Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2008 Olimpiyat Oyunları’nın başlamasına az kala, beş aydan beri beş kıtada 140 bin kilometre kat eden efsanevi Olimpiyat meşalesi, dün Çin’in başkenti Beijing’e ulaştı. Başta Çin’in basketbol yıldızı Yao Ming olmak üzere, meşaleyi taşıyan ünlüler, yüz binlerce Çinlinin tezahüratı arasında, ateşi başkentin geniş caddelerinde ve Tiananmen Meydanı’nda dolaştırdı...
Olimpiyat heyecanı artık doruk noktasında. Yarın akşam, yeryüzünde milyarlarca insan, TV ekranlarından, 3 hafta sürecek oyunların görkemli açılış törenini ve gözler kamaştırıcı etkinliklerini izleyecek.
205 ülkeden 10 binden fazla sporcunun katılacağı bu oyunların açılışında dünyanın önde gelen birçok lideri de hazır bulunacak. Başta -siyasi gerekçelerle- katılmayacağını söyleyen ABD Başkanı George Bush ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de bunların arasında...
Hemen hemen her olimpiyata, -resmen aksi de söylense- siyaset karışıyor. Beijing’deki Olimpiyatlar, özellikle Çin’in insan hak ve özgürlükler sicilini eleştiren Batı ülkelerinde çok tartışma konusu oldu. Buna rağmen, Bush ve Sarkozy’nin -nedeni ne olursa olsun- fikir değiştirip Beijing’e gitmeye karar vermesi, kuşkusuz “olimpiyat ruhu”na daha uygun bir davranış...

Olaylar kızışıyor
Şu sırada Çin makamlarını Olimpiyatlar’la ilgili olarak rahatsız eden, hatta ciddi şekilde kaygılandıran “siyasi” faktör, dışarıdan çok, içeriden kaynaklanıyor.
Çin’in iki bölgeyle başı öteden beri dertte. Biri Tibet, diğeri de Sincan... Tibetliler ve Uygurlar arasında oldukça güçlü bir bağımsızlık akımı var. Ve bu iki bölgede de, ayrılıkçılar şimdi Olimpiyatlar’ı, kendi seslerini dünyaya duyurmak ve Beijing’deki yöneticileri baskı altında tutmak için bir fırsat sayıyorlar.
Tibet’te olimpiyat meşalesinin yola çıktığı günlerde ayaklanmalar ve çatışmalar olmuştu. Çin, bu nedenle Tibet’in başkenti Lhasa’ya takviye ordu birlikleri gönderip durumu kontrol altına almıştı. Ama olimpiyat meşalesinin gittiği birçok ülkede Çin, Tibet’teki müdahalesi dolayısıyla protesto gösterileriyle karşılaştı.
Şimdi de Tibet’te oldukça gergin ve huzursuz bir hava esiyor. Olimpiyatlar’ın başlamasından sonra yeni gösteriler bekleniyor. Daha dün Beijing’de “Hür Tibet” için gösteri yapan 4 yabancı tutuklandı.
Hafta başında Sincan’da tarihi Kaşgar kentinde 16 polisin ölümüyle sonuçlanan saldırı ise, bu bölgedeki sorunun ciddiyetini açıkça ortaya koydu. Uygurlar daha önce de milli ve dini kimliklerini ezdirmemek konusunda ne kadar kararlı olduklarını, giriştikleri eylemlerle göstermişlerdi. Bu kez, yakalanan iki militanın giriştiği saldırının zamanlaması, Çin makamlarını korkuttu. Çünkü bu olay, gözlerin Olimpiyatlar’a çevrili olduğu bir sırada, tüm dünyanın ilgisini çekmiş bulunuyor.

Spor yoluyla siyaset
Bu durumda, 2008 Olimpiyatları, gerçekten evrensel sportif bir ruh içinde, sakin bir havada geçebilecek mi? Yoksa bu oyunlar, Beijing rejimini sıkıştırmak isteyenler tarafından bir siyasal araç olarak mı kullanılacak?
Organizasyon konusunda genelde epey başarılı olan Çin bu olayın kendi imajına ve etkinliğine gölge düşürmemesi için tüm önlemleri alıyor. (Beijing’de 100 bin polis seferber edilmiş durumda)... Ama 5 bin yabancı muhabirin toplanmış olduğu bir ortamda, en ufak olayın dünyaya yansımaması mümkün değil.
Ne denirse densin, Olimpiyatlar siyasetten bir türlü arındırılamıyor...