Dünyanın aşı tercihleri ve sorular...

20 Ocak 2021

Türkiye, Çin’de üretilen koronavirüs aşılarından sadece Sinovac’ın ürettiği aşıyı satın aldı.

Oysa Sinopharm’ın ürettiği bir başka aşı daha var.

Bu aşı, hem Sırbistan, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kolombiya, Peru gibi birçok ülkede yaygın olarak kullanılıyor hem de yüzde 79.34 gibi yüksek bir koruyuculuk oranına sahip.

Türkiye, bu aşıdan almayı neden düşünmedi acaba?

Türkiye’nin satın aldığı Sinovac aşısı diyelim ki en güvenilir aşı.

Çin firması Sinovac, lojistik gerekçelere dayanarak bu aşıyı Brezilya ile ortak üretme kararı aldı.

Meksika, Arjantin ve Venezuela da Sinovac’ın ortak üretim yapabileceği ülkeler arasında gösteriliyor.

50 milyon doz aşıyı teslim alacağı tarih belirsiz olan Türkiye ortak üretim koşullarını hiç konuştu mu acaba?

Yazının Devamı

Fahrettin Bey’e aşı soruları

17 Ocak 2021

Türkiye, yeni üretim tipi olarak bilinen mRNA aşılara çok fazla güvenmiyor diyelim. Varsayalım ki Pfizer-BioN-Tech aşısının geç alınma ve Moderna aşısının hiç alınmama nedeni de bu güvensizlik.

- Rusya’nın ürettiği Gameyala aşısı, Belarus’tan sonra bir Avrupa Birliği üyesi Macaristan’dan da onay aldı. Bu da Çin’den aldığımız gibi bir viral vektör aşısı. Bu aşıdan almayı düşünüyor musunuz?

- Tıpkı Çin’den aldığımız aşılar gibi bir başka viral vektör aşısı da Oxford Üniversitesi’nin İtalyan ilaç firması Astra Zeneca ile ortaklaşa ürettiği aşı. Bu aşı bilinen en ucuz aşı. Aşıyı geliştiren Prof. Dr. Sarah Gilbert kendi üçüzlerine de ürettiği aşıyı uyguladı. Türkiye bu aşıdan almayı düşünüyor mu?

Vatandaşa aşılanma çağrısında bulunmak iyi ama olmak isteyen aşı bulamıyor.

Çin’den bir daha ne zaman aşı gelecek onu da bilmiyoruz. Piyasada Çin üretimi aşıyla aynı şekilde üretilmiş iki aşı daha var ama o firmalardan neden aşı almadığımızı da bilmiyoruz.

Siz bize

Yazının Devamı

65 yaş üzerini vuralım gitsin

15 Ocak 2021

İstanbul İl Hıfzıssıhha Kurulu, 15 Ocak’tan itibaren 20 yaş altı ve 65 yaş üzerinin toplu taşıma kullanmasını yasakladı.

Aslında 65 yaş üzerine böyle çektirmek yerine hepsini vuralım gitsin.

Şakası bile iğrenç ama bir kararı alırken, enine boyuna düşünmek gerekiyor.

Mesela İstanbul’da, kış mevsiminde daha çok emeklilerin yaşadığı Adalar ilçesinde oturanlar ne yapacak?

Vapur toplu taşıma aracı değil mi?

“Vapura binemiyorlarsa, motora binsinler” diyenler çıkacaktır, geçmişte de “Ekmek yoksa, pasta yesinler” diyen biri vardı.

Belki de koronavirüs bir mutasyon daha geçirmiştir ve Türk tipi koronavirüs vapurda bulaşıp, motorda bulaşmıyordur.

Ama bir sorun daha var, Burgaz ya da Kınalı’da oturan birisi sağlık hizmeti almak için Büyükada’ya ancak vapurla gidebilir, tüm adalara sefer yapan motor yok.

Yazının Devamı

Bedava olanın güvenliği olmaz

13 Ocak 2021

Bedava tuvalet kaldı mı, kalmadı...

Bir bardak su da parayla, bilene adres sormak da...

Çöpün bile parayla satıldığı gerçek dünyada yaşayıp, sanal dünyada bedava yaşadığımızı zannetmek ne büyük çelişki.

Akıllı cihazlarımız, para vermediğimiz uygulamalarla dolu ama bu onların bedava oldukları anlamına gelmiyor.

Bedava hizmet karşılığında, telefon rehberimizi, IP numaramızı ve daha bir sürü bilgiyi veriyoruz karşı tarafa.


