ABD’nin Doğu ve Orta Avrupa’da bir füze savunma “kalkanı” kurmaktan vazgeçmesi, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren önemli bir strateji değişikliğinin işaretini veriyor.
Başkan Barack Obama bu kararıyla, selefi George W. Bush’un politikalarından bir kez daha farklı hareket etmekte olduğunu göstermiş oldu.
Bush yönetimi, İran’ın askeri tehdidine karşı, Polonya’da ve Çek Cumhuriyeti’nde bir radar ve füzesavar sistemi kurmayı ve böylece hem ABD’yi hem de Avrupalı müttefiklerini olası bir balistik füze saldırısına karşı korumayı planlamıştı.
Aslında bu “kalkan” Reagan döneminde geliştirilen “Yıldızlar Savaşı” programını anımsatıyor ve bu nedenle Rusya’yı çok rahatsız ediyordu. Washington her ne kadar bu “kalkan”ın İran’a karşı kurulmak istendiğini söyleyip durdu ise de, bir amacın da Moskova’ya gözdağı vermek olduğu açıktı...
Obama iş başına geçtikten sonra, Bush’un politikalarını yeniden gözden geçirirken, bu “savunma kalkanı” stratejisini de değiştirmeye karar verdi.
Bunun iki sebebi var: Birincisi, istihbarat verilerine göre İran henüz uzun menzilli füzeler üretmiyor. Dolayısıyla Avrupa’da füzesavar ağı kurmaya gerek yok. İkincisi, Obama Rusya ile ilişkilerin iyileştirilmesine önem veriyor ve onunla birçok alanda (İran konusunda da) işbirliği yapmayı umuyor. “Kalkan” fikrinden vazgeçilmesi, Moskova’yı rahatlatacak ve dolayısıyla Rusya ile yakınlaşmayı sağlayacaktır...
Yeni strateji
OBAMA yönetimi bu kararıyla kuşkusuz ABD açısından bir risk almış bulunuyor. İran’ın ve Rusya’nın niyetleri ve bundan sonraki tutumları, bu riski göze almanın ne kadar doğru olduğunu ortaya koyacak.
Ancak ABD uzun menzilli füze saldırısı olasılığına karşı düşünülen savunma kalkanından vazgeçmekle beraber, kısa ve orta menzilli füzelere karşı daha ileri ve etkin bir sistem oluşturmayı da planlıyor.
“İran tehdidi” düşünülerek tasarlanan bu stratejiye göre, Doğu Akdeniz’de ve Ortadoğu’da, denizde ve karada bir kısa ve orta menzilli savunma sistemi kurulacak.
Pentagon’da bu konuda çalışmaların yapılmakta olduğunu tahmin etmek zor değil. Ama bu çalışmaların karar ve eylem aşamasına ne kadar yaklaştığını bilemiyoruz.
Şimdilik sadece gayri resmi bazı haberler ve spekülasyonlar dolaşıyor etrafta. Örneğin, yeni füzesavar sisteminin kurulabileceği ülkeler arasında Romanya, Türkiye ve İsrail’in adı geçiyor...
Türkiye’nin konumu
ASLINDA ABD’nin Doğu ve Orta Avrupa’da “füze kalkanı” kurmaktan vazgeçmesi, özellikle ABD- Rusya ilişkilerinin yumuşaması ve genel bir detant havasının esmesi bakımından Ankara’yı memnun edecek bir gelişmedir. Bu “kalkan” nedeniyle Soğuk Savaş dönemini anımsatan bir gerginliğin ve istikrarsızlığın hüküm sürmesi, Rusya dahil bütün komşularıyla iyi ilişkiler kurmaya çalışan Türkiye’nin en az görmek istediği şeydir.
Kararın bu sevindirici yönüne karşılık, ABD’nin yeni savunma stratejisiyle ilgili planlarının nasıl gelişeceği ve Türkiye’yi nasıl etkileyeceği konusu ayrı bir önem taşıyor.
Daha açık bir deyişle, ABD yeni sistemi Türkiye’de konuşlandırmak isteyecek mi? Böyle bir talep gelirse Ankara ne diyecek?
Bu, son günlerde sözü çok geçen “Patriot”ların satın alınmasına ilişkin Türkiye’nin kendi ulusal savunma projesinden ayrı bir konudur.
Herhalde önümüzdeki günlerde füzeler konusunu çok konuşacağız.
Özay Şendir
Özel’den Sosyalist Enternasyonel mesajları ve İsrail
23 Mayıs 2025
Cem Kılıç
Üretken yapay zekâ dört işten birini tehdit ediyor!
23 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Hayal bile kuramıyoruz!
23 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Rakamlar yalan söylemez
23 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Suriye, İsrail ve karıştırıcılar
23 Mayıs 2025