Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Türkiye'ye gelmeden önce ziyaret ettiği İsrail'deki temasları, Bush yönetiminin İsrail - Filistin meselesinde artık iyice devreye girdiğini ortaya koydu.
Cheney'nin Kudüs'teki basın toplantısında "ABD ateşkes çabalarını önümüzdeki günlerde ve haftalarda aktif olarak sürdürmeye kararlıdır" şeklindeki ifadesi, Washington'un Ortadoğu stratejisinde bir değişikliğe işaret ediyor.
Bush yönetimi bir süreden beri İsrail - Filistin çatışmalarını uzaktan izliyor, dikkatlerini daha çok Irak üzerinde topluyordu.
Cheney 12 günlük turuna çıkarken, bölge ülkelerinin liderleri ile öncelikle Irak sorununu görüşmeyi planlamıştı. Ancak Ortadoğu'ya ayak bastıktan hemen sonra, burada tüm dikkatlerin Filistin sorunu üzerinde toplandığını ve herkesin ABD'nin Irak'ı bırakıp bu konu ile uğraşmasını beklediğini gördü.
Washington mesajı algılamış görünüyor. Artık ABD Ortadoğu'da devrede...
* * *
SON birkaç günde olayların hızlı akışı, Filistin lideri Yaser Arafat'ı öne çıkarmış bulunuyor. Hem de - ABD'nin değişen politikası sayesinde - avantajlı olarak...
ABD yönetimi, başta özel temsilci General Anthony Zinni'nin, ardından Başkan Yardımcısı Cheney'nin temasları ile, Şaron hükümeti üzerinde yoğun baskılar yaptı. İki hafta önce Batı Şeria ve Gazze'de amansız askeri operasyonlar başlatan Şaron, bu baskılar sonunda geri adım atmak zorunda kaldı. İsrail, Filistin bölgelerinden kuvvetlerini geri çekmeye başladı ve ateşkese razı oldu. Daha da önemlisi, Şaron ev hapsinde tuttuğu ve devre dışı bırakabileceğini sandığı Arafat'ın serbest dolaşım hakkını teslim etti ve böylece haftaya yapılacak Arap Birliği toplantısı için Beyrut'a gidişine de yeşil ışık yaktı.
Bu gelişme, ABD'nin geçen hafta BM'den Filistin devletinin kurulmasını öngören bir karar suretine önayak olmasının ve dün de Cheney'nin İsrail'in yanında bir Filistin devletinin varlığından söz etmesinin ışığında, daha da önem kazanıyor.
Bunun anlamı, Arafat'ın yeniden "dirilip" güç kazandığıdır.
Bundan çıkan diğer bir sonuç da, Bush yönetiminin Arap - İsrail anlaşmazlığında daha dengeli - ve şimdi daha atak - bir tavır aldığıdır...
* * *
GENERAL Zinni'nin ve ardından Cheney'nin gayreti ile iki tarafın kabul ettiği ateşkes hali devam edebilecek ve sükunet ortamında barış müzakereleri başlayabilecek mi?
ABD diplomasisinin şimdi hedefi bu. Ama 18 aydır devam eden İsrail - Filistin çatışmaları sürecinde, bundan önce varılan dokuz ateşkes mutabakatının çok kısa ömürlü kaldığını anımsamamak olanaksız. Şimdi de, sanki daha önce defalarca seyredilmiş olan bir band, tekrar başa alınıyor ve aynı kısır döngü ile karşılaşılıyor: Önce tam sükunet sağlanıp da mı masaya oturulmalı, yoksa hemen masaya oturulup da sükunet mi sağlanmalı? Birincisi Şaron'un, ikincisi ise Arafat'ın tercihi...
Şaron'u İsrail tanklarını geri çekmeye ve Arafat'ı serbest bırakmaya razı ettikten sonra Cheney dün basın toplantısında Arafat'a dönerek kendisinden terörist eylemlerin önlenmesi için "yüzde yüz gayret" beklediğini söyledi. Yani şimdi inisiyatif Arafat'ta. Cheney'nin gezisinin ardından ABD dengeli biçimde devrede kalırsa, bölgede sükunet ve uzlaşma umutları artacaktır.