Güzel, daha güzel, en güzel

Instagram’ın hayatımızın merkezine yerleşmesiyle, estetik operasyonlar özellikle yirmili yaşların başındaki gençlerde yükselişe geçmiş.

Otuzlarının ortasında, kilolarıyla başı dertte, kendini fiziksel olarak hiç mi hiç beğenmeyen bir kadın... Üstelik tüm bu takıntılarına rağmen kozmetik sektöründe, çubuk krakere benzeyen diğer kadınlarla birlikte çalışmak durumunda. Başının üzerinde küçük, kara bir yağmur bulutuyla dolaşırken bir gün, bir kaza geçiriyor ve başını şiddetli bir şekilde çarpıyor. Hastanede gözlerini açtığındaysa kendinde bir değişiklik hissediyor. Fark ediyor ki fiziksel olarak hiçbir şeyi değişmemesine rağmen kendine bir süper model özgüveni gelivermiş. İşte o günden sonra bir türlü barışamadığı kişiliğiyle barışıp canının istediğini giymeye, istediğini söylemeye, gönlünce flört etmeye başlıyor.

Amerika’da yeni görücüye çıkan “Kendimi Güzel Hissediyorum” (I Feel Pretty) isimli sinema filmi, pek beğenilmeyip türlü eleştirilere maruz kalsa da, başroldeki Amy Schumer topa tutulsa da özellikle son dönemde kanımıza işleyen “güzel olmak zorundasın” durumunu ciddi anlamda eleştirmiş aslında. The Rolling Stones dergisi Schumer’i “Hatalarını göstermekte cesur” şeklinde tanımlarken The Independent, “Amy Schumer, kariyerini şişman olma meselesi üzerine inşa ediyor. Özgüven dediğimiz şey sadece kafamızı bir yere vurarak mı kazanılır?” şeklinde yermiş. The New York Times ise, sosyal medyada ve moda dünyasında makyajsız selfielerin, büyük beden modellerin, selülitli ve çatlaklı bacakların fotoğraflarının daha sık görülür olduğunun altını çizmiş. Yani aynen Dove reklamlarında izlediğimiz kusurlu, doğal kadınlar gibi, “Düşündüğünüzden daha güzelsiniz” mottosuna inanmalıyız demiş.

Bize ne oldu böyle?

Sağlıklı yaşam, uzun ömür falan tamam da gerçekten güzelliğe ve gençliğe fena halde kafayı takar hale geldik. Sadece kadınlar değil, erkekler de bu konuda son derece tutkulu. Amerikan Plastik Cerrahi Akademisi’nin paylaştığı son verilere göre, özellikle Instagram’ın hayatımızın merkezine yerleşmesiyle estetik operasyonlarda yüzde yüz on beş bir artış yaşanmış, hem de yirmili yaşların başındaki gençlerde. Dolgu ve botoks talebi de yine aynı şekilde en çok otuz yaşın altındakilerden geliyormuş. Gerekçe de sağlam, “Her şey için çok geç olmadan ufak müdahaleler”... Peki esas sebep ne? Selfie’lerde kusursuz çıkma telaşı. Ben değil, doktorlar söylüyor bunu.

Yirmili yaşların başındaki tazeler, kafayı özellikle popolarıyla bozmuşlar. Kim Kardashian’ın poposunun geçmiş yıllarda başlattığı bu akım, gençler arasında çığ gibi büyümekteymiş ki zaten sosyal medyada artık bu tarz popolar görüyoruz. Açıkçası ben destekli külot kullandıklarını düşünüyordum ama bayağı ameliyat masasına yatıyorlarmış bu gencecik insanlar kıvrımlı hatlara sahip olabilmek için. “Yahu neden ördek gibi dudak yaptırıyor millet?” derken bir de futbol topu popolar çıktı başımıza. Peki ameliyat olmadan önce doktorun eline kimin fotoğrafları tutuşturuluyormuş dersiniz? Kylie jenner, Lira Mercer ve Abigail Ratchford’unkiler. Bu son iki ismi tanımıyordum lakin özellikle Lira Mercer’i Google’ladığımda cidden tırstım. Popo konusunun da bir moda akımı olduğunu göz önünde bulundurursak kendinizi Lira Mercer’e benzetmenin geri dönüşü olmadığının farkındasınızdır inşallah. Yani önümüzdeki yıl kerpiç duvar poposu moda olduğunda ne yapacaksınız, söyler misiniz lütfen? Yaptırdığınızın yarısını kestirecek misiniz? Gerçekten şu filmde olduğu gibi kusurlarımızla kendimizi sevmemizin vakti gelmedi mi sizce de? Zira öbür türlüsüne ne para dayanır, ne vücudumuz, ne de psikolojimiz.