Bodrum günlüğümden notlar
Her kitapta valimizi kapıp bir tanıdığın sessiz ve sakin evine yerleşerek çalıştığımı söylemiş miydim size? Son kitabımı da Bodrum’da yazmak kısmetmiş.
Beşinci kitabımı da bitirdim, yayınevime gönderdim. Haydi hayırlısı. Her kitapta valimizi kapıp bir tanıdığın sessiz sakin evine yerleşip kapanarak çalıştığımı söylemiş miydim size? Mesela ikinci kitabım “Kocan Kadar Konuş Diriliş”i Burgazada’da, üçüncü kitabım “Şekerfare”yi Erdek’te, dört numara “Çevrimdışı Aşk”ı Göcek ve Datça’da yazmıştım. Beşinci kitap içinse Bodrum, Gündoğan’ı seçtim ve en sessiz sakin zamanında çalıştım. Sonra dedim, madem dinlenmeyi de hak ettim, biraz daha kalayım buralarda. 2018 yazı için Bodrum önerilerimi paylaşmak isterim.
En iyi deniz: Geçen yaz “mükemmel deniz” hevesimi Bodrum’un Mazı Koyu’nda gidermiştim, ama bu yaz Bodrum Gündoğan’a adım attığımda hayal kırıklığı yaşadım açıkçası. Birkaç bilindik koy daha gezdikten sonra Yalıkavak’taki Delta Hotels by Marriott Bodrum’un denizinde balıklarla birlikte yüzerek aradığımı buldum ki bu da otelin genel müdürü, değerli arkadaşım Blagoy Lerga sayesinde oldu. Bu “her şey plus” keyifli aile otelini gezerken Delta Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Delibalta’yla tanışma fırsatım oldu ve kendisi önümüzdeki yıl Yalıkavak’ta lüks bir Marriott daha açacaklarının bilgisini verdi. Oda kahvaltı şeklinde hizmet verecek olan yeni otel hayli iddialı olacağa benziyor.
En cool restoran: Brava diyorum! Yine Yalıkavak’da, The Bodrum Edition’dayım bu sefer. 74Escape ile birlikte, Ümit Benan’ın pop-up dükkanını keşfediyor ve meşhur Perulu şef Diego Munoz’un restoranı Brava’da yemek yiyoruz. Yemekler müthiş. Kendimi adeta İbiza’da hissediyorum. Birden fazla akşamınızı mutlaka ayırınız.
En “biz bize” restoran: Bitez’deki Bağ Arası. Pek sevgili arkadaşım Işıl’ı dinleyip gittik, bir daha da vazgeçemedik. Buraya gittiğim ilk gece, rüyama girmişti çıtır mantısı. Eh, hepimizin gündemi farklı arkadaşlar.
En otantik balıkçı: Havalimanından Bodrum’a doğru gelirken Bargilya isimli bir köy var. Flamingoların göç yolu üzerinde bulunan Bargilya’nın balıkçılarında en taze balıklar, karidesler önünüzde denizden çıkıp masanıza geliyor. Ortaya da bol beyaz peynirli bir salata. Şahsen ben mest oldum.
En romantik mekan: Cümle alem biliyor, bildiğinden de aylar öncesinden rezervasyon yapıyor. Yine Limon, ille de Limon.
En keyifli pazar: Perşembeleri Yalıkavak’ta kurulan kıyafet pazarı. Annem ve arkadaşlarıyla kız kıza gittik, cidden eğlendik. Zaten meraklısına tam bir pazar cenneti Bodrum. Bit pazarı, yiyecek pazarı, her nabza göre pazar var.
En doğal dondurma: Şimdiye kadar yediğim açık ara en doğal dondurma, Türkbükü Doğal Dondurma’dır. Hatta dondurmadan çok sorbe kıvamında, bir dilim karpuz, bir dilim kavun, bir dilim Bodrum mandalinası yiyorsunuz resmen. Yeni keşfettim, bir şubesi de Gündoğan’daymış. Yürüyüş yolunda, Marisol’un içinde.
En lezzetli tost: Gündoğan’daki Balıkçılar Kahvesi’nin karışık tostunu yemeden tost yemiş sayılmazsınız. Simit-kaşarı da güzel, çayı da güzel. Etraf yanar, bu kahve ille ki eser. Ben her sabah oradayım.
