Ozan Akarı

Yanlış zamanda yapılan ve çözülmesi mümkün olmayan bir büyü Elif'in yaşamını kâbusa çevirir. 'Musallat 2-Lanet'te karanlık geçmişiyle yüzleşmek için yola çıkan genç kadını kötü sürprizler beklemektedir...

'Fal baktıran ve büyü yaptıran Kuran-ı Kerim'e inanmamış olur. Hadis-i Şerif'

Musallat 2-Lanet
Elif(Türkü Turan) dışarıdan bakıldığında mutlu bir hayatı varmış gibi görünür fakat sürekli olarak gaipten sesler duymakta, sık sık nefes darlığı yaşamakta ve rüyalarında anlamsız kâbuslar görmektedir. Elif'in cevabını bulamadığı bu kötü olayların nedeni geçmişinde yapılan çok büyük bir hatadan kaynaklanmaktadır. Yanlış zamanda yapılan çözülmesi mümkün olmayan bir büyü vardır. Elif yaşadığı kâbustan kurtulmak ve karanlık geçmişiyle yüzleşmek için bir yolculuğa çıkar. Ancak, bu yolculukta hiç beklemediği kötü sürprizlerle karşılaşacaktır.

Filmden iki buçuk atarak çıktım
"Bir buçuk saat değil, aylar sürecek derin bir korku! Eve dönünce sinemadakinden daha fazla korkacaksınız!" Bu cümleleri filmin basın bülteninden aldım. İlk okuduğumda pek bir ümitlenmiştim. Çünkü Musallat'ın ilk filmi çok iyiydi. Final sahnesi(Cin ve insan karışımı bir yaratığın doğması) çok etkileyici

Sıradan bir hayat süren Will'in yaşamı trajik bir olayla altüst olur. İntikam almak isteyen Will Gerard yasadışı bir örgütle anlaşır ama adaletin bedeli ağır olur. 'İntikamın Bedeli' soluksuz bir gerilim...

"Dünya kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."
Albert Einstein

Seeking Justice-İntikamın Bedeli
Will Gerard (Nicolas Cage) kendini mesleğine adamış bir İngilizce öğretmenidir. Başarılı bir müzisyen olan karısı Laura (January Jones) ile mutlu bir evliliği vardır. Ancak, bir gece yaşamları korkunç bir olayla altüst olur. Provadan çıkan Laura ağır bir cinsel saldırının kurbanı olur. Karısının durumunu öğrenmek için telaş içinde hastanede bekleyen Will'in yanına iyi giyimli bir adam (Guy Pearce) gelir ve ona adaleti derhal yerine getirmeyi teklif eder. Will teklifi kabul eder ve yasal olmayan yollardan düzen sağlamaya çalışan bir yeraltı örgütünün içine düşer...

Dublörler çok belli oluyor!
"İntikamı kendi başınıza sağlamaya kalkarsanız başınıza neler gelebilir?" sorusunun cevabını 'İntikamın Bedeli'nde buluyorsunuz. Eğer sevdiklerinizin başına bir iş gelirse, ne olursa olsun adaleti kendi başınıza sağlamaya

Annesini öldürenlerden intikam almak için yola çıkan bir adamın hikâyesinin anlatıldığı 'Immortals- Ölümsüzler' müthiş görsel efektleriyle gözünüzü bir an bile kırpmadan izleyeceğiniz bir macera filmi

Immortals- Ölümsüzler

Merhametsiz, kana susamış Kral Hyperion (Mickey Rourke) ve ölüm saçan Heraklion ordusu Yunanistan'ın her köşesini yakıp yıkmakta ve kayıp olan Epirus'un yayını aramaktadır. Kral Hyperion yenilmez yaya sahip olduktan sonra Olimpos'un Tanrıları'nı devirerek dünyanın tek hâkimi olmayı planlamaktadır.

Taş ustası olan Theseus (Henry Cavill) Kral Hyperion'un istilasında annesini kaybedince intikam yemini eder. Phaedra (Freida Pinto), Theseus ile karşılaştığında onun yıkımı durdurabilecek tek insan olduğunu anlar. Phaedra'nın yardımıyla Theseus yoldaş toplamaya başlar. Artık insanlığın geleceği için savaşmanın zamanı gelmiştir.

Görsel efektleri etkileyici

The Adventures of Tintin- Tenten'in Maceraları

Genç muhabir Tenten (Jamie Bell) içinde asırlık gizemi barındıran bir maket gemi bulmasıyla İvan İvanoviç Sakharine'in (Daniel Craig) hedefi olur. Bu kötü adam, Tenten'in 'Kızıl Rackham' adlı korsana ait paha biçilmez hazineyi çaldığına inanmaktadır. Köpeği Milu'nun, geçimsiz Kaptan Haddock'un (Andy Serkis) ve Dupond ve Dupont adlı savsak dedektiflerin (Simon Pegg ve Nick Frost) yardımıyla Tenten,

fırtınalı denizlerden Kuzey Afrika'nın kızgın çöllerine kadar dünyayı bir baştan bir başa dolaşarak

nefes kesen bir maceraya atılır.

