Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



İSTANBUL'da bugün Kıbrıs'la ilgili önemli bir sivil toplum girişimi gerçekleşecek. Gayesi belirli bir görüşü savunmak, taraf tutmak değil, kamuoyunu bilgilendirmek ve daha sağlıklı bir tartışma zemini oluşturmak...
Girişimin sahibi, Türkiye'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı). Dış politika konularında çeşitli toplantıları ve yayınları ile de tanınan TESEV, bugünkü basın brifinginde "Kıbrıs İçin Annan Planı: Vatandaşın El Kitabı" başlıklı bir kitapçığı sunacak.
Aslında bu 52 sayfalık "yeşil kitapçığın" amacı, 192 sayfalık Kofi Annan planının, herkesin kolayca anlayabileceği bir özetini vermek.
Bu çalışmayı yapan da, TESEV'in ilişki içinde bulunduğu Oslo'daki prestijli "Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü" PRIO'nun Kıbrıslı Türk ve Rum uzmanlardan oluşan bir ekibidir.
TESEV dağıtımını yaptığı bu kitapçığı kamuoyuna "www.cyprusdecides.org" web sitesinden de sunuyor. Aynı proje çerçevesinde vakıf 16 Ocak'ta İstanbul'da Kıbrıs'tan 20 Türk ve 20 Rum, Yunanistan'dan da 10 politikacı ve aydının katılacağı bir "atölye" çalışması düzenleyecek. Bu forumda Annan planı ışığında Kıbrıs sorununun çeşitli yönleri enine boyuna tartışılacak...
***
BÖYLE bir çalışmaya gerçekten büyük ihtiyaç vardı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın geçen yılın sonlarında taraflara sunduğu çözüm planının orijinali, gerek üslubu, gerekse içerdiği teknik ayrıntılar nedeni ile, oldukça karmaşık. Bu nedenle farklı algılamalara ve yorumlara yol açıyor.
Yeşil kitapçık siyasi eşitlik, toprak ayarlamaları, mülkiyetle ilgili talepler, garantiler, asker bulundurma gibi tartışılan konulara açıklık getiriyor...
TESEV önceki "bilgilendirme"ye yönelik "Kıbrıs atağı"nın ilk adımı olarak kalabalık bir köşe yazarları grubunu bir çalışma yemeğinde topladı. Katılımcılar bu vesile ile Kıbrıs'la ve AB ile ilgili gelişmeler hakkında görüşlerini ortaya koydu.
Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen önemli bir noktaya parmak bastı: Hiçbir barış planı, tarafları tam tatmin edebilecek ölçüde, ideal bir plan olamaz. Bu Annan planı için de geçerlidir... Türkmen'in deyişi ile "hayalimizdeki çözüm, KKTC bağımsız bir devlet olarak kalsın, AB'ye de ayrı olarak girsin şeklinde olabilir. Ama bunun gerçekleşmesi imkansız"...
Kaldı ki, vaktiyle KKTC lideri Rauf Denktaş'ın da kabul ettiği De Cuellar ve Butros - Galli planları ile karşılaştırıldığı zaman, Annan planının Türk tarafının temel istekleri ve parametreleri açısından, çok daha uygun olduğu görülüyor.
***
ANNAN planı hakkında son günlerde gerek Türk gerekse Rum tarafından kafa karıştıran çok şey söylendi. Rum tarafından Papadopulos ve Klerides'in söyledikleri, aslında Rum yönetiminin de bu planı "canı gönülden" kabul etmediğini, özellikle Türklerle kurulacak ortaklık ve sağlanacak eşitlik konusunda itirazları bulunduğunu ortaya koydu.
Yani Rum liderliğinin tutumu (ve taktiği) "evet" demekten çok, "hayır" dememek şeklinde değerlendirilebilir. Türk tarafı ise "hayır" anlamında bir tavır sergiledi ve şimşekleri üstüne çekti. Bugün dahi Denktaş'ın çeşitli demeçlerinde aynı pozisyonu savunduğu, Türkiye'de ise hükümet ve diğer kesimlerden de farklı seslerin çıktığı görülüyor. Umarız 10 Aralık seçimleri, daha tutarlı bir stratejinin belirlenmesini sağlar...