Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan Ecevit'in ABD ziyareti konusunda yapılan değerlendirmeler de aşağı yukarı bu doğrultuda.Oysa, bu tür dış temasların sonucunu, beklentilerin ne "lçüde gerçekleştiğine g"re incelemek gerek. Ancak bunda da makul beklentileri (yoksa birtakım boş umutları değil) esas almak şart... Ecevit'in ABD gezisi "ncesinde, "zellikle bazı işadamlarının ve bir kısım basının beklenti çıtasını çok yüksek tutması, "rneğin tekstil kotalarından FMS kredi borçlarına kadar bazı ekonomik konularda arzulanan sonucu ziyaretin başarısı için adeta bir kıstas gibi g"stermesi, yanıltıcı oldu. O kadar ki, Başbakan Washington'a hareket ederken uçakta verdiği demeçte, beklentilerin şişirilmemesi gerektiği uyarısında bulunmak ihtiyacını duydu...* * * BU kıstasa g"re, Ecevit'in ABD'deki g"rüşmelerinden tatminkar sonuçlar alındığı s"ylenebilir. Bir kere ziyaretin genel havası çok olumlu oldu. Bunda bir yandan 11 Eylül sonrası d"nemde ABD'nin Türkiye'ye verdiği "nemin, "te yandan Türkiye'nin izlediği politikaların (içteki reformlardan Kıbrıs g"rüşmelerinin başlatılmasına kadar) büyük etkisi olmuştur. Bush'un Ecevit'e "vgüler yağdırması bunun bir g"stergesidir. ABD tarafı, Ankara'nın duyarlılıklarını ve "nceliklerini "zellikle dikkate almıştır.Ziyaretin Türkiye açısından en tatminkar sonucu kuşkusuz Ecevit'in de defalarca vurguladığı "stratejik ortaklığın ekonomik boyutu"nun yaşama geçirilmesidir. Şubat ayından itibaren çalışmalarına başlayacak olan Ekonomik Ortaklık Komisyonu, Türkiye'nin ticaret, yatırım vs. alanlarındaki isteklerinin nasıl ve ne "lçüde gerçekleştirilebileceğini ele alacaktır.Bu konuda elbet ki, Ecevit'in bu seyahatinden hemen cebinde kesin bir karar metni ile d"nmesi beklenemezdi. ™nemli olan Bush y"netiminin gerçekten Türk - ABD ilişkilerinin (veya stratejik ortaklığının) eksik olan ekonomik ayağını güçlendirmek gereğine inanması ve bu kararlılığı g"stermesidir. Bunun "komisyona havale" anlamına gelip gelmediği sorusuna gelince: Bu, iki tarafın da (ve "zellikle Türk tarafının) bundan b"yle aynı kararlılığı ve gayreti g"stermesine bağlı...* * * G™RšŞMELERDEKİ hassas konu olan Irak işi de açıklık kazandı. Birincisi, ABD hemen bir müdahalede bulunmak kararında değil. Hatta Bush y"netimi Saddam'a BM denetçilerine kapısını açması için son bir şans vermek de istiyor. Ama Saddam gene direnirse, ABD hareketsiz kalmayacak. Ne yapacağı ise henüz tartışma ve değerlendirme aşamasında... İkincisi, ABD ne yapacaksa, "nceden mutlaka Ankara'nın fikrini alacak. Yani Türkiye bir sürprizle karşılaşmayacak... Belki Türk diplomasisi, birinci nokta üzerinde, Saddam'ı ikna etmek için bazı girişimlerde bulunabilir. Bu, sonuç verir veya vermez; ama Ankara b"ylece inisiyatifini kullanmış olur. Ancak Türkiye, ABD kesin kararını verdiği takdirde, kendisiyle danışıldığında nasıl bir tavır alacağını da şimdiden düşünmek durumundadır...™zetle, Ecevit'in bu ziyareti, makul beklentiler "lçüsünde, başarılı sayılabilir. En "nemli sonuç da, artık Türk - ABD ilişkilerinin "çok boyutlu" temele oturtulmasıdır... skohen@milliyet.com.tr Türk liderlerinin dış gezilerinin ardından Türkiye'de yapılan yorumlar çoğu zaman çelişkili oluyor. Kimileri geziyi fevkalade başarılı sayar; kimileri de bu g"rüşmelerden eli boş d"nüldüğünü "ne sürer!