Son günlerde Ukrayna birdenbire bu tür çekişmelerin odak noktası oluverdi. Sebebi, son seçimlere hile karıştığı iddiası ve bunun sonucunda halkın iki rakip başkan adayının etrafında toplanarak cepheleşmesidir. Aslında Batı yanlısı ve "reformcu" muhalefet lideri Viktor Yuşcenko ile Rus yanlısı ve "statükocu" Viktor Yanukoviç arasındaki "post kavgası", 50 milyonluk Ukrayna toplumunda öteden beri mevcut olan bir ikiliği veya bölünmeyi su yüzüne çıkarmış oldu. Kültür, din, ideoloji farkı ülkede adeta bir "coğrafi fay hattı" yarattı: Doğu kesimi daha çok Yanukoviç ve dolayısıyla Rusya yanlısı bir tavır aldı; Batı kesimi ise genelde iradesini Yuşçenkodan ve Batıdan yana sergiledi...Sonuçta iki Viktorun başkanlık yarışındaki sonucun tartışılır hale gelmesi, ülkeyi ayağa kaldırdı. Kiev cadde ve meydanlarında halledilmesi girişimi ise, Rusyayı ve Batıyı bu işin içine iyice çekmiş oldu...* * *OYSA, özellikle 11 Eylül sonrasında, Rusya ile Batı arasındaki yakınlaşma ve uyum, artık eski sürtüşmenin geride kaldığı izlenimini vermişti. Örneğin terörle mücadele konusunda Ruslar ile Amerikalılar tam bir dayanışma ve işbirliği içindeydiler. Putin Rusyası ile Bush Amerikası, birçok sorunlar karşısında ortak bir çizgide buluşabiliyordu... Irak başta olmak üzere bazı konularda ABDye ters düşen Chirac Fransası da - diğer ABli ortakları gibi - Moskova ile pekala anlaşabiliyordu...Ukraynadaki yeni durum, bu pozisyonları altüst etti. Bu kez ABD ile AB aynı safta... Rusya ise, karşı kampta!..Bunun yüzeysel nedeni, Batının Yuşçenkoyu, Rusyanın ise Yanukoviçi tutmasıdır. ABDye ve ABye göre, Ukraynada seçimler dürüst gerçekleşmemiş, demokrasi ihlal edilmiştir. Dolayısıyla, sonuçlar iptal edilmeli, seçimler yenilenmelidir... Rusyaya göre ise, sandıktan çıkan sonuç meşru sayılmalı, yabancı güçler bu işe müdahale etmemelidir.Aslında iki tarafın da böyle bir pozisyon almasına yol açan, sadece demokrasi aşkı veya iç işlere karışmama prensibine olan bağlılık değil. Rusyanın da, Batının da bu özel ilgisi, tamamen çıkar faktörüne dayanıyor. Bu kez iki tarafın karşı karşıya gelmeleri de, bu çıkar uyumsuzluğunun veya sürtüşmesinin bir sonucu...* * *RUSYA bir zamanlar SSCBnin içinde olan Ukraynayı kendi "arka bahçesi" görüyor. Moskovanın öyle stratejik ve ekonomik çıkarları var ki, gerçekten Ukraynayı kendi nüfuz alanı içinde tutması, hayati önem taşıyor.Batı ve özellikle ABD de aynı şekilde çıkarları gereği Ukraynayı kendi nüfuz alanı içine çekme çabasında. Ukraynayı NATOya hatta ABye dahil etme arzusu da bundan kaynaklanıyor...Bu durumda Ukraynadaki halkın bölünmesi, iç çatışmaların çıkması, bölgesel ve küresel barış ve istikrar açısından çok ciddi bir tehlike potansiyeli yaratıyor.Türkiye bundan kaygılı. Dışişleri Bakanlığının açıklaması da bunu dile getiriyor. Türkiyenin bölgede (ve Ukrayna gibi dost bir komşuyla ilgili olarak) bir çıkarı varsa, o da, istikrarın devam etmesi ve hassas dengelerin bozulmamasıdır... skohen@milliyet.com.tr KARŞILIKLI beyanlar ve yayınlar, Soğuk Savaş dönemini anımsatıyor: Batılılar Moskovayı başkalarının toprağına göz dikmekle ve yayılmacılıkla, Ruslar da Batıyı emperyalist amaçlar gütmekle ve diğer ülkelerin iç işlerine karışmakla suçluyor...