Başlayalım da, nasıl? Bu kalp defalarca kırıldı. Kolay mı öyle yeniden başlamak?
Bir kelime, yerli, “Kolay”. Ve zannetmeyin ki yaşanılan şeyleri hafife alıp dış kapının mandalı kontenjanından sallıyorum. Yeniden başlamak gerçekten kolay çünkü bunun karşı tarafla hiçbir alakası yok. İş tamamen bizde bitiyor. Her şey ezberimizi bozmamıza bağlı. İnanın bana yeniden başlamasını istersek başlar. Hızlandırılmış kursa hoş geldiniz, buyurun dört adımda yeniden başlayalım.
Geçmiş geçmiştir
Geçmiş defterleri bir türlü kapatamama hali bence en çok biz kadınlarda var. Babaannemin vefat eden kaynanasını sittin senedir anlatması gibi bir şey bu. Ayrılmışsın veya boşanmışsın, üzerinden yıllar geçmiş, sen ise yaşananları sanki dün gibi anlatıyorsun. Sıkılmıyor musun tatlım? Kendini düşünmüyorsan bari etrafına verdiğin iç sıkıntısını düşün. Hepimizin başına olmaz dediğimiz şeyler geliyor, ateş düştüğü yeri yakıyor ve ne yazık ki o ateşin bir daha düşmeme garantisi yok. Lakin geçmişte yaşananlardan ürktükçe geleceğe doğru adım atmak zorlaşır. Sen “Biz Mehmet’le şöyle yapardık, buraya giderdik” diye anlattıkça Mehmet senin hayatından asla silinmeyecek. O yüzden ilk olarak ne yapıyoruz? Geçmişle ilgili konuşmaya son veriyor, dilimizin ucuna gelirse dilimizi ısırıp konuyu değiştiriyoruz.
Ne istiyorsun?
Yeniden başlamak için süper önemli bir adım. Geçen yılki kişiliğimizle bu yılkinin arasında bile fark var, değil mi? Çünkü yaşadıklarımız bizi sürekli olarak değiştiriyor. O zaman bakış açımızda ve beklentilerimizde de farklar olması normal. Eskiden seni daha hareketli bir hayat, daha zıpır karakterler tatmin ediyor olabilirdi ama belki şimdi mutluluğu sakinlikte, sakin bir insanda bulacaksın? Bunca yıl yaşadığının aksine, belki sana başka şeyler iyi gelecek? Bir de bu açıdan bak konuya.
100’den sıfıra
Kimileri yeni biriyle tanıştığında güven notunu sıfırdan başlatır. Ben, 100’den başlatanlardanım. Çünkü yeni bir karar alıp biriyle görüşmeye niyet ettiğimde “Bu da kanadımı kırmasın sakın” diyerek kendimi kasarsam o ilişki doğal seyrinde ilerlemez. Biliyorum, pek kolay değil ama denemenizi tavsiye ederim, insan gerçekten hafif hissediyor.
Gördün bir deli, dön geri
Tüm bunları yapıp yeniden başlamak istediniz, elinizden geleni yaptınız ve karşı taraf yine su katılmamış bir manyak mı çıktı? O zaman anneannemin lafını uygulayacağız, “Gördün bir deli, dön geri”. Bugüne kadar bu manyaklara boşa harcadığınız zamanlar aklınıza gelsin hep. Sizin bir dakikanız bile artık çok kıymetli. Yenisine yeniden başlamak için vakit kaybetmeyin.
Haftanın güzellikleri
FABRİKA’DA 10 SANATÇI/10 BİREYSEL PRATİK: Pilevneli Gallery’nin Mecidiyeköy’deki yeni mekanının açılışı on sanatçının işleriyle yapıldı. Özellikle Youssef Nabil’in Salma Hayek’le çektiği videosu ve Refik Anadol’un “Boğaziçi” isimli veri heykeli projesi görmeye değer.
DÖNÜŞÜM: Kafka’nın “Dönüşüm”ünü Kadıköy’de, tiyatroya gönül veren Altkatsanat’ın yorumuyla izledik. Sırada, topluluğun sahnelediği “Anne Frank’ın Hatıra Defteri” var.
MİYABİ SUSHI: Akatlar’daki Miyabi’nin beşinci yılı şerefine sevgili arkadaşım Eda Sümer Evliyagil’in davetindeydim. Miyabi tarafından DenizTemiz Derneği/TURMEPA’ya benim adıma yapılan bağışa bir de buradan teşekkür edeyim. Ne güzel bir yeni yıl hediyesi oldu!
