İşte en sonunda çoğunluk sağlandı ve sosyal medyada “cilt pozitifliği” başlığı altında bir akne hareketi başladı. Bakalım bu hareketi ne tarz hareketler izleyecek?
hangimiz en kusursuz görünmemiz gereken günde alnımızda kocaman bir sivilceyle uyanmadık? Hangimiz ergenliği kaymak gibi sorunsuz bir ciltle atlattık? Pek azımız. Çünkü akne böyle bir şeydir. Bize sormadan çıkar, stres yaptıkça da coşar. Kimi zaman tedavisi vardır, kimi zaman çaresi yoktur. O zaman sosyal medyada kusursuz güzelliğin pompalandığı şu günlerde ne yapmak gerekir? Çözüm, bolca makyaj ve bolca filtre mi? Hadi öyle diyelim de nereye kadar? İngiliz Dermatoloji Derneği, bu yılın başında yayınladığı bildiride, akneli cilde sahip olan yüzde altmış üçlük kesimin gün be gün daha çok gizli depresyona girdiğini açıklamış. Amerikan Dermatoloji Akademisi de neredeyse elli milyon Amerikalının ortak sorunun akne olduğunu. İşte en sonunda çoğunluk sağlandı ve sosyal medyada “skin positivity” (cilt pozitifliği) başlığı altında bir akne hareketi başladı.
Bir kısım, mükemmel cildini (ne kadar mükemmel olduğu elbette şüpheli) sosyal medyada gözümüze sokup kendimizi hayata karşı 1-0 hissetmemize neden olurken bir kısım da akneli cildini gözler önüne seriyor artık. 18 yaşındaki Instagram fenomeni Hailey Wait, bu konuda son günlerin çokça konuşulan isimlerinden mesela. Justin Bieber, Kendall Jenner ve Lucy Hale gibi ünlüler de akneli karelerini filtresiz olarak post ediyorlar. Tamam, makyajsız selfie’ler de paylaşılıyordu ama akne harekatıyla bir tık daha cesur bir adım atıldı.
Korkunç görünüyorsun
Em Ford isimli bir güzellik blogger’ı var, sayfasının ismi “My Pale Skin” (Soluk Cildim). Ford’un 2015’te çektiği “You Look Disgusting” (Korkunç Görünüyorsun) isimli üç dakikalık videosunu izlerseniz, sosyal medyadaki akne harekatının temellerinin orada atıldığını görürsünüz. 27 milyon kişi tarafından izlenen videonun açılışında Ford’u sıfır makyajlı ve akneli halde görüyoruz. Üç ay önce sosyal medyada akneli cildini paylaşmaya başladığından beri yüz bin yorum geldiğini söylüyor ve yorumlardan örneklerle bir girizgah yapıyor; “Neden bu kadar çirkinsin?”, “Mide bulandırıcısın”, “Hiç yüzünü yıkamayı denedin mi?”. Videonun ikinci kısmında eline fondöteni, allığı alıyor ve aknelerini makyajla kapatıp kusursuz bir cilde sahip oluyor. Bu sefer gelen yorumlarsa şöyle; “Çok güzelsin”, “Çok tatlısın”, “Muhteşem bir cildin var”. İltifatları takiben, kısacık bir süre sonra yorumlar şuna dönüyor; “Bu kadar da makyaj yapılmaz”, “Baştan aşağı sahtesin”, “Çirkinliğini ancak makyajla kapatırsın zaten”, “Kendine biraz saygın olsun!”.
Kendimiz gibi olamamaktan fena halde sıkıldık ama tam anlamıyla herkes bunun farkında değil. Kilolarımızı gösterdiğimiz, makyaj yapmadığımız, aknelerimizle barışık olduğumuz, içten gülümseyerek baktığımız sosyal medya karelerini daha sık paylaşmamızın elbette var bir sebebi. İnsan ilişkilerimizi düşünün, kişiliğimizi karşımızdakine tanıtırken ne kadar maskeleyebiliriz ki? Sahte olan her şey eninde sonunda patlar. Aynen bunun gibi sosyal medyadaki o sahtelik de patlamaya başlıyor. Yavaştan isyan etmiyor muyuz, “Instagram’da tanıştığım kimse Instagram’daki gibi değil!” diye. Bakalım bu hareketleri daha ne tarz hareketler takip edecek.