"Beyler, kaçan fırsattan söz ediyorsanız, gerçek dünyaya bakın ve orada neler olduğunu görün. Sizler burada bir asır önceki olaylardan söz ederken bugün Tiflis'te Avrupa ile Uzakdoğu'yu birleştirecek bir demiryolu projesinin temeli atılıyor ve Ermenistan bunda yok. Bunu engellemek için bir tasarı bile kabul ettiniz. Peki, ne oldu? Önceki gün kendimi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yerine koydum. Yakında Ermeni soykırımı tasarısını görüşecek olan ABD Kongresi'nde, önüme Ermeni Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan'ın Los Angeles Times'ta çıkan "Türkiye diyalog şansını kaçırdı" başlıklı yazısı konduğunda ne derdim diye düşündüm. Söyleyeceklerim herhalde şöyle olurdu: Hazar petrolü de bugün Türkiye üzerinden dünyaya ulaşıyor ve bunun güzergâhı da Ermenistan'ı baypas ediyor. Çok çalıştınız ama bunu da engelleyemediniz. Bunların Ermenistan için ne denli kötü gelişmeler olduğunu anlamak için Los Angeles Times'ı değil, Ermeni basınını okuyun. Bu arada, siyaseten medet umduğunuz Amerika'daki Türkiye düşmanı Ermeniler rahat yaşarken, 70 bin Ermenistan Ermenisinin, asgari yaşam koşullarını yakalamak için, Türkiye'de sorunsuz çalıştığını unutmayın. Ermeni kuruluşlarınca yapılan kamuoyu yoklamalarının bile, soykırımın tanınması konusunun Ermenistan'daki Ermenilerin aklındaki son mesele olduğunu ortaya koyduğunu da hatırlayın. Ermeni basınını okuyun Özetle, Ermenistan bugün ekonomik sıkıntı ve izolasyon içinde kıvranıyor. Sizlere boş yere güvenen yönetimi, Türkiye ile ortak bir anlayışı yakalayamadığı takdirde bu durum devam da edecek. O halde sizler burada Ermenistan'a iyilik mi etmiş oluyorsunuz? Öte yandan, Hrant Dink'in cenazesine katılan on binlerce Türk size Türkiye'de 1915'te yaşananlara empatiyle bakmaya hazır kesimlerin olduğunu göstermedi mi? İsimlerini ağzınızdan düşürmediğiniz Elif Şafak, Orhan Pamuk, Halil Berktay, Taner Akçam ve onlar gibi niceleri sonuç itibariyle Türk değiller mi? Hrant Dink'in cenazesi Aşırı milliyetçi Daşnakların siyasi hesaplarına alet olarak Türkiye'deki aşırı milliyetçilerin nefret duygularını, hele hele böyle bir ortamda, körüklemenin ne yararı olabilir?Dahası, çok övündüğünüz "Amerikan dünya görüşü" dürüstlüğün asgari gereği olarak, her tarafın dinlenmesini gerektirmiyor mu? O halde Türkiye'nin, Ermeni ve Türk tarihçileri ile üçüncü ülkelerden gelecek bağımsız tarihçilerden oluşan bir komisyonun soykırım konusuna bakması önerisinden daha makul ne olabilir? Yok, illa da, "Tarihçiler bu konuda yeterince konuştu" diyorsanız, o zaman, Amerika'da da çok takdir gören ve ödüllendirilen Bernard Lewis gibi önemli tarihçilerin görüşlerini çöpe mi atacağız? Komisyon önerisi makul Öte yandan Ermenistan'ın, tarihçilerden oluşan bir komisyonu reddedip ısrarla siyasi bir komisyon istemesi, işin içinde farklı bir gündemin olabileceğini göstermiyor mu size? Bu gerçekler ışığında atmaya hazırlandığınız ve hem Türkiye-ABD hem de Türkiye-Ermenistan ilişkilerini daha da gerecek olan adımı iyi düşünüp değerlendirdiniz mi acaba?" Gül'ün Kongre'deki muhataplarına ne dediğini, tabii ki, bilmiyorum. Ama ben olsaydım bunları söylerdim. sidiz@milliyet.com.tr İyi değerlendirdiniz mi?