Galatasaray derbisi, Fenerbahçe için bu ligde "Varım veya yokum" maçıydı. Fenerbahçe, o maçta inanılmaz efor sarfetti. Özellikle oyunun üçte birlik bölümünü, on kişiyle oynadığı için, belki de derbi maçı futbolcuların kariyerleri boyunca en çok koştukları 90 dakika olmuştu.
Bu yorgunluğun Samsunspor maçını etkileyip etkilemeyeceğini merak ediyorduk. Takımın yüzde 80’ini etkilemiş. Fizik olarak derbiden Ogün ve Serhat, biraz da Stevic az hasarlı çıkmışlar. Diğer oyuncular çok yorgunlardı. Konsantrasyonda aslında sorun yoktu. Samsun sınavının çok önemli olduğunu onlar da biliyordu.
Fenerbahçe’nin en büyük şansı, dar kadrolu rakibinin, dört önemli oyuncusunun sahada olmamasıydı. Dolayısıyla çaylak oyuncuların fazla olması nedeniyle, maçın devamında ve sonlarına doğru, tecrübeli taraf avantaj yakaladı.
Aslında Lorant sahaya yanlış kadro sürdü. Hatırlarsak; Galatasaray maçının ikinci yarısında Washington değişikliğinin olumlu olduğunu, çünkü Galatasaray’ın defansının orta sahada oynadığını dile getirmiştik. Bu sayede Ceyhun, Tuncay, Yusuf ve Serhat gibi oyuncular çok geniş alan bulmuş, pozisyon zenginliği galibiyeti hazırlamıştı.
Samsunspor’un maç öncesinde stratejisi belliydi. Kendi alanında sıkışacak, fırsat bulunca kontratakla gol arayacaktı. Dolasıyla Fenerbahçe’nin, bu çabuk oyuncularıyla şans bulamama olasılığı vardı.
Oysaki Lorant, Washington ile başlasaydı, Fenerbahçe’nin ilk yarıda oyunun hakimi olması ve organize paslarla ceza sahasının on metre dışına kadar rahat gelmesi kaçınılmazdı. İkinci yarıda Washington değişikliği bunun en doğru göstergesi. Brezilyalı belki kanatlanıp uçmadı, ama en azından kapanan takıma karşı vücudunu dayadı, kafaya çıktı, toplar indirdi. Bu da Serhat ve Ceyhun’u markajdan kurtardı.
Fenerbahçe, Lorant döneminde ilk kez dörtlü savunmayla başladı maça. Rakip tek forvet oynadığı için doğru karardı. Ancak çalışılmadığı için, Adana maçında yenilen golün fotokopisi, yine Ali Güneş’in kademe hatasından yendi. Ali Güneş’in bunda suçu yok. O orta saha oyuncusu.
Fenerbahçe, ikinci yarıda oyun disiplininden kopmasına rağmen Washington’un oyuna girmesiyle ve özellikle de Ogün’ün maçı çevirme uğruna gösterdiği yüksek performansla hedefe ulaştı. Ogün’ün hırsı şuursuz oyunu, üç puana dönüştürdü.