Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sami KOHEN

ABD Irak'ı vuracak mı? Evet, görünüşe göre vuracak. Ancak Saddam son dakikada öne sürülen şartlara uymaya karar verirse, iş değişebilir. Bu da şu anda pek olası gözükmüyor.
Clinton yönetiminin, Irak'ı - sonucun ne olacağı pek belli olmayan - bir hava harekatı ile yola getirmekteki ısrarının nedeni merak konusudur. Bu ABD'nin sadece birtakım ilkelere bağlı olmasından mı kaynaklanıyor? Sadece Saddam'ı cezalandırarak yola getirmek arzusundan mı ileri geliyor? Yoksa Washington'un başka hesapları ve hedefleri mi var? Örneğin, - Başbakan Yardımcısı Ecevit'in öne sürdüğü gibi - Irak'ı bölerek bir Kürt devleti kurdurmak gibi...
* * *
PRENSİPLER ve "manevi değerler" belki bir ölçüde dış politikada etkili olabilir; ama ABD'nin Körfez siyaseti herhalde sadece bu kıstaslara dayanmıyor. Gercekte ABD'nin daha önemli çıkarları söz konusudur.
Nedir bu çıkarlar? Dün bunu ABD'nin Ankara Büyükelçisi Marc Parris'e sorduğumda yanıtı şöyle oldu:
- "Tabii ki, ABD'nin başlıca hedefi, Saddam'ın BM'nin kararlarına tam olarak uymasını sağlamaktır. Saddam bundan kaçamayacağını anlamak zorundadır. Eğer kendisi daha önce buna uysaydı, bugünkü kriz olmazdı... Kuşkusuz, ABD'nin bölgede siyasal ve ekonomik çıkarları vardır. Bu çıkarlar, bölgenin güvenlik ve barış içinde yaşamasını gerektiriyor... Saddam'ın halen hareket tarzı, bazı şeyleri gizlemekte olduğunu gösteriyor. Bu gizledikleri, ilerde bölge ülkelerine karşı kullanılabilir."
Peki, bölgede başka ülkelerin de Kitle İmha Silahları (KİS) programları yok mu? Onlara karşı neden aynı tepki gösterilmiyor?
Büyükelçi buna şu karşılığı veriyor:
- "Bölgedeki diğer bazı ülkelerin böyle bir programı olabilir. Biz tüm bu tür silahların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Ancak Irak konusunda önemli fark şudur: Irak iki kez komşularına savaş açmıştır. Üstelik son olarak bir Arap ülkesini işgal etmeye kalkışmıştır. Bunun sonucunda BM, Irak hakkında bazı kararlar almıştır. Ve Irak hükümeti başta bunlara riayet edeceğini bildirmiştir. Saddam sözünü yerine getirseydi, ekonomik yaptırımlar çoktan kalkar, Irak uluslararası camiadaki yerini yeniden alırdı. O zaman Türkiye de bu sıkıntıları çekmez, rahat ederdi"...
Büyükelçi Parris, Clinton yönetiminin krizi çözmek için diplomasi yollarının denenmesini desteklediğini, ancak artık bu "olanakların tükenmekte olduğunu" ve askeri müdahalenin kaçınılmaz bir seçenek haline geldiğini söylüyor...
* * *
BÖLGE üzerinde deneyimli bir uzman sayılan Amerikalı diplomata Türkiye'nin tutumu ve özellikle Ecevit'in son konuşması hakkındaki görüşünü soruyoruz.
- "Sizi temin ederim ki, ABD'nin gizli bir gündemi yoktur. Türk yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde kendilerinden - ve bu arada Ecevit'ten duyduklarımızı dikkate alıyoruz ve planlamamıza dahil ediyoruz."
ABD'nin Irak müdahalesinin bir amacının da Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulması olduğuna ilişkin görüşe, Büyükelçi şu karşılığı veriyor:
- "ABD'nin bölgede bir Kürt devleti kurmak niyeti olmadı ve olmayacak. Bu konuda Türkiye'nin kaygılarını da biliyoruz. Ama Amerikan politikası başındanberi Irak'ın toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunması amacına yönelik olmuştur... Bir ara ABD'nin Çekiç Güç yolu ile bir Kürt devletinin kurulmasını amaçladığı iddia edilmişti. O zaman da böyle söylentiler dolaşmıştı. Bu analizin ne kadar yanlış olduğu ortaya çıkmıştır. Aksine Çekiç Güç çerçevesinde Türkiye ve ABD, Kuzey Irak'ta sıkı bir işbirliği kurmuştur."
Büyükelçi, Ecevit'in sözlerini de şöyle değerlendiriyor:
- "Başbakan Yardımcısı'na çok saygımız var. Kendisinin farklı görüşlere sahip olduğunu biliyoruz. Ancak (son konuşmasında değindiği konularda) bizim tutumumuzu ve niyetlerimizi bildiğinden şüphe etmiyoruz."
Diplomatça bir tepki bu. Ancak, ABD'nin şimdiki Irak krizini bir Kürt devleti kurmak için kullanmayı amaçladığı yolundaki sözlerin Washington'da üzüntü ve rahatsızlık yarattığı kuşkusuz.
ABD yetkilileri, Türkiye'nin Clinton yönetiminin politikasını ve bir askeri müdahale olacaksa bunun nedenlerini daha doğru ve gerçekçi bir şekilde değerlendirmesini beklediklerini söylüyorlar.
Bu nedenleri yarın biraz daha inceleyeceğiz.


Yazara EmailS.Kohen@milliyet.com.tr