Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İlişkimiz ha başladı ha başlayacak derken birden ortadan kaybolan “ghosting” vakalarını mumla arayacağız gibi duruyor zira şimdi de “curving” çıktı başımıza!

Curving kelimesini “kıvırmak” şeklinde de dilimize çevirebiliriz. Peki ne zamanlar kıvırırız? Bir konuyla ilgili acil u dönüşü gerektiren durumlarda. O durumlar da çoklukla ilişki durumlarıdır diyerek yazıma giriş yapıyorum.

Açık konuşmak gerekirse ilişkilerde bin yıldır yaşanan durumları kategorize edip isim vermeye gıcığım ama çağımız, bilgileri hap gibi alma çağı olduğundan içinde bulunduğumuz her bir duruma mecburen isim veriyoruz.

Haberin Devamı

“Curving”, “ghosting”, “benching”, Ali, Veli, kırk dokuz, elli falan hep bu yüzden.

Sanki her birimiz rehber danışman olduk da karşımızdakinin derdini dinleyip bir teşhiste bulunabiliyoruz, “Hah tamam, sen “curving” vakası yaşamışsın şekerim. Günde üç kere meditasyon yap, o salağı da hayatından çıkar!”

Vaka-i Hayriye

Gelelim ilişkilerde en son trend olan curving vakasına. Tabii ki bir Vaka-i Hayriye değil, son derece hayırsız bir olay. Zaten biri de çıkıp “Çılgınca aşık olup bir ömür sadakat sözü verenler için yeni bir kelime buldum!” demez. Hep kaybedenler kulübüne çalışıyorlar hep. Bu “curving” de kulübün son üyesi işte. Daha önce yazdığım yazılardan hatırlarsanız, “ghosting”te sizi ilgi manyağı eden karşı taraf bir anda kayıplara karışıyordu. “Curving”te ise karşı taraf sizin mesajlarınıza cevap vermeye, aramalarınızı açmaya ve tatlı tatlı konuşmaya devam ediyor. Yani ortadan kaybolma durumu yok. Yok da, bir türlü buluşamıyorsunuz. Geçen gün kız arkadaşımın telefonuna düşen gerçek bir mesajlaşmayla “curving” i taçlandırayım:

“Okan selam, yarın buluşuruz demiştin ama senden bir ses çıkmadı...”

“İyi geceler tatlı tavşan...”

O tatlı tavşan kadar taş düşsün başına. Görüyorsunuz değil mi manevrayı? “Evet, buluşacağız” de, ya da “Seninle ilgilenmiyorum” de, ama insanların duygularıyla böyle oynama!

İlgi delisi

Bunu yapanlar, karşısındakilerden gördüğü ilgiyi sürdürmek istemiyorsa ben de Şebnem değilim. Yoksa birini neden sürüncemede bırakırsın ki? Ama bunu yapan kadar “İnat ettim, ben bunu elde ederim” deyip bodoslama ilerleyen de pek normal sayılmaz. Karşı taraf bir kere ekti, iki kere ekti, e üçüncüsünde bir düşün değil mi niçin buluşamadığınızı. Düşmeyelim bu “curving” lere!

Haberin Devamı

Haftanın güzellikleri

Dada Salon Kabarett: Okan Bayülgen’in mekanında, kendisinin moderatörlüğünde oynanan Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası ezberimi bozdu. Biz izleyicileri de içine dahil eden bu tiyatro oyununa bayıldım. Kabareye dilerseniz yemekli de gidebiliyorsunuz.

Yıldız Moran: Bir Dağ Masalı: Türkiye’nin akademik eğitim almış ilk kadın fotoğraf sanatçısı, ünlü şair Özdemir Asaf’ın eşi Yıldız Moran’ın fotoğrafları Mayıs 2019’a kadar İstanbul Modern’de.

İşim Gücüm Budur Benim: İstanbul Modern’den sözü açmışken, Bülent Eczacıbaşı, “İşim Gücüm Budur Benim” isimli kitabını Yekta Kopan moderatörlüğünde, müzede tanıttı biz Genç Modern üyelerine. Oldukça keyifli bir söyleşiydi. Gerçek bir centilmen olduğunu düşündüğüm Bülent Bey ise çok sempatikti.