Yazının Devamı

Boğaziçi Üniversitesi olayına tersten bakış

10 Ocak 2021

Tüm Türkiye’de adı şu an en fazla bilinen üniversite rektörü Boğaziçi’ne atanan Melih Bulu. Boğaziçi gibi marka bir üniversiteye atanmış olmak Melih Bulu’nun şansı mı, şansızlığı mı orası biraz karışık zira arşivlerde çok az konuştuğumuz rektörler ve icraatları var.

Türkiye’de büyük bir üniversitenin rektörü bir holdingde görev yapan arkadaşını üniversiteye genel sekreter yaptı, rektörün oğlu da söz konusu holdingde işe başladı.

Bir başka üniversitenin rektörünün, dekanlık yaptığı sırada 28 adayı eleyip, oğlunu başında bulunduğu fakülteye araştırma görevlisi olarak aldığı ortaya çıktı.

Bir başka rektör, eşini tarif eden öğretim görevlisi kadrosu çıkarmıştı. Neyse ki YÖK görevine son verdi.

Bir başka rektör kardeşi ve yeğeni için kadro açtırmakla kalmamış, 10 yıllık makam şoförünü de bir fakültenin genel sekreterliğine atamış.

Bir başka rektör yardımcısı kardeşini yüksekokul müdürü, kızını da Almanca okutman yapmış.

Makam

Yazının Devamı

Pınar’ın özel hayatı, Pınar’ın sosyal medya hesabı

8 Ocak 2021

Pınar Gültekin, öyle vahşi bir cinayete kurban gitti ki hikâyesini öğrendiğimiz andan itibaren hepimizin kızı, kardeşi, arkadaşı oldu; davası hepimizin davası haline geldi.

Pınar’ın babasının dava sürecine dair çabasını büyük bir acıyla takip ediyorum günlerdir.

Canım acıyor zira Pınar’ın cinayetinin ardından sosyal medya hesabında, annesi haricinde arkasında yeterince durulmadığını gösteren mesajları vardı.

İçinde “Keşke ölmeden önce...” cümlesi olan bir yazı kaleme almaya karar vermiştim.

Pazartesi günkü duruşmadan sonra bu duygumu yazacaktım.


Yazının Devamı

‘Seçim olacağı açıklansa darbe olmazdı’ yanılgısı...

6 Ocak 2021

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “Seçimle iktidar değişimi darbeyi engellerdi” diyor. Oysa tarih tam aksini söylüyor. Seçim tek başına darbenin önüne geçmeye yetmiyor işte. Hatta seçimden bir hafta sonra seçim sonuçlarını beğenmeyenler yine süngü gösterebiliyor

27 Mayıs, Türkiye’de her zaman darbeyi destekleyenler ve darbeye karşı çıkanlar iki taraf olarak tartışıldı. Oysa durum hiç de öyle değil. Mesela darbenin başına geçirilen Cemal Gürsel, sonuna kadar idamlara karşıdır. Hatta 4 Ağustos 1961 günü, Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol ile görüşür ve bu fikrini söyler. 18 Nisan ve 21 Haziran 1961 günlerinde de Yassıada Komutanı Tarık Güryay ile aynı konuyu konuşur, hatta “İdam çıkarsa, istifa ederim” der. Gidişatı değiştirme gücü olmayan sadece Gürsel değildir. CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün infazların yapılmaması için yazdığı mektup da, Milli Birlik Komitesi’nin mahkeme kararlarını görüştüğü toplantıda

Yazının Devamı

Koronavirüs kumarı oynamaya değer mi acaba?

3 Ocak 2021

İngiltere, Pfizer-BioNTech aşısının 2. dozunu yapma aralığını üç haftadan 12 haftaya çıkardı.

Bilim adamlarının iddiası, aşının ilk dozunun gerekli korumayı sağladığı, ikinci dozun koruma süresiyle ilgili olduğu.

İngilizler bu sayede iki kat daha fazla insanı aşılamayı umuyorlar.

Eğer bu iddiada olan bilim insanları haklılarsa, koronavirüsün seyri ciddi anlamda değişebilir.

Düşünsenize, aşılanan insan sayısı iki katına çıktığında bulaş oranı da yarı yarıya azalır.

Avrupa Birliği, üç hafta arayla, iki doz aşılama hesabıyla, 2021 sonuna kadar nüfusun ancak yüzde 50’sinin aşılanacağı projeksiyonuna sahipti.

Hem o projeksiyon değişir hem de dokuz haftalık ek sürede diğer aşıların da sisteme dahil olması kolaylaşır.

Ancak ortada ciddi riskler de var.

Yazının Devamı