Rıdvan Dilmen

Rıdvan Dilmen

rdilmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


Lorant da kadro dışı
Allah, Allah. Böyle bir şey ne duydum, ne de gördüm. Eğer yazılanlar doğruysa, - ki doğru herhalde, kimse itiraz etmedi - Lorant’ın izin verdiği Fenerbahçe takımı pazartesi günü birden bire antrenmana çıktı. Futbol takımlarında teknik direktörler program yaparlar, bu sezonluk olur. Ama maç programındaki değişikliklere göre de haftalık programı yaparlar. Bunu da oyuncularına iletirler.
Lorant da bu izin günlerini değerlendirmek, belki de transfer görüşmesi yapmak için Almanya’ya gidiyor. Oyuncular da izine... Bu da çok doğal...
Birden bire hocanın haberi yokken, ani bir kararla pazartesiye antrenman konuyor. Bazı futbolcular evlerinden, bazıları cepten haberdar ediliyor. Belki de İstanbul dışına gidenlere de apar - topar ulaşılıyor ve antrenmana çağrılıyor.
O yetmiyor bir de Adana maçının kaseti seyrediliyor.
Lorant antrenmana salı günü katılıyor. Oyuncular, "Çok ağır idman yaptık, bugün bize bindirme" diyorlar.
Ey sevgili Lorant. Bu kadar olaydan sonra bavulunu alıp gitmediğine şaşırıyorum. Bulmuşsun Apo’yu, Oktay’ı gönderiyorsun. Ama sen de bir günlük de olsa kulüpte kadro dışı kaldın!
Bu inanılmaz olay doğruysa, yorum sizlerin...

Bir kalecinin iyi olup - olmadığı özellikle geçmiş dönemlerde Trabzon deplasmanında belli ve ölçü olurdu. Trabzon’un en güçlü döneminde, 1600 tane korner atıp, hücum yaptıkları için maçları kaybetseler dahi rakip kaleciler beş yıldız alırdı.
Bir de Mondragon’a bakalım:
Galatasaray:1 - Diyarbakır:0... Karşılığı; maçın adamı Mondragon... Brugge:3 - Galatasaray:1 maçın adamı yine Mondragon. Galatasaray sezon başından beri çok ofansif oyuncu ile oynadığı zaman Mondragon dört yıldız alıyor.
Mondragon’un iyi maçları:
Örnek 1: Galatasaray:0 - Barcelona: 2. İkinci yarıda Sarı - Kırmızılı ekip defansa dönmeyen Hasan - Felipe ve iki forvet ile oynadı.
Örnek 2: Diyarbakırspor maçının ilk yarısı: Yine Hasan Şaş, Felipe ve iki forvet.
Örnek 3: Brugge - Galatasaray maçının ikinci yarısı.
Mondragon’un vasat oynadığı maçlar ve bölümler:
Örnek 1. Galatasaray: 0 - Barcelona 1 ilk yarısı. Bir tane top geldi, gol oldu.
Örnek 2: Galatasaray:1 , Diyarbakır :0 ilk yarısı.
Örnek 3: Brugge: 3- Galatasaray:1 İlk 20 dakika... Bu bölümlerde Galatasaray koşan orta saha ile oynadı. Bu örnekler çerçevesinde Fatih hoca net bir karar veremedi. Çünkü Fatih hocanın inandığı çok önemli bir felsefe var. Ofansif oyuncuya defans üretmek kolaydır. Bu sezonki kadroda Felipe, Arif, Christian, Hasan Şaş gibi oyuncular top rakipteyken arkadaşlarına yardımcı olmadılar.
Yedi gün içindeki iki maçta da...

Fenerbahçe:5 - Ankaragücü:1... 1988/89 sezonunda Kadıköy’de rakibimiz Ankaragücü. İlk yarı rakip 10 kişi kaldı, biz de öndeyiz. İkinci yarı Ankaragücü defansı çizgi halinde orta sahaya çıkıyor, benle, Aykut, Oğuz’un o mükemmel ara paslarıyla iki - üç dakikada bir 40’ar metre depar atıp, kaleciyle karşı karşıya kalıyoruz. 1, 2, 3, 4, 5, 6 derken, maçın sonlarına doğru yardımcı hakem nefes nefese kan - ter içinde beni yanına çağırdı; "Rıdvan yeter artık, beni bayılttınız" dedi. Başka bir şey söylemişti ama ancak böyle tercüme edebiliyorum. Bizimle birlikte koşup; ofsaytı takip ettiği için yan hakemin depar atmaktan mecali kalmamıştı. İsyanı bunaydı.
Serhat kardeşime duyurulur. Pozisyonu iyi alırsa Türkiye’nin en iyi santrforu olur.