Başta "New York Times" olmak üzere, Batı'nın önde gelen basın organları son günlerde, tartışmalı AGSP konusunda Türkiye ile müttefikler arasında bir uzlaşmaya varıldığını yazıyorlar. Bu haberlere göre, ABD'nin desteğinde İngiltere'nin sunduğu yeni bir formül üzerinde mutabakat sağlanmış gibi...
Batı'da estirilen bu "erken iyimserlik" havasına karşın, Türk yetkililer bu haberlerin gerçeği yansıtmadığını, ortaya atılan yeni önerilerin Türkiye tarafından kabul görmediğini belirtiyorlar. Deneyimli bir Türk diplomatı, bu tür haberlerin mahsus "sızdırılıp" Türkiye'yi baskı altında tutmak amacını gütmesi olasılığından bile söz ediyor...
Yeni formül ile ilgili haberlerin yayıldığı bir sırada (ve tam da ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Ankara'yı ziyareti öncesinde) Genelkurmay Başkanlığı'nın konu ile ilgili yaptığı açıklama da gerçekten böyle bir uzlaşmaya henüz varılmadığını doğruluyor.
* * *
ARTIK AGSK yerine AGSP (Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası) diye tanımlanan AB'nin Acil Müdahale Gücü projesi, aylardan beri Türkiye ile müttefikleri arasında bir pürüz olarak ortada duruyor.
"Müttefikler" diyoruz çünkü her ne kadar esas anlaşmazlık AB üyesi ülkelerle ise de, ABD de bu işin içine giriyor. Amerikan diplomasisi için önemli olan, NATO ile AB arasında hır çıkmaması. Washington, AB'yi bu konuda (Türkiye'nin lehine) yumuşatmaya çalıştı. Nitekim İngiliz formülünde ABD parmağı var.
Ama, Rumsfeld'in yaptığı görüşmelerde de görüldüğü gibi, ABD Türkiye'nin de daha esnek davranmasını istiyor. Bu bakımdan Genelkurmay'ın açıklaması, ABD çevrelerinde rahatsızlık yaratmış görünüyor.
* * *
İLK bakışta yeni İngiliz formülü, AB'nin eski tavrına göre, daha uzlaştırıcı unsurlar içeriyor. İngilizlerin bu önerilerini ilk kez yazılı olarak sunması dahi, Türk yetkililerince, bir ilerleme sayılıyor.
Bu kağıtta bazı olumlu noktalar da var. Örneğin NATO üyeleri arasındaki uyuşmazlıklara (yani pratikte Türk - Yunan sürtüşmelerine) müdahale edilmeyeceği taahhüdü gibi.
Yeni formüle göre, AB olası bir müdahale için NATO olanaklarından (yani örneğin Türkiye'deki tesislerden) yararlanmak istediği takdirde, AB dışındaki o ülkeye (yani Türkiye'ye) bu operasyona katılma hakkını verecek. NATO tesislerinin kullanılmayacağı hallerde ise, Türkiye'nin (ve benzer statüdeki ülkelerin) yakınındaki bölgede yapılacak bir operasyona katılma olanağının tespiti, AB Konseyi'ne bırakılıyor ki, Ankara (Konsey'de "birileri" kararı bloke edebilir diye) buna razı değil.
Kurulması tasarlanan Katılımcılar Komitesi'nde de Türkiye operasyonların günlük yönetimine katılabilecek; ancak bu hazırlık, planlama, kontrol aşamalarında daha çok istişari olacak.
* * *
OLAYA yüzeysel bakıldığında, AGSP konusunda fazla bir görüş ayrılığı gözükmeyebilir. Ama ayrıntıya inildiğinde, hala bir uçurumun varlığı hissedilebiliyor. Diğer bir deyişle Türkiye'nin resmi tutumu, baştan beri savunduğu pozisyon doğrultusunda. (Batılılar buna katı bir davranış olarak bakıyor).
Ne var ki, Türkiye için AGSP, kendi güvenliği ile çok yakından ilgili bir konu. Bu bakımdan varılacak anlaşmanın sağlam ve güvencelerin açık olmasında ısrar ediyor. Bir yetkilinin deyişi ile, "bu iş hafife alınmayacak ve aceleye getirilmeyecek kadar ciddidir"...
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025