaray’da kalacağım” diyor. Karakter olarak ‘kulübüm benden para kazansın’ düşüncesinde olan bir oyuncu değil. Gitse bile o 7 milyon euronun 4’ünü cebine indirir.

Yönetim böyle bir oyuncuya güvenip nasıl transfer yapabilir? Bu takımın şampiyon olması için en az 5 futbolcuya ihtiyacı var.

Defans evlere şenlik, rakibin her atağı gol oluyor. Muslera bile buna çare olamıyor. Sağ bek yok. Eren, beklenen performansı gösteremiyor. En ufak bir gayreti de yok. Bu 5 futbolcuyu Galatasaray nasıl transfer edecek?

Ben yönetimin yerinde olsam transfere para harcamak yerine, önce futbolcumun parasını öderim. Takımın içinde huzuru sağlarım, ‘Madem Galatasaray forması giyiyorsunuz, çıkın adam gibi oynayın’ derim. Bunu söyleyecek bir teknik direktör yok. Takımı toparlayacak bir sportif direktör de yok. Riekerink’in futbol aklıyla Ronaldo’yu,

Yazının Devamı

Galatasaray transfer yapamaz

6 Ocak 2017

Devre arası transfer dönemi başladı. Yine bir sürü isimler konuşuluyor. Önce Galatasaray’ı anlatayım. UEFA’nın pençesi kulübün üzerinde. Çok büyük bir maddi sorun var. Ve bunun yanında Brezilya’dan, Yunanistan’dan, Arjantin’den birçok futbolcu ile görüşüldüğü yazılıyor.

Şu ortamda Galatasaray nasıl transfer yapabilir. Bir tek yolu var. Bruma’yı, Podolski’yi satarsın, kasana para girer. Bu gelirle de çok kaliteli olmasa da oyuncu alırsın. Podolski’yi Çin’den istiyorlarmış. Düşünebiliyor musunuz, Podolski gibi bir adam ‘Ben Çin’e gideyim, kulüp para kazansın’ der mi? Gitmeye niyeti olsa bile transferin son gününü bekler, Galatasaray’ın alacağı 6 milyon euro bonservis parasının 3’ünü de cebine koyar, ancak böyle gider.

Bruma’yı isteyenler olabilir. Ama ben tahmin etmiyorum, Avrupa’dan bir kulüp Bruma’ya 15 ya da 20 milyon euro bonservis parası versin. Bakın farkındaysanız, biz bu filmi geçen sezonun devre arasında da gördük. Bir sürü futbolcu ismi geçti, işe yaramayan Donk ile Linnes alındı, Burak gibi bir yıldız satıldı, Mustafa Denizli gibi büyük bir hoca ‘Ben bu takımla hiçbir şey yapamam’ dedi ve ayrıldı. Anlayacağınız yine aynı senaryo.

Transfere en çok ihtiyacı olan kulüp hangisi?

Yazının Devamı