İSTANBUL'da bir konferans vermek üzere Garanti Bankası ve Capital dergisinin davet ettiği Clinton döneminin ünlü Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ı dün Çırağan Sarayı'nda dinledikten sonra, ABD'de önde gelen Demokratların, Bush yönetiminin temel politikalarından ne kadar ayrıldılarını ve farklı düşündüklerini bir kez daha gördük.
ABD tarihinin ilk kadın Dışişleri Bakanı olan ve Amerikalıların kısaca "Maddy" diye hitap ettiği 65 yaşındaki Prag doğumlu Albright'ın son günlerde ABD'de ve Avrupa'da adı çok geçiyor. Geçen ay yayımlanan ve ilginç hayat hikayesi ile özgün görüşlerini içeren "Madam Secretary" (Bayan Bakan) adlı yapıtı, en çok satan kitaplar listesinde yer alıyor.
Bayan Albright gerek kitabında, gerekse kitabın tanıtımı için verdiği konferans ve demeçlerinde, Irak sorunundan ABD'nin dost ve müttefikleri ile sıkıntılı ilişkilerine kadar, birçok güncel konuda ilginç ve cesur görüşler ifade ediyor.
Dün İstanbul'daki toplantıda, yarım saatlik sunuş kısmında söyledikleri, işte bu çerçevede idi. Ama yaklaşık bir saatlik soru - yanıt kısmında dinleyiciler onun fikirlerini daha ayrıntılı olarak öğrenmek fırsatını buldular...
* * *
BAKANLIĞI sırasında birkaç kez Türkiye'ye gelen ve o zaman Ankara ile sıkı bir diyalog kuran Bayan Albright, ilk tezkere krizinin yarattığı sarsıntıya rağmen, Türk - ABD "stratejik ilişkileri"nin yeniden canlanacağına inanıyor. Ona göre Türkiye'nin bölgede oynayacağı önemli bir rol var...
Irak konusunda eski Bakan, Bush yönetiminin uzunca bir süre tasarlanan askeri müdahaleyi neden "şimdi" yaptığını sorguluyor ve buna "bundan sonra ne yapmalı" sorusunu da ekliyor. Ona göre artık olan oldu, şimdi Irak'ın yeniden yapılanmasına süratle geçmeli, bunun için de sözü Iraklılara bırakmalı, bu işi onların yapmasını sağlamalı...
Madeleine Albright, Ortadoğu'da Filistinlilerin teröre son vereceği ve İsrail'in de duvarları ortadan kaldıracağı bir çözüm öngörüyor... İran konusunda bazı umut verici işaretler görüyor ve Washington ile Tahran arasında mutlaka bir diyaloğun başlaması gerektiğini düşünüyor... Trans - Atlantik anlaşmazlıklara gelince, onun kanısınca ABD ile Avrupa mutlaka şimdiki pürüzleri ortadan kaldırmalı ve birlikte hareket etmeli...
* * *
BAYAN Albright yazılı olarak sunulan soruların çokluğu nedeni ile, yanıtlarını topluca verdi. Ancak bizim sorduğumuz soruya yanıtı açık ve anlamlı idi...
Sorumuz, "tek yanlı hareket ve önceden vurma" unsurlarını içeren "Bush Doktrini" üzerindeki düşünceleri ve Demokratların tekrar iktidara gelmesi halinde, bu stratejinin değişip değişmeyeceği ile ilgili idi.
"Maddy" bu doktrine karşı çıkıyor. Tek yanlı politikaların ABD'nin dost ve müttefikler ile arasını açtığını ve zaaf yarattığını düşünüyor. "Önceden vurma" konusunda ise, onun deyişi ile "eğer bu doktrini başkaları da uygulamaya kalkışırsa, dünya barışı için çok tehlikeli olur"... Nihayet, Demokratlar iktidara gelirse, çok şey değişeceği düşüncesi ile şöyle diyor: "O zaman sadece askeri güce değil, ekonomik, sosyal olanaklara ve ortak değerlere dayalı politikalar uygulanacak... Ve ABD dost ve müttefik ülkelerin söylediklerine daha çok kulak verecek"...