Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dolayısıyla seçim sonucunu değerlendirmek için biraz daha beklememiz gerekecek. Oysa, geçmişte Amerikan seçimlerinin galibi, genelde oy kullanma süresinin tamamlanmasından az sonra öğrenilebiliyordu.Gerçekten geçmiş yıllarda bizim de ABDde izlediğimiz seçimler, bize sonucu - hemen hemen kesinleşmiş şekliyle - yerel saatle akşam sekiz veya dokuzda gazetemize bildirmek, gazetemizin de sabahın erken saatlerinde "son" veya "ekstra" baskısıyla haberi okurlarımıza aktarmak olanağını veriyordu. * * *ANCAK az da olsa, bazı hallerde başa baş giden adaylardan birinin galip ilan edilmesi kolay olmamış, hatta karışıklığa yol açmıştır. Örneğin 1948de bazı ABD gazeteleri Thomas Deweyi yeni başkan olarak gösterirken, sonradan Harry Trumanın kazandığı anlaşılmıştı. Benzer bir durum 2000 yılında da olmamış mıydı? Bazı gazeteler Al Goreu galip ilan ederken, 36 gün sonra - o da Seçici Kurulunun kararı sonucunda - George W. Bushun başkanlığı kesinleşmişti...Acaba o seçimleri Bushun yerine, Gore kazansaydı, ABDnin ve dünyanın durumu ne olurdu? Belki Demokrat yönetim, Cumhuriyetçi Bushun geliştirdiği müdahaleci doktrinden farklı hareket ederdi, Iraka saldırmazdı, müttefikleriyle bozuşmazdı, dünyada siyasal ve ekonomik çalkantılara yol açan hegemonik davranışlarda bulunmazdı...Bunun takdirini tarihe bırakıp bugüne dönelim. Bakalım bu kez ne olacak, Bush - Kerry yarışı aynı heyecanı yaşatacak ve finiş noktasında nefeslerin tutulmasına yol açacak mı?.. SABAH bu yazıyı okurken, ABDdeki seçimlerin sonucunu belki öğrenmiş olacaksınız. Belki diyoruz; çünkü kamuoyu araştırmalarının eşit güçte gösterdiği iki adaydan hangisinin - kıl payıyla da olsa - kazandığı, ancak bugün önümüzdeki saatlerde veya önümüzdeki günlerde belli olabilir... SEÇİM deyince bugünlerde tabii ki akla gelen, Amerikan seçimleridir. Ama ABD dışında, gene Amerika kıtasında yapılan bir seçim daha var ki, üzerinde durulmaya değer.Uruguay 3.5 milyon nüfuslu küçük bir Güney Amerika ülkesi. 170 yıldır (askeri yönetimler dışındaki dönemlerde) hep sağcı hükümetler tarafından yönetilmiş.Geçen pazarki seçimlerde ise ilk kez bir sol grubun başındaki aday, Dr. Tabare Vasques, daha ilk turdan galip çıkmayı başardı. "Geniş Cephe" adı verilen grubun içinde sosyalistler, komünistler, eski gerillalar bile yer alıyor...* * *BU olayın anlamı, Uruguayda seçmenin verdiği "değişim oyu" sonucunda, gerçek bir rejim değişikliğinin gerçekleşmesi ve ülke siyasetinin sağdan sola kaymasıdır. Bu herhalde zamanla ülkenin ekonomiden dış ilişkilerine kadar, tüm politikalarına yansıyacaktır.Uruguaydaki bu değişim aslında Güney Amerikada görülen yeni siyasal akım doğrultusundadır. Bir süredir Latin Amerika ülkelerinin çoğunda, sol veya merkez sol partiler ve başkanlar seçim yoluyla iktidara gelmiş bulunuyor. Venezüella, Brezilya, Arjantin, Şili, Paraguay bu ülkeler arasında. Bu hafta sonu Venezüella ve Şilide yapılan belediye seçimleri de, Hugo Chavez ve Ricardo Lagosun artan gücünü kanıtladı.Evet, Latin Amerikada önemli bir değişiklik gerçekleşiyor: Hem de demokratik yoldan... skohen@milliyet.com.tr Değişim oyu...