Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nişantaşı’ndaki Ron’s Art Gallery, bir sanat galerisinden öte bir yaşam alanı

On altı yaşımdan itibaren babam beni müzayedelere ve resim sergilerine götürmeye başladı. İlk satın aldığım sanat eserim, ressam Faruk Cimok imzalı “Beyoğlu’nda Tramvay” isimli tabloydu. Hiç unutmam, fiyatı yirmi beş liraydı. Yalan değil, yirmi yaşıma geldiğimde iki yüzü aşkın ressamın tablosunu imzasına bakmadan tanıyabiliyordum.”

Rony Süzme, sanatla kurduğu bağı böyle anlatmaya başlıyor. İşletme okuduktan sonra İngiltere’ye gidip sanat tarihi eğitimi almış, üzerine de Fransa’da sanat müzeciliği konusunda lisans programlarına katılmış. Şimdiyse otuz altı yaşında ve ortağı Özge Gökçetin’le Nişantaşı’nda Mim Kemal Öke Caddesi’nde konumlanan Ron’s Art Gallery’yi işletiyor. Duvarlarda Devrim Erbil, Komet gibi ünlü ressamların tabloları asılı. Klasik, çağdaş ve modern eserlerin hepsi kendi koleksiyonundan. Burayı kuru kuruya gezdiğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü an itibarıyla mekanda niş bir davet, güzel bir kalabalık ve hoş bir müzik var. Çünkü burası sadece bir sanat alanı değil, aynı zamanda bir yaşam alanı.

Haberin Devamı

Koltuğun rengine göre tablo

Aklıma gelen ilk soruyu soruyorum Rony’ye, “Sevgiline tablo hediye ettin mi hiç?” Yani... Biri bana etse aşırı sevinirdim. Evet, sevgilisine tablo hediye etmiş ve kızın çok hoşuna gitmiş. “Sanat paylaşımı bir ilişkiyi mükemmelleştiriyor” diyor ki bu cümlenin sonuna kadar arkasındayım. Hemen ikinci sorumu soruyorum, “Sence insanlar alacakları tabloyu evinin dekorasyonuna göre mi seçiyor artık?” Lütfen bana “Saçmalama” demeyin zira kitapçıya girip de “Sizde orta sehpa üzerine konulacak şöyle büyük, kahverengi bir kitap var mı? Bizim evin koltukları kahverengi de” diyeni bizzat işitti bu kulaklar.

Rony de bundan muzdarip, “Maalesef ülkemizde sanata biraz dekoratif olarak bakılıyor. Koltuğun, masanın rengine uymuyorsa o eser alınmıyor ve bu trajikomik gerçekten. Aslında sanat bunun çok ötesindedir. Sanat, girdiği mekanın hakimidir.” Ya Rony’nin sahip olmayı hayal ettiği eser ne dersiniz? Bir Rene Magritte tablosu. Güzel seçim. Benim de bir sonraki hayatımda bir Magritte’im olur inşallah. Son olarak yeni nesil Türk ressamlardan beğendiği isimleri öğrenmek istediğimde Kadir Akyol, Emre Yusufi, Çağatay Odabaş ve Murat Kurt’u söylüyor. Bu yazıyı okumakla kalmayın, gidin görün Ron’s Art Gallery’yi. Çok hoşunuza gidecek.

Haberin Devamı

Milliyet

Frankie’nin Ödül’ü

Nişantaşı’ndan devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta doğum günümdü. “Orası mı burası mı?” derken en sonunda Sofa Otel’in üst katındaki Frankie’de kutlamaya karar verdik çılgın arkadaşlarımla. Bingo! Sahnede Ödül isimli bir kadın sanatçı, yabancıdan Türkçeye geçişleriyle coşturdu bizi. Madem şimdi moda canlı müzik, cumartesileri Ödül şiddetle tavsiye edilir.