Ruh halindeki bu değişiklik iki taraf için de geçerli. Türkiye ziyaret öncesi oldukça tedirgindi. Halkın bir kesiminin bu geziye karşı olması bir yana, resmi çevreler de yakın geçmişteki konuşmalarıyla Türkiye'yi ve İslam dünyasını rahatsız eden Papa'nın burada nasıl davranacağını, neler söyleyeceğini merakla bekliyordu. En iyimser beklenti, dini liderin İslam dünyasına Regensburg Üniversitesi'ndeki o mahut konuşmasından farklı bir mesaj vereceğiydi... Sonuçta korkular gerçekleşmediği gibi, iyimser beklentiler geniş ölçüde karşılandı. Papa ziyaret öncesi aynı şekilde tedirgindi. Geziden birkaç gün önce Türkiye'de yapılan aleyhteki gösteriler, suikast tehditleri ve başbakanın kendisiyle görüşmeyeceğine dair demeçleri karşısında, Vatikan çevreleri bunun "riskli bir ziyaret" olacağını söylüyorlardı... Ama bu korkuların yersiz olduğu Türk tarafının gösterdiği konukseverlik ve yakınlıkla ortaya çıktı. O kadar ki Papa Türkiye'den ayrılırken, "kalbinin bir kısmını İstanbul'da bıraktığını" dahi söyledi... Başta ifade edilen kuşkular ve kaygılarla sonda duyulan rahatlama ve memnuniyet, Papa 16. Benedictus'un Türkiye ziyaretinin izlediği ilginç seyri açıkça yansıtıyor. Gerçekten Papa'nın -aslında esas amacı Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasında diyalog ve yakınlaşma kurmak olan- bu ziyaretini, gerek Türkiye, gerekse İslam dünyasıyla güvensizliği gidermek, yeni köprüler kurmak için kullandığını gördük.Papa, bu gezisinde her adımını Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alarak attı. Bazılarının tahmin ettiğinin aksine Ayasofya'da bir "gösteri" yapmaya kalkışmadı, Sultanahmet Camii'ne girerken ayakkabılarını çıkardı ve müftüyle birlikte "huzur duruşu"nda bulundu. Efes'te Meryemana'nın evindeki duanın giriş kısmını Türkçe okudu, halkı Türk bayrağını sallayarak selamladı, onlara Türkçe "Sizi seviyorum" diye seslendi...Bunlar gönül kazandıran, güzel jestler. Ama Papa bunun ötesinde, tüm İslam dünyasına önemli mesajlar da verdi. Özellikle Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'nun çok açık ifadeler taşıyan konuşmasından sonra, Müslümanlığın niteliklerini övdü, İslam dünyasıyla bir diyalog ve karşılıklı anlayış ihtiyacını dile getirdi...Papa bunda samimi mi? Bu sorunun yanıtı zamanla, yani onun bundan sonraki konuşmaları ve davranışlarıyla belli olacak. Ama önemli olan burada bu mesajları net olarak vermiş olmasıdır. Bunlar artık kayıtlara geçmiştir ve inkârı da imkânsızdır... Farklı tavır sergiledi Türk kamuoyu Papa'nın bir de Türkiye'nin AB üyeliği konusunda söyledikleriyle yakından ilgilenmiş ve bu sözleri bir tavır değişikliği olarak algılamıştır. Kendisine atfedilen söz Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediği anlamındadır. Eğer ifadesi bu kadar net ise, 2 yıl önce (yani Papa olmadan) Kardinal Ratzinger olarak bu üyeliğin aleyhinde söylediklerine ters düşüyor demektir. Ne var ki, Vatikan yetkililerinin yaptığı açıklama, Papa'nın bu sözü o kadar da net ve kesin söylemediğini gösteriyor. Ama Papa'nın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer şahsiyetlerle konuşmalarında, eski tavrından farklı ve Türkiye - AB yakınlaşmasından yana bir tavır aldığı anlaşılıyor.Bütün bunlardan, Papa'nın Türkiye'ye gelmesinin ve hele bu ziyaretin iyi geçmesinin herkesin yararına olduğu sonucu çıkıyor. skohen@milliyet.com.tr Gelmesi iyi oldu
Tunca Bengin
Trump-Musk-Derin Devlet üçgeni...
9 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yeni mezuna GSS borcu 2 yıl yok
9 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bayram notları ve bayramlaşmalar
9 Haziran 2025
Hakkı Öcal
Netanyahu’nun intikamı çok acı olacak
9 Haziran 2025
Dr. Demet Erciyes
Çok uyku akıl sağlığını bozabilir mi?
9 Haziran 2025