Görüntüler şahane gerisi bahane

Tenten'in maceralarını Steven Spielberg'ün filme çekeceğinin ilk duyduğumda, "Spielberg yine harikalar yaratır" demiştim. Ancak, üç boyutlu animasyon "The Adventures of Tintin- Tenten'in Maceraları"nı izlediğimde çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. İzleyenleri maceradan maceraya götüren filmin kendisi değil, bilgisayar efektleriydi. Biz sanki büyük maceraya atılmıyoruz, efektlerinin birbirleriyle yarışmalarını izliyoruz. Çünkü sinemadan çıktığımda aklımda kalan tek şey, "Acaba hangi sahne daha güzel di?" sorusu oldu.

"Okuduğum ilk macerasından beri, Tenten

Dalton kardeşlerden Avarel, tutulduğu ceza evinden büyük bir tünel kazarak Ankara'dan firar eder.
Red Kid, Avarel'in peşine takılırken Ankara Emniyeti’nden Behzat Ç.'de ikisini takibe alır...
Behzat Ç: Seni Kalbime Gömdüm

Yapılan bir ihbar üzerine Gençlik Parkı'na giden cinayet büro ekipleri, gömülü bir tabut bulur. İçinde bir kadın cesedi vardır. İlk incelemede kadının canlı canlı gömüldüğü ortaya çıkar. Yaşlı kadın emekli bir polisin annesidir. Behzat Ç.(Erdal Beşikçioğlu) annesini kaybeden bu emekli polisi araştırırken bir takım engellemelerle karşılaşır. Emekli polis, teşkilat içinde 'Avarel Memduh' olarak bilinmektedir, suçu üstlenen kişi ise kendisine Red Kid demektedir.
Behzat Ç., Harun, Hayalet ve Akbaba'dan oluşan ekibiyle Ankara'yı didik didik ederek Red Kid'in suç ortakları olan Gorbaçov Hasan ve Pembo'ya ulaşmaya çalışır. Olay Yeri İnceleme Şubesi'nin genç komiserlerden Songül de onlara yardımcı olmaktadır...
Dizinin izleyicisi hedef alınmış

İki küçük kıza musallat olan bedensiz bir varlığın neler yapabileceğini gözler önüne seren
'Paranormal Activity 3' şoke eden görüntüleriyle geceleri uykularınızı kaçıracak...

'Paranormal Activity 3'

Bir korku ya da gerilim filmini oluşturan en önemli özellik gerçekliktir. Bu gerçeklik izleyeni öyle bir etkiler ki haftalarca başınızı yastığa koyamaz ve arkanıza bakmadan yürüyemezsiniz. Karanlık görünce içiniz ürperir. Aklınız hep, izlediğiniz görüntüleri hatırlar. Yerinizde duramazsınız. İşte ben böyle olduğumda bir film gerçekten korku filmidir.
Son yıllarda beni bu denli etkileyen film serisi 'Paranormal Activity'dir. Gerçeklik hissi çok yüksektir. Zaten bunu yaratmak için de el kameralarıyla bol bol amatör çekimler kullanılmıştır. Film boyunca gerilim yavaş başlar ve zamanla yükselir. Sonunda da adeta zirve yapar. O zirveyi gördükten ve sinemadan çıktıktan sonra gece olmasını asla istemezsiniz.

Etkileyici sahneler

Küresel bir salgınla karşı karşıya kalan dünya ülkeleri daha ne olduğunu bile anlamadan milyonlarca insanı adını bile bilmedikleri bir virüse kurban verir. Tek çareleri birisinin tedaviyi bulmasıdır...

Contagion- Salgın

Beth Emhoff (Gwyneth Paltrow) Hong Kong'daki bir iş gezisinden evine döndüğünde birden hastalanır.
Kocası(Matt Damon) ve doktorlar ne olduğunu bile anlamadan Emhoff hayatını kaybeder. Çok geçmeden, başkaları da aynı gizemli semptomları göstermeye başlar:
Yoğun öksürük ve ateş, ardından gelen nöbet, beyin kanaması ve ölüm.
Chicago, Londra, Paris, Tokyo, Türkiye ve Hong Kong derken, vakaların sayısı hızla artar. Bir vaka önce dört, sonra on, ardından yüzler ve binler olur. Salgın dünya üzerindeki tüm ülkelere yayılır. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ndeki (CDC) araştırmacılar mutasyon geçirmekte olan bu benzersiz biyolojik patojeninin kodunu çözmek üzere harekete geçer. Amaçları salgını durduracak bir tedavi yöntemi bulmaktır.

Biri evli diğeri bekar iki yakın arkadaşın bir kaza sonucunda birbirlerinin bedeninde uyanmasını
anlatan 'Hayat Sana Güzel' eğlenceli, komik ve bol kahkahalı bir Hollywood seyirliği...

The Change Up- Hayat sana güzel

Birlikte büyüyen Mitch (Ryan Reynolds) ve Dave (Jason Bateman), çok yakın iki arkadaştır. Dave evli, üç çocuk babası ve çok çalışan bir avukatken; Mitch hiç evlenmemiş ve doğru düzgün bir işte çalışmamıştır. Mitch'e göre Dave'in her şeyi vardır, güzel karısı Jamie (Leslie Mann), ona tapan çocuklar ve prestijli bir hukuk şirketinde yüksek maaşlı bir iş. Dave'e göre de Mitch'in zorunluluk ya da önemli şeyler içermeyen stressiz hayatını yaşamak, hayal gibi bir şeydir. Bir gün bu hayal gerçekleşir ve iki arkadaş beraber geçirdikleri bir gecenin sabahında birbirlerinin bedeninde uyanırlar.

Her yere işeme cin çarpar!