Herhalde maçın en ilginç noktası Fenerbahçe’nin 1,5 orta ile oynamasıydı. Serhat, Revivo ve Ortega, orta sahayı desteklemeden ilerde kalmayı tercih edince, sadece Stevic ile Ceyhun, Elazığspor’un dört futbolcusuyla baş etmeye çalıştı. Lorant’ın böylesine garip ve yanlış karar vermesi, takımını rakibin tarzına mahkum etmesi, inanılır gibi değil. Alman hocanın, maç öncesinde rakibi hiç incelemediği, sistemlerini öğrenmediği o kadar belliydi ki, ben kendi adıma, forma renklerini bile bildiğinden şüpheliyim.
Böyle bir düşünce artık Dünya’nın hiçbir takımında yok. Geçen hafta Barcelona’nın yıldızları, Kluivert, Luis Enrique ve Saviola da aynı tarzda oynuyorlardı ama top rakibe geçtiğinde üçü birden geri dönüp, defansa katkı yapıyordu.
Fenerbahçe’nin öne geçtiği ilk yarının son üç dakikasında, Ümit Özat’ın takımın kaderini değiştirdiğini gördük. Libero kimliğinden sıyrılıp, orta sahayı desteklemeye karar verince, orta sahada dengeyi kuran Fenerbahçe, kalite farkı ile iki gol birden buldu. Ümit maç boyuncu mükemmel oynadı. Maçı çeviren kararı ile Fenerbahçe "yeni" teknik direktörünü de kazandı.
Elazığspor bu dakikalarda korkmadan oynasa, rakibini yenmek istese 2 -3 farka birden ulaşması işten değildi. Alan savunmasını tercih ettiler ve bire birde kuvvetli olan Ceyhun ile Ortega adam eksiltince çok zor anlar yaşadılar. Yine de ikinci ligden gelen kadrosunu bozmayan, fazla takviye yapmayan bir ekibin, Fenerbahçe’yi kendi sahasında bu kadar zorlaması ve goller bulması takdir edilmeli.
Ortega bu maça çok asıldı. Topu kaptırdıktan sonra, oyunda görünmese bile gol için çok zorlama yaptı. Top taşıdı, boşlukları değerlendirdi, hırslı oynadı. Yaptırdığı yüzde yüz bir penaltıyı da hakem vermedi. Ortega bu tip maçlarda hep etkili olur, ama onu zorluk derecesi yüksek maçlarda da takımını rahatlatan oyuncu olarak görmek istiyoruz.
Ceyhun’un da sahanın en iyi isimlerindendi. Fenerbahçe, bu oyuncunun üzerinde durmalı. Çıkışa geçtiği bir dönemde, verilen şansta ısrar edilirse, Ceyhun takım için çok önemli bir kazanç olur.
Jonhson’u transfer etme kararını verdiğimde, "Bu baltayı neden alıyorsun?" diye bana çok baskı yaptılar. Ancak; geçen üç yılda zora giren tüm maçlarda kritik golleri atan hep Johnson oldu. O gün, bana bunları söyleyenlerin, şimdi ne düşündüklerini çok merak ediyorum.
Fenerbahçe dörtlü oynayan her takıma karşı, her maçta çok zor anlar yaşar. Kenar yönetim, o kadar kararsız ki; düşünün skor 2 - 2’ye geldiğinde yanlarına Washington’u çağırdılar, o anda üçüncü gol geldi, "Otur, Tuncay gelsin" dediler. Lorant’ın kafasında ne bir kurgu var, ne de plan. Cem Karaca’nın sakatlandığının bile farkına yarım saat sonra farkına varabildi.