Hemen belirtelim ki, bu seçimlerle Filistin halkı, olağanüstü bir demokrasi performansı göstermiş oldu. Efsanevi lider Yaser Arafatın ölümünden sonra duyulan (post kavgası gibi) kaygılar gerçekleşmedi. Tam aksine Filistinliler yeni yönetime hızla geçişi -hâlâ otoriter rejimlerle yönetilen diğer Arap ülkelerine örnek olacak biçimde- çoğulcu bir sistem ve büyük bir olgunlukla sağlayabildiler.Evet, Mahmud Abbas -namı diğer Ebu Mazen- halkının geniş bir kesimi tarafından bir umut olarak görüldüğü için, pazar günkü seçimleri rahatlıkla kazanabildi. Şimdi onun yönetiminde, Filistin için yeni bir dönem başlıyor. Bu aynı zamanda bölge için de "yeni bir başlangıç" olabilir...* * *Mahmud Abbas için bu yeni dönem şimdiden içte ve dışta büyük zorluklar ve fırsatlarla dolu görünüyor.İçte, yeni "Reis"in ivedilikle ele alması gereken bir dizi zor iş var: Devlet yapısının pekiştirilmesi, işsizliğin giderilmesi, ekonomik ve sosyal reformların uygulanması, yolsuzluklara son verilmesi, asayişin sağlanması gibi...Halkın bu konudaki beklentilerinin yerine getirilmesi, dış sorunlarla da bağlantılı... Dolayısıyla Ebu Mazen, İsraille anlaşmaya da öncelik vermek durumunda. Bu konuda Başbakan Şaronla diyaloğa girmeye hazır olduğunu söylemesi, önemli bir gelişme.Ancak Mahmud Abbasın gerçekçi ve pragmatik görünmesi yetmiyor. Aynı niyetin ve tavrın, İsrail tarafından da ortaya konması gerekiyor. Abbas şu anda -seçimlerin gösterdiği gibi- geniş bir desteğe sahip. Ama bu destek, kendisinin "davayı sattığı" suçlaması veya vaatlerini yerine getiremediği iddiası yüzünden, kolayca kaybolabilir. Bu da "Reis"in durumunun zayıflamasına, İsrail ile Filistin arasında çatışmaların yeniden alevlenmesine yol açabilir...* * *İsrail son dönemde Arafatı saf dışı etmiş, bu nedenle barış çabaları da tamamen durmuştu. Şimdi ise İsrailin bir muhatabı var. Yani diyalog ve barış süreci yeniden başlayabilir.İsrail kabinesinin Şimon Peresin de katılımıyla genişletilmesi, Şaronun Abbasla görüşebileceğini açıklaması, ABDnin ve ABnin de yeniden devreye girmeye hazırlanması, Ortadoğuda "yeni bir başlangıç" umudunu veriyor.Ancak, Ebu Mazenin içte şiddeti durdurabilmesi ve radikal grupları kontrol altına alabilmesi, İsraille yeni bir barış sürecinin başlamasına ve anlaşma yönünde bazı adımların atılmasına bağlıdır.İlk aşamada bunlar "ufak adımlar" olabilir: Örneğin İsrailin Filistinlilere uyguladığı dolaşım kısıtlamalarını kaldırmaya, hapisteki mahkûmları salıvermeye başlaması, Filistin yönetiminin de şiddet eylemlerini önlemeye çalışması gibi...Belki de şiddet kısır döngüsünü kırmanın en iyi yolu, bu türden güven artırıcı adımların, Mahmud Abbasın iktidardaki "ilk yüz günü" zarfında atılmasıdır. Bu zaman içinde, geçici de olsa, bir ateşkes üzerinde mutabakat da sağlanabilir. O zaman bunun gerçekten "yeni bir başlangıç" oluşturduğu daha iyi hissedilecektir. skohen@milliyet.com.tr Filistin lideri Mahmud Abbas için işin nispeten kolay tarafı, seçimleri kazanmaktı. Bunu hatırı sayılır bir oy çoğunluğuyla başardı. Ancak 69 yaşındaki yeni "Reis" için esas zor iş, şimdi başlıyor...