Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



ANTALYA

TÜRK Atlantik Konseyi'nin her yıl Antalya'da düzenlediği "Uluslararası Güvenlik ve İşbirliği Konferansı", Türk ve yabancı devlet yetkililerini, diplomatları, politikacıları ve akademisyenleri bir araya getiren saygın bir forumdur.
Dün Belek'teki "Gloria Gulf Resort"ta başlayan ve iki gün sürecek olan 13. konferans, özellikle İstanbul'da meydana gelen terör eylemlerinin hemen ardından gerçekleştiği için, daha büyük bir önem ve anlam taşıyor.
Her ne kadar bazı yabancı isimler (bu arada İngiliz temsilciler) son dakikada gelişlerini iptal etmişlerse de, konferans gene, oldukça geniş bir katılım ile yapılıyor. Üstelik bu kez Afganistan ve Irak krizlerinden sonra NATO'nun yeni rolünün ne olması gerektiği gibi esas gündem maddelerinin önüne, terörizm ve Batı'nın bu yeni tehdit karşısındaki durumu gibi çok güncel ve ivedi bir konu geçmiş bulunuyor.
Nitekim açılış konuşmalarında özellikle bu sorun üzerinde duruldu, Türk sivil ve askeri yetkililer tarafından NATO'ya, AB'ye ve genelde uluslararası camiaya "Antalya'dan önemli mesajlar" verildi...
***
CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı emekli Gen. Nezihi Çakar'dan TBMM Başkanı Bülent Arınç'a, Genelkurmay Başkanlığı adına konuşan Gen. Aydoğan Babaoğlu'dan CHP Başkanvekili ve eski NATO Büyükelçisi Onur Öymen'e kadar, Türk konuşmacılar, özellikle yabancı katılımcıların (ve medyanın) aracılığı ile, dost ve müttefik ülkelere, teröre karşı ortak mücadelede artık lafla yetinmeyip harekete geçmeleri çağrısında bulundular.
NATO içinde terör tehdidine karşı dayanışma ve işbirliği gereğini savunan Gen. Babaoğlu, bu konuda bazı müttefik ülkelerin tavrından duyulan düş kırıklığını ifade etmek ihtiyacını duydu. "Bazı ülkelerin Türkiye aleyhinde faaliyet içinde bulunan terör örgütlerini himaye ettiğini veya onlara göz yumduğunu" anımsatan Gen. Babaoğlu, "Buradan bütün müttefiklerimize kendi topraklarında da samimi bir şekilde terörle mücadele etmeleri çağrısında bulunuyorum" diye konuştu.
***
NATO Genel Sekreter yardımcılarından Jean Fournet, Türkiye'nin yeni güvenlik ortamında artık bir "kanat" değil, bir "cephe" ülkesi durumuna geldiğini belirten konuşmasında, Türkiye'nin önemini ve bölgesel rolünü bol bol övdü...
Onur Öymen, kapsamlı sunuşunun çerçevesi içinde, sık sık duyulan bu tür övücü sözlere dolaylı bir karşılık vererek şöyle konuştu: "Türkiye'nin önemi hakkındaki güzel sözleri duymak hoş. Ama biz artık bu sözlerin yaşama geçirilmesini bekliyoruz. Örneğin terör konusunda hala tam yeterli destek görmüyoruz... Artık bir araya gelip birlikte bu savaşı götürmemizin zamanı gelmiştir. NATO bu alanda mutlaka aktif bir rol oynamalıdır"...
***
EVET, terörün ciddi bir tehdit oluşturduğu yeni güvensizlik ortamında, NATO'nun kendi misyonunu ve rolünü belirlemesi gerek. Bu yeni tehdit NATO'nun Soğuk Savaş yıllarında başarı ile karşı koyduğu tehditlerden farklı. Şimdi küresel boyutları olan ve asimetrik çatışmalara yol açan yeni tarz bir tehdit söz konusu. Buna karşı nasıl mücadele edilecek? Irak gibi yeni bölgesel krizler nasıl çözümlenecek?
Antalya'daki tartışmalar bu konuda bakalım ne gibi fikirler ve öneriler üretecek...