Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'de parti kapatma tartışması dün Brüksel'de toplanan AB Ortaklık Konseyi'ne taşındı. Ve bu vesile ile Ankara ile AB arasındaki görüş ayrılığı bir kez daha ortaya çıktı.
Günther Verheugen başta olmak üzere AB yetkililerinin dediği şu: Fazilet Partisi'nin kapatılması, yasalarınıza uygun olabilir; ama bu AB kurallarına, Kopenhag kriterlerine aykırı.
İsmail Cem'in dile getirdiği görüş ise şöyle: Nasıl bazı Avrupa ülkelerinde Nazi partilerine karşı sert kısıtlamalar uygulanıyorsa, bizde de tehdit olarak görülen partilere izin verilmiyor.
Ancak Dışişleri Bakanı, hükümetin parti yasaklamayı güçleştirecek anayasal değişikliği yapmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi ki, bu bir bakıma şimdiye dek süregelen uygulamayı pek demokratik bulmadığını kabullendiği anlamına gelir...
* * *
BAKANIN Avrupa'daki neo - Nazi kuruluşlar hakkında öne sürdüğü argüman, bir ölçüde doğrudur. Ancak ırkçı veya Nazi eğilimli partilerin başka isimler altında Almanya'dan Fransa'ya, Belçika'dan Avusturya'ya kadar çeşitli AB ülkelerinde serbestçe faaliyette bulundukları da unutulmamalı.
Bununla beraber Türkiye'nin AB (ve genelde Batı) nezdinde kullanabileceği en etkileyici argüman şu olabilir: Avrupalılar için Nazizm ne kadar bir tehdit ise, Türkiye için köktendincilik de öyledir.
Bu argümanı da, Avrupalıların hassasiyetini bilerek, mantıklı biçimde anlatmak lazım. Bunun için "tehdit"in ne olduğunu da her şeyden önce yasalarda iyice tanımlamak (yani sadece "laik düzene karşı olmak" gibi ifadelerin ötesinde açıklığa kavuşturmak) gerekiyor. Düşünülen yasal değişiklikler (ki maalesef gene başka bahara kaldı) yapılırken, mutlaka bu hususa dikkat etmeli...
* * *
AVRUPALILARLA "sizde de yasak veya kısıtlama yok mu?" şeklinde yapılan tartışmalarda hataya düşmemek lazım.
Örneğin Avusturya'yı örnek gösterenler var. Irkçı veya Nazi eğilimli "Özgürlük Partisi" lideri Jorg Haider'in, çeşitli iç ve dış baskılar altında başbakan olamadığı doğru. Ama parti kapatılmadı. Bugün bu parti hala koalisyon hükümetinde. Son zamanlarda ise (Viyana seçimlerinde) parti eski desteğini kaybetti.
Bir Avrupalı diplomatın bize şu söylediği çok doğru: "Mesele demokratik olmayan güçlerin, demokratik yöntemlerle etkisiz hale getirilmesinin yolunu bulmaktır..."