Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu ziyaretin önemini ortaya koyan birçok nokta var: 32 yıldan beri bir Rus devlet başkanının ilk kez Türkiyeye gelmiş olması, bu vesileyle Ankarada 6 anlaşmanın imzalanması, görüşmelerin fevkalade dostane ve samimi geçmesi gibi...Ama asıl önemli olan, bu ziyaretin "stratejik" bir nitelik taşımasıdır. Ankarada yapılan en üst düzeydeki Türk-Rus görüşmeleri, iki ülke arasındaki ilişkileri -ortak deklarasyondaki terimiyle- "çok boyutlu bir ortaklık" aşamasına getirmiştir.* * *HATIRLAYALIM: Henüz yakın geçmişte, Soğuk Savaş döneminde, karşıt kamplarda yer alan iki komşu ülke birbirinde hasım olarak bakıyordu. Bu düşmanlığı yüzyıllar boyunca iki ulusun birbirine karşı giriştiği savaşların izleri de besliyordu... Son yıllarda -"uluslararası yumuşama" ile birlikte- Ankara ile Moskova arasında hava düzelmeye başladı. Özellikle ekonomik çıkarlar iki ülkeyi birbirine yakınlaştırdı, düşmanlıktan dostluğa geçişi sağladı...Ticaretten turizme, müteahhitlikten enerjiye kadar çeşitli ekonomik sektörlerde kurulan yakın ilişkiler siyasal ve stratejik işbirliği için de elverişli bir ortam oluşturdu. İşte şimdi böyle bir ortamda ilişkilerdeki yeni aşamaya, yani "geliştirilmiş ortaklığa" geçiliyor.* * *RUSYAyı ve Türkiyeyi karşılıklı ilişkilerini yeni bir ortaklık düzeyine çıkarmaya sevk eden nedenler, aslında çıkarlar arasındaki uyumla ilgili. Daha açık bir deyişle, iki taraf da, son zamanlarda birbirlerine ihtiyaçları olduğunu fark etmişler ve birbirlerine yakınlaşmakta yarar görmüşlerdir.Rusya, Batı dünyasıyla ilişkilerini geliştirmekle beraber, ABD, hatta AB tarafından "çevrelenmekte" olduğunu hissediyor. Putin, arka bahçesi olarak gördüğü bölgeleri kontrolü altında tutmakta zorlanıyor. Moskova şimdi yakın bölgelerde yeni partnerler arıyor (Putinin Türkiyeye gelmeden Hindistana da gitmesi anlamlıdır)... Ayrıca Rusya şimdi Türkiyenin dış politikasındaki gelişmeleri dikkate alarak, Ankarayla daha "stratejik" ilişkiler kurulabileceğini görüyor.Türkiye için de, Rusyayla yakınlaşmanın lehinde birçok faktör var. Rusyanın ekonomik bakımdan ifade ettiği büyük potansiyel bunlardan sadece biri. Ankara şimdi ABDden daha az bağımlı, daha çok yanlı bir dış politika konseptini geliştirmek çabasında. Bu boyutlardan biri de AB üyelik perspektifidir. Rusyayla ortaklık da, bu çok boyutlu politikanın bir ayağını oluşturmaktadır...* * *BU bağlamda, Rusyayla ilişkilerin bir ortaklık düzeyine çıkarılmasını, bir alternatif olarak görmemek lazım. Açıkçası, Ankaranın bazı hallerde ABDye veya ABye gücenmesi durumunda, onlara sırt çevirip Rusyaya tamamen yönelmesi veya umutlarını sadece onunla bazı yeni oluşumlara bağlaması, fevkalade yanlış olur.Rusyayla yeni ortaklığı, dış politikada mevcut ilişkilerin yerini alacak bir "seçenek" olarak değil, aksine ilişkileri çeşitlendirip zenginleştirecek bir "artı değer" olarak görmek daha doğru olur... skohen@milliyet.com.tr RUSYA Devlet Başkanı Vladimir Putinin 24 saatlik Ankara ziyareti, 502 yıllık Türk-Rusya ilişkileri tarihine, herhalde bir dönüm noktası olarak geçecek.