Günlerden beri BM'den AB'ye, Rusya'dan Arap ülkelerine kadar pek çok kuruluş ve devlet, İsrail'in derhal saldırılarını kesip işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi için çağrı üstüne çağrı yapıyor.Bunlar Ariel Şaron'un bir kulağından giriyor, diğer kulağından çıkıyor. İsrail'e s"z geçirebilecek, dediğini yaptırabilecek tek ülke Amerika. Şaron istediği kadar palazlansın, Washington'dan gelecek ağır baskıya boyun eğmemesi düşünülemez. ABD kendi çıkarları s"z konusu olduğunda, bu tür müdahaleleri pekala yapmasını biliyor. Ama Bush y"netimi, hala Filistin'deki drama seyirci kalıyor.* * *NEDEN? * ABD'nin İsrail ile çok güçlü stratejik bağları var. Bir bakıma İsrail, ABD'nin Ortadoğu'daki k"prü başısı durumunda. Geleneksel olarak ABD İsrail'in bir nevi hamisi olmuştur. Bu nedenle İsrail'i g"zü kapalı desteklemiştir. Bunda, ABD'deki etkin Yahudi toplumunun ve Washington'daki lobisinin büyük rolü de var...* George W. Bush işbaşına geldiği zaman, dış politika "nceliklerini kendi gündemine g"re belirlemişti. Selefi Başkan Clinton'ın aksine, Ortadoğu bu "ncelikler arasında yer almıyordu. Nitekim Bush y"netimi, bu soruna bulaşmamaya "zen g"sterdi... Geçen hafta İsrail tankları Ramallah'ı işgal ederken dahi, Teksas'taki çiftliğinde dinlenen Bush, istifini pek bozmadı. B"ylece, Şaron ile danışıklı d"vüş içinde bulunduğu izlenimini verdi.* 11 Eylül'den sonra Bush'un kafasını iki konu meşgul etti: Biri, ter"rizm, diğeri de Irak... El Kaide'yi saf dışı etmek Afganistan'ı vurmaktan, ter"rizm ile mücadele için askerlerini Yemen'den Filipinler'e kadar g"ndermekten çekinmeyen Bush, İsrail'in Filistin topraklarında yaptıklarını da kendi "icraatına" benzeterek - yani bu olayları da "ter"re karşı savaş" sayarak - Şaron'u cesaretlendirmiştir. Nitekim Başkan Bush'un son demeçlerinde "İsrail'in de ter"re karşı kendisini korumak hakkına sahip olduğunu" s"ylemesi, Arafat'ı da ter"rizmi kınamaya çağırması da bunu g"steriyor.* * *PEKİ, ABD'nin bu tavrı b"yle devam edecek mi?Aslında Bush, artık ABD'nin aleyhinde gelişebilecek fakt"rleri dikkate almak ve tavrını değiştirmek zorundadır.* ABD'nin "süper güç" olarak rolü ve etkinliği s"z konusu. Washington aktif olarak devreye girmezse, liderlik vasfı sorgulanacak ve zedelenecektir... * Bush'un tavrı, Arapları ayağa kaldırıyor. ABD bu gidişle dost saydığı Arap ülkelerini de karşısında bulacaktır. O zaman Bush için Irak konusunda en ufak destek hayal olur... * ABD'nin tavrı, Avrupa'nın da hoşuna gitmiyor. Gerçi AB de (Arap dünyası gibi) bu konuda hissedilir bir etkinliğe sahip değil. Ama bu sorun ABD ile Avrupa'nın arasını daha açabilir...* En "nemlisi: Arap - ve İslam - halklarının umutsuzluğu ve "fkesi, ter"rizm için müsait bir ortam oluşturuyor. 11 Eylül'den sonra politikalarını "ter"re karşı savaş"a endeksleyen ABD, Ortadoğu sınırlarını aşabilecek uluslararası bir şiddet kampanyasına hedef olabilir ve büyük felaketlere uğrayabilir... Bu fakt"rler Bush'u aktif olarak devreye girmeye sevk edecek mi? Bunu ne kadar çabuk yaparsa, herkes için daha iyi olacaktır... skohen@milliyet.com.tr İsrail'in Ramallah başta olmak üzere Batı Şeria'da giriştiği saldırıları durdurabilecek tek bir güç var: ABD. O da ne yazık ki tam bir gaflet ve atalet içinde. Yani hiçbir şey yapmıyor. šstelik yanlış mesajlar da veriyor...