Üç hafta sonra Iraklı seçmenlerin sandık başına gidebilmesi için, halen Bağdatta işbaşında bulunanların, çeşitli etnik ve dinsel grupların, siyasi partilerin bu konuda kesin bir karara varması lazım. Ancak şiddete başvuran örgütler seçimlerin yapılmaması için ellerinden geleni yapıyor. Sünni kesimin önde gelenleri, seçimleri boykot etme kararında. Yönetim içinde de -bazı bakanlar dahil- seçimlerin ertelenmesinden yana olanlar var...Ama Başbakan Eyad Allavi, hükümet adına kesin tavrını ortaya koymuş durumda: Seçimler zamanında yapılacak. Buna Bush yönetiminden ve koalisyon dahil çoğu ülkeden tam destek geliyor.* * * TÜRKİYE de seçimlerin ertelenmemesinden yana. Nitekim önceki gün Ammanda yapılan "komşu ülkeler" konferansından bu yönde bir kararın çıkmasında Türk diplomasisinin de katkısı oldu.Türkiye bir süredir Sünni kesimin bazı ileri gelenleriyle temas kurup, onları boykot kararından vazgeçirmeye çalışıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Ammanda da aynı mesajı verdi: Boykot pratikte bir şey kazandırmayacak, aksine Sünnilerin yeni yönetimde temsil kabiliyetini zayıflatacaktır...Ayrıca boykot sonucunda Sünnilerin yeni Millet Meclisinde gereği gibi temsil edilmemeleri, bir "meşruiyet" sorununa ve ciddi gerginliklere de yol açacaktır.* * * EVET, Iraktaki seçimler tam olarak "temsili" ve demokratik olmayacak. Savaş halindeki bir ülkede, güvenliğin bile bulunmadığı bir ortamda yapılan seçimlerin "mükemmel" olması düşünülemez tabii.Ama doğrusu bu seçimlerin -zamanında- yapılmasından başka bir seçenek de yoktur.Unutmamalı ki bu seçimler, bir "geçiş"i sağlayacak: Yeni Millet Meclisi, anayasayı hazırlayacak. Bu anayasa ağustosta referanduma sunulacak. Aralık ayında da esas seçimler yapılacak ve böylece şimdiki ara rejim son bulacak. Bu, (özellikle terör de durursa) 2006dan itibaren, Amerikan askerlerinin geri çekilmesi ve işgalin sona ermesi yolunu açacak...Seçimler ertelense ne olur? Bir kere bu "takvim" askıya alınır ve zaman kaybedilir. Kaldı ki, bu zaman içinde, şiddetin durması değil, aksine daha çok yayılması, yani karışıklığın, istikrarsızlığın daha ciddi boyutlara ulaşması tehlikesi var...* * * KÖTÜ senaryoları bir yana bırakıp, seçimlerin zamanında yapıldığını ve iyi geçtiğini düşünelim. Sandıktan nasıl bir sonuç çıkacak? Kuşkusuz, nüfusun yüzde 60ını oluşturan Şiilerin "zaferi"yle. Yani Şii kökenli partiler yeni mecliste geniş temsil gücüne sahip olacaklar. (Aslında Sünniler seçimlere tam olarak katılsalar dahi, nüfustaki yüzde 20lik oranları nedeniyle Saddam zamanında olduğu gibi artık ülkede siyasi hâkimiyet kuramazlar).Peki, Şii ağırlıklı bir iktidar, Irakı nereye götürür? Irak, Şii mollaların yönetiminde, yeni bir İran olur mu? Önceki gün İstanbulda TESEVin düzenlediği bir konferansta konuşan Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi, Irak uzmanı İbrahim El-Maraşi, Iraklı Şiilerin, farklı düşünce ve duygular taşıdıklarını, Iraklı Şii liderlerin de bağımsız hareket edeceklerini ve Tahrana tabi olmayacaklarını söyledi.Kuşkusuz bunun böyle olması, Irakın geleceği için olduğu kadar, bölgedeki dengeler ve Türkiyenin çıkarları açısından da, büyük önem taşıyor... skohen@milliyet.com.tr IRAKın önce şu zor seçimi yapması gerekiyor: Genel seçimler -daha önce kararlaştırıldığı gibi- 30 Ocakta yapılsın mı, yapılmasın mı?