Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İslam dünyası hâlâ "karikatür krizi"nin etkisinden kurtulmuş değil... Başkan Bush'un daha birkaç gün önce "İslami faşizm"den söz etmesi, zaten onun konuşmalarından ve politikalarından nefret duyan Müslüman halk yığınlarını büsbütün öfkelendirdi... Kaldı ki İslam âlemi, Ortadoğu'daki olaylardan dolayı, Batı'ya karşı büyük bir infial içinde... Tabii bütün bunlar Fas'tan Endonezya'ya kadar uzanan geniş İslam coğrafyasında radikalizmi de körüklüyor ve kamuoyunda aşırı duyarlılıklara yol açıyor...Hal böyle iken -ve sağduyu sahibi çevrelerden karşılıklı anlayış ve hoşgörü çağrıları gelirken- Papa 16'ncı Benedictus'un Almanya'daki Regensburg Üniversitesi'nde yaptığı konuşma, şimdi havayı büsbütün germiş bulunuyor.Katolik dünyasının başı, söyledikleriyle adeta ateşe körükle gitti.Karikatür krizinde kabahati sorumsuzca davranan bir Danimarkalı karikatüriste ve basın özgürlüğüne sınır tanımayan gazetenin yayın müdürüne (ve de onu destekleyen siyasetçilere) yüklemek mümkün. Ama dünyanın en güçlü ve etkin dini liderlerinden birinin, (hele bu kritik dönemde) böylesine kırıcı ve incitici bir konuşma yapmasına ne demeli?.. Bir bu eksikti... Papa 16'ncı Benedictus, eski bir akademisyen ve teolog. Almanya gezisi sırasında vaktiyle ders verdiği üniversitede dini ve felsefi bir sunuş yapmak istedi. Konuşma uzun, karışık ve de anlaşılması zor... Bir yerinde İslama değiniyor. Ancak bu bölümde daha çok İslam ile Hıristiyanlık arasındaki tarihi ve felsefi farklılıkları ele alıyor ve de İslam ile şiddet arasındaki ilintiye değiniyor. Bu arada 14'üncü yüzyılda yaşamış Bizans İmparatoru 2'nci Manuel Paleologos'un Hazreti Muhammed'in aleyhindeki sözlerinden bazı alıntılara yer veriyor...Papa'nın konuşmasının bu bölümü, sadece İslam dünyasında şok yaratmakla kalmadı, aynı zamanda Hıristiyan çevrelerinde de tepki yarattı. Vatikan bunun üzerine Papa'nın amacının Müslümanları incitmek olmadığını, kendisinin İslama karşı büyük saygı duyduğunu açıklamak zorunda kaldı. Ne var ki, bu açıklamalar, Papa'nın neden şu sırada böyle bir konuşma yapmak ihtiyacını duyduğu sorusunun yarattığı kuşkuları gidermedi.Papa bu özleriyle İslam dünyasında saygınlığını ve güvenirliğini yitirdi. Daha da kötüsü, dinlerarası yakınlaşma şanslarına ağır bir darbe indirdi... Hangi yüzyıldayız?.. Bir süredir -özellikle uluslararası terazinin yarattığı tehdit karşısında- dinlerin ve medeniyetlerin çatışması yerine uzlaşması ve yakınlaşması için, iyi niyetli çabalar harcanıyor.Bu girişimlerin bir sahibi de Türkiye... İstanbul birkaç yıldır, böyle bir yakınlaşma sağlamaya yönelik pek çok buluşmaya sahne oluyor. Daha geçen hafta Alman Dışişleri Bakanı ile Türk meslektaşı, Ortaköy'deki Esma Sultan Yalısı'nda böyle bir toplantıya başkanlık ettiler...Ve ne gariptir ki, Papa Bavyera'daki üniversitede İslam ile Hıristiyanlık arasında farklılığı öne çıkaran konuşmasını yaparken, Abdullah Gül Paris'te Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nde medeniyetlerarası yakınlaşma üzerine bir konferans veriyordu...Umarız, gene sağduyu hâkim olur ve dinlerarası gerginlik değil, yakınlık yolu seçilir. Yeryüzünde gereksiz yeni krizlerin ve düşmanlıkların önlenmesi için şimdi her zamandan fazla buna ihtiyaç var... skohen@milliyet.com.tr Birleştirici olmak varken...