Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankaranın İsrail Genelkurmay Başkanı General Moşe Yalona ev sahipliği yapması da aynı günlere tesadüf etti...Bu iki ziyaret de, ikili ilişkilerin (Türkiye-Filistin ve Türkiye-İsrail) gelişmesinde olduğu kadar, Ankaranın Ortadoğu barışına olası katkıları bakımından da önem taşıyor.* * * TAHMİN edildiği gibi, Mahmut Abbasın Yaser Arafatın ölümünden sonra, Filistin yönetiminin başına geçmesi ile, İsrail-Filistin anlaşmazlığında yeni bir döneme girildi. İki taraf arasında dondurulmuş olan temaslar yeniden kuruldu, şiddetin durması için önlemler alınmaya ve yeni bir barış süreci için de adımlar atılmaya başlandı.Nitekim Mahmut Abbas şiddet eylemlerinin sona erdirilmesi için kararlılığını ortaya koydu ve Hamas, İslami Cihad ve Fetih gruplarını ikna etmeye çalıştı. Sonuçta en azından şimdilik "fiili" bir ateşkes sağlanmış bulunuyor.Abbasın attığı diğer önemli bir adım da, Filistin güvenlik güçlerine Gazze bölgesinde güvenliği sağlama görevini vermesi ve İsrail topraklarına yönelik eylemler için kullanılan tünelleri yıktırması oldu.Buna karşılık İsrail hükümeti de, Gazzedeki yerleşim birimlerini boşaltma kararının dışında, ilk kez Batı Şeriadaki beş merkezden (Ramallah dahil) geri çekilme niyetini açıkladı...* * *NİSPİ bir rahatlama yaratan bu adımlar atılırken dün Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarekin girişimi konusunda yapılan açıklama, barış sürecinde ciddi bir başlangıcı müjdeledi.Mısırın son zamanlarda yürüttüğü sessiz diplomasi sonucunda, Filistin lideri Abbas ile İsrail Başbakanı Şaron, Başbakan Mübarekin yönetimi altında önümüzdeki salı günü Şarm el Şeyh kentinde bir araya gelecekler.Bu, İsrail ve Filistin liderlerinin 4 yıldan beri ilk kez yüz yüze görüşmeleri olanağını sağlıyor. Böyle bir zirvenin gerçekleşebilmesi dahi, tarihi bir gelişme.Kuşkusuz bu ilk toplantıdan Oslo veya Camp Daviddeki gibi bir anlaşma beklememek lazım. Ancak bu zirvede iki taraf resmi bir ateşkes ve ortak güvenlik önlemleri üzerinde anlaşabilirse, ayrıca esas sorunların ele alınacağı yeni bir barış sürecinin başlatılması üzerinde de mutabık kalırlarsa, bu gerçekten büyük bir başarı olacaktır...* * *KUŞKUSUZ liderlerin ilk aşamadaki sorunlar (güvenlik, ateşkes vs.) üzerinde anlaşmaları kolay olmayacak. İki taraf da, herhalde kendi militanlarının muhalefeti ve direnişleriyle karşılaşacaktır. Barış ve güvenliği tam sağlamak -mutabakata varılsa dahi- pamuk ipliğine bağlı kalacaktır...Bunda her iki tarafın hükümetlerinin iç ve dış desteğe ihtiyacı olacaktır. Türkiye, dıştan bu desteği vermeye hazır ve muktedir olan ülkelerden biridir. Dışişleri Bakanı Abdullah Gülün geçen ay bölgeyi ziyareti sırasında vaat ettiği bu destek, Abbasın (ve General Yalonun) Ankaradaki görüşmelerinde de tekrarlanmıştır.Zirve inisiyatifinin sahibi Başkan Mübarek olsa da, bundan sonraki süreçte Türk diplomasisinin devreye girip katkılarda bulunması için herhalde epey fırsat çıkacaktır... skohen@milliyet.com.tr RASTLANTI da olsa, zamanlama bundan daha iyi olamazdı... Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbasın Ankara ziyareti, Ortadoğudan barış yönünde umut verici sinyallerin geldiği bir zamanda gerçekleşti.