Küresel bir salgınla karşı karşıya kalan dünya ülkeleri daha ne olduğunu bile anlamadan milyonlarca insanı adını bile bilmedikleri bir virüse kurban verir. Tek çareleri birisinin tedaviyi bulmasıdır...
Küresel bir salgınla karşı karşıya kalan dünya ülkeleri daha ne olduğunu bile anlamadan milyonlarca insanı adını bile bilmedikleri bir virüse kurban verir. Tek çareleri birisinin tedaviyi bulmasıdır...
Contagion- Salgın
Beth Emhoff (Gwyneth Paltrow) Hong Kong'daki bir iş gezisinden evine döndüğünde birden hastalanır.
Kocası(Matt Damon) ve doktorlar ne olduğunu bile anlamadan Emhoff hayatını kaybeder. Çok geçmeden, başkaları da aynı gizemli semptomları göstermeye başlar:
Yoğun öksürük ve ateş, ardından gelen nöbet, beyin kanaması ve ölüm.
Chicago, Londra, Paris, Tokyo, Türkiye ve Hong Kong derken, vakaların sayısı hızla artar. Bir vaka önce dört, sonra on, ardından yüzler ve binler olur. Salgın dünya üzerindeki tüm ülkelere yayılır. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ndeki (CDC) araştırmacılar mutasyon geçirmekte olan bu benzersiz biyolojik patojeninin kodunu çözmek üzere harekete geçer. Amaçları salgını durduracak bir tedavi yöntemi bulmaktır.
Sanki oyuncu bombardımanı
Rahmetli babamdan aldığım sinema derslerinden birisi şuydu: Eğer bir filmde birbirinden ünlü isimler konserve kutuları gibi yanyana diziliyor ise o film çok iyi değildir.
Benim için kısa, net ve vurucu bir dersti. Bunu aklımın bir köşesine yazdım ama unutmuştum. Taaki 'Salgın' filminin afişinde Marion Cotillard, Matt Damon, Laurence Fishburne, Jude Law, Kate Winslet ve Gwyneth Paltrow gibi birbirinden ünlü isimleri bir arada görünceye kadar...
Her şey tam da babamın dediği gibiydi. Zaten hemen herkesin bir kere duyup(Bir virüs hızla yayılır. İnsanların elinden hiç bir şey gelmez. Dünya büyük bir tehlike altındadır) aşina olduğu konu yeniden sinema perdesindeki yerini almıştı. Peki fark neydi? Hiçbir görüntü yönetmeninin çekemeyeceği resimlere mi sahipti? Ya da anlatım dili çok mu farklıydı? Ya da yönetmen harikalar mı yaratmıştı?
Bu soruların cevabı koca bir sıfırdı.
'Tehdit' filmini anımsatıyor
'Contagion- Salgın' 1995 yapımı 'Outbreak-Tehdit' filmini çok anımsatıyor. 'Tehdit'te de birbirinden ünlü oyuncular yer almıştı: Dustin Hoffman, Rene Russo ve Morgan Freeman.
Bir kasaba ölümcül bir virüsle karşı karşıyaydı ve virüs için bir aşı geliştiriliyordu.
'Salgın' da ise tüm dünyayı kapsayan bir virüs karşımızda. Doktorlar yine tedavi için savaşıyor.
Senarist Scott Z. Burns'un 'Salgın'ı çok zorlanmadan yazdığına bahse girerim.
Unutmadan söyleyeyim, 1995'li yıllarda 'Tehdit' filmini izlediğimde çok etkilenmiştim. Hatta 'Tehdit'de hasta bir adam sinema salonunda öksürerek tüm virüsü yayıyordu. Film ara verdiğinde genç bir kız öksürdüğünde herkes korkup, ona bakmıştı. Kız da, alerjisi olduğunu söylemişti.