Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şu bir gerçek ki, AB çevrelerinin PKKya karşı sabırları artık kalmadı. "Romantik" gözlüklerden bakıp buna bir tür "kurtuluş" veya "direniş" örgütü olarak bakanlar dahi bir "uyanış" yaşıyorlar. Bunu DEHAP da fark etti. Nitekim, Diyarbakırdaki Nevruz kutlamalarına Ankaradaki tüm AB büyükelçilerini davet etmelerine karşın aralarından saf olarak bir tek Norveç Büyükelçisi çıktı. O da gittiğine bin pişman. Nevruz kutlamalarının kitlesel bir PKK gösterisine dönüşmesi karşısında, çevresine, "Kutlamanın bu kadar politize olmasına şaştım" serzenişlerde bulunuyor şimdi. Alman Büyükelçisi Wolf-Ruthart Bornun "PKK sempatizanlarına" geçen hafta yaptığı "Bu terörist örgüt ile bağlarınızı koparın" çağrısına eski DEP Milletvekili Leyla Zananın yanıtı gecikmedi. Zana, Büyükelçi Bornun, dolaylı olarak da olsa, tüm AB için konuştuğunu kuşkusuz biliyor. Onