Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Ortadoğu'ya gelir gelmez, mesajı aldı.
ABD'ye yakın sayılan iki Arap ülkesinin liderleri, Ürdün Kralı Abdullah ile Mısır Devlet Başkanı Mübarek'in, Cheney'ye söyledikleri şu iki görüşü - ve tavsiyeyi - içeriyor:
1) ABD Irak'tan çok, Ortadoğu'daki vahim durumla uğraşsın ve bir an önce İsrail - Filistin çatışmasını durdursun. Aksi halde bölge çok tehlikeli gelişmelere sürüklenecek ve bundan ABD'nin de başı ağrıyacak...
2) Bush yönetimi, Irak'a askeri bir müdahalede bulunmaktan vazgeçsin. Bunda ısrar ederse, Arap dünyası buna destek vermeyecek, bölge büsbütün istikrarsız duruma düşecek...
Cheney'nin 12 günlük gezisinin Ortadoğu ayağında duyacakları, herhalde hep bu doğrultuda olacak.
* * *
CHENEY'nin bu kapsamlı turnesinin esas amacı, Washington'un Irak'la ilgili görüşlerini ve niyetlerini bölge ülkelerine anlatmak ve mümkün olduğu kadar onların desteğini sağlamaktı.
Oysa giderek tırmanan İsrail - Filistin çatışmaları ABD liderinin Irak gündemini gölgeledi. Cheney kendi gözleri ile, bölge halkları ve hükümetleri için, bir numaralı sorunun şu sırada Irak değil, Filistin olduğunu gördü ve Washington'un da bu önceliği dikkate almasının beklendiğini öğrendi.
Ancak ABD'de resmi ağızlar hala İsrail - Filistin çatışması ile "Saddam meselesi" arasında hiçbir ilintinin bulunmadığını söylüyorlar. Teoride böyle olabilir; ama gerçekte bu bağlantı kuruldu bile. Açıkçası, Araplar arasında (ve genelde İslam dünyasında), İsrail - Filistin çatışmalarının körüklediği ABD aleyhtarlığı yaygınlaşırken, Başkan Bush'un Irak'ı vurma planları konusunda onlardan destek görmesi düşünülemez.
* * *
WASHINGTON bunu anlamış olacak ki, şimdiye kadar uzaktan izlemekle yetindiği olaylara daha aktif olarak müdahaleye karar vermiş bulunuyor.
Başkan Bush'un özel temsilcisi General Anthony Zinni, çatışmaları durdurmak umudu ile, bölgeye geliyor. ABD, İsrail Başbakanı Şaron'un üzerinde baskılarını yoğunlaştırıyor. Bu arada ABD'nin desteği ile, BM Güvenlik Konseyi, Filistin devletinin kurulmasını öngören bir karar sureti de kabul etti... Şimdi ABD, yanına BM'yi, AB'yi de alarak, bir an önce ateşkesi sağlamak ve tarafları masaya oturtmak için yeni bir süreç başlatmak kararında.
Şimdiye kadar bu yönde harcanan çabaların hiçbir sonuç vermediği hatırlanınca, bu kez yeni girişimin başarılı olması için bir neden olup olmadığı sorulabilir.
* * *
BELKİ son iki hafta içinde şiddetin ve hatta vahşetin aldığı ürkütücü boyutlar (sadece bir hafta içinde 150 Filistinli ve 50 İsrailli öldü), tarafları artık daha sağduyulu davranmaya itebilir.
Son günlerde dökülen bu kadar kan ve göz yaşından sonra, Şaron'un da, Arafat'ın da artık akıllarını başlarına toplaması ve bu soruna "askeri bir çözüm"ün bulunmadığını kabul etmesi zamanı çoktan gelmiştir.
ABD'ye gelince, nihayet devreye girmesi, umut verici. Bush'un kafasında ağırlıklı olarak gene Irak meselesi olsa bile...