Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Viyanadan son çatlak ses önceki gün Şansölye Wolfgang Schüsselden geldi. Türkiyeye tam üyelikten "daha aşağı bir statü" verilmesi gerektiğini savunan Avusturya Başbakanına göre, - bazı Fransız politikacıların önerdiği gibi - "imtiyazlı bir ortaklık" düşünülebilir...Şansölye Schüsselin bu sözleri, bir süredir Avusturya basınında ve siyasi çevrelerinde Türkiyenin tam üyeliğine karşı çıkanların yüreğine su serpiyor...* * *TÜRKİYEye "imtiyazlı ortaklık" veya "güçlendirilmiş işbirliği" statüsünün verilmesi fikrinin en çok savunulduğu ülke Fransa. Giscard dEstaing, Nicolas Sarkozy, François Bayrou gibi ünlü isimler, bir süredir bu görüşü yaymaya çalışıyor. Bu kampanyanın Cumhurbaşkanı Jacques Chiracı da bir ölçüde etkilediği görüldü. Nitekim Chirac da, "ABde Türkiye için üçüncü yol"dan söz eder oldu...Fransız yöneticilerinin Türkiyenin AB üyeliği konusundaki çekingen tavrının nedenleri biliniyor. Kimileri Türkiyenin geniş nüfusundan, coğrafyasından, farklı dininden, kültüründen dolayı AB içinde yer alamayacağını savunuyor. Kimileri kitlesel bir Türk göçünden kaygılı. Kimileri, Türkiyenin üye olmasının AB içinde Fransanın - örneğin Avrupa Parlamentosu gibi kurumlarda - gücüne ve etkinliğine gölge düşüreceği görüşünde. Fransız kamuoyu, çoğunlukla Türkiyeye ve Türklere pek iyi bir gözle bakmıyor. Tabii bunda Fransadaki Ermeni lobisinin faaliyeti de rol oynuyor...* * *FRANSAyı anladık da Avusturyadaki olumsuz hava neden?..Dün bir Avusturyalı yetkiliyle yaptığımız görüşmenin ışığında bunun nedenlerini şöyle özetleyebiliriz: Avusturyada kamuoyunun geniş bir kesimi (bazı anketlere göre neredeyse halkın üçte ikisi) Türkiyenin AB üyeliğine soğuk bakıyor.Bu eğilimde de çeşitli faktörlerin payı var. En önemlisi, "imaj" meselesidir. Birçok Avusturyalı Türkiyeyi, Avusturyada gördükleri Türklere göre değerlendiriyor. Türkiyenin AB sosyal ve ekonomik standartlarına uymadığını düşünüyor.Avusturyada, AB üyesi olduğu takdirde Türkiyeden kitlesel bir göç hareketi olacağı kaygısı var.Avusturyalı siyasiler - sağdakiler kadar soldakiler de - kamuoyunun bu genel eğilimini dikkate alarak Türkiyeye karşı tavırlarını belirliyorlar.Geçenlerde bazı gazetelerde Avusturyalıların 17. yüzyılda Viyana kapılarını askeri güçle zorlayan Türklerin şimdi de AB üyeliği yoluyla ele geçireceğini sandıklarına dair haberler çıkmıştı. Bu bir "şaka" da olsa, bazı çevrelerdeki "fobi"yi yansıtıyor... * * *İŞTE bu gibi nedenler, Avusturyayı da, Türkiyenin AB üyeliği konusunda soğuk veya çekingen davranmaya, Şansölye Schüsseli de Türkiye için "imtiyazlı ortaklık" gibi formülleri savunmaya itiyor.Bu formül henüz gündemden düşmüş değil. Gerçi Avrupa Parlamentosu önceki gün bu olasılığı dışladı ve bildirisinde böyle bir seçeneğe yer vermedi. Ama asıl önemli olan, zirveden çıkacak karar metninde böyle bir ifadenin bulunmamasıdır. Türkiye "imtiyazlı" bir şey istemiyor. "Eşit" şartlarla üyelik perspektifinden başka... skohen@milliyet.com.tr İLK bakışta "Avusturyalılara da ne oluyor?" diye sorulabilir. Türkiyenin AB üyeliğine soğuk, hatta olumsuz bakan birkaç üye ülkeden biri de Avusturya. Hem kamuoyuyla, hem de bugünkü hükümetiyle...