Sami KOHEN
SONUÇ tahmin edildiği gibi oldu: Güney Kıbrıs'taki seçimlerin ikinci turunu, Glafkos Klerides az bir farkla kazandı ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunu 5 yıl için daha korudu.
Klerides'in, rakibi Yorgo Yakovu'dan sadece birkaç bin fazla oy alarak bu başarıyı göstermesi, güçlü ve istikrarlı bir hükümet kurmasına mani değil. Çünkü, birinci turdan sonra vaat ettiği gibi yeni hükümet, geniş tabanlı olacak, bunda ilk turda yenilen adaylar ve rakiplerini destekleyen partiler de yer alabilecek.
Klerides herhalde tasarladığı biçimde bir hükümet kurmakta fazla zorlanmayacak.
Çünkü, seçim kampanyasında da görüldüğü gibi, adaylar arasında - kişilik farkı dışında - önemli bir görüş ayrılığı yoktu. Çoğunluk yılların deneyimli politikacısını, - ilerlemiş yaşına rağmen - tekrar iş başında görmek istediğini ve ona daha çok güvendiğini göstermiş oldu.
* * *
KLERİDES'in seçilmesi, Güney Kıbrıs'ta olduğu gibi, "dışarda" da memnunluk ve umut yaratmış bulunuyor. Özellikle Kıbrıs sorunu ile yakından ilgilenen başkentlerde, Klerides'in hem tecrübeli bir politikacı, hem de Denktaş'ın eski bir dostu olması nedeni ile, bu seçim sonucunun, çözüm şansları açısından daha "hayırlı" olacağı kanısında olanlar var.
Klerides'in Kıbrıs sorununun ta başından beri (bu da 1960'lara dayanır) siyasi sahnede etkin bir rol oynadığı, Rauf diye hitap ettiği Denktaş ile de ta öğrencilik yıllarına kadar uzanan eski bir "muhabbet"inin bulunduğu doğrudur.
Aslında kişisel dostlukların, bazen diplomatik temaslarda ve hatta sıkı pazarlıklarda olumlu bir etkisi olabiliyor. Ne var ki, Rauf ile Glafkos arasındaki muhabbetin hele son dönemde müzakerelere pek bir yansıması olmadı. Bundan sonra da olacağı şüpheli...
Türk tarafının daha baştan "adaylardan hangisi kazanırsa kazansın, bizim için farketmez, çünkü hepsi aynı hedefleri ve görüşleri benimsiyor" demesi, aslında boşuna değil.
Nitekim şimdi çeşitli partilere mensup politikacılar, Klerides'in Ulusal Birlik hükümetinde yer alacak.
Yeni yönetimin niyetleri, amaçları, stratejileri belli. Bunlar seçim kampanyasında hep tekrarlandı. Klerides de seçim zaferinden sonraki ilk konuşmasında yeni politikanın yönüne açıklık getirdi...
* * *
NEDİR bu strateji?
Hedef, adanın bölünmüşlüğünü sona erdirmek. Nasıl?
Federal bir sistem kurmakla.
Tabii Klerides'in, federasyon kavramı, şimdiye kadar toplumlararası görüşmelerde savunduğu görüşlere (özellikle üniter devlet ilkesine) dayanıyor. Bu ise, Denktaş'ın şimdi benimsediği çözüm konseptine ters. Türk tarafı artık iki kesimli federasyonun geride kaldığını, adada birlikte bir şey yapılacaksa (hatta tekrar diyalog başlayacaksa) bunun "iki ayrı devlet" esasına göre yapılması gerektiğini savunuyor.
Yeni Klerides yönetimi böyle bir çözüm şeklini düşünmek bile istemez.
O halde kendi stratejisini nasıl uygulayacak? Seçim sonrası ilk konuşması bunun ipucunu verdi: "Bizi Avrupa'ya götürecek yeni bir yola giriyoruz" dedi. "Bu bize ulusal sorunumuzun adil çözümü için, mücadelemize güç verecektir".
Daha açık bir ifade ile, Klerides bundan sonraki "mücadele"de AB'ye güveniyor. Mart sonunda başlayacak AB - Kıbrıs müzakere sürecinin Rumları daha avantajlı duruma getireceğini umuyor.
* * *
KUŞKUSUZ, AB, ABD, BM ve "diğreleri" seçimler nedeni ile ara verdikleri "barış çabaları"nı şimdi yeniden başlatmaya çalışacak.
Önümüzdeki haftalarda "özel temsilciler"in biri gelecek, öbürü gidecek!.. Ne var ki diyaloğun yeniden başlatılması dahi, bu kez kendi başına bir "sorun" olacak. Çünkü Türk tarafı, artık eski görüşme modelini kabul etmiyor ve "devlet" statüsü ile müzakerelere oturmayı şart koşuyor.
Öyle görünüyor ki, "müzakere için müzakere" süreci haftalar, aylar sürecek. Ve mesele kronikleştikçe, fiili taksim kökleşecek. KKTC Türkiye ile bütünleşme yoluna iyice girecek. Rum tarafı ise, bölünmüşlüğün kaçınılmaz hale geldiğine kanaat getirirse herhalde, kendi başına AB üyeliğini ve böylece topluluk içinde "ikinci Elen varlığı"nı garantilemeyi yeğleyecek.
Rumlar için, son analizde "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak tanınan Rum devletinin refahı ve AB içindeki yeri, "Kuzeyi kaybetmek"ten daha "önemli bir kazanç" olarak görünmeye başlayabilir...
Yazara EmailS.Kohen@milliyet.com.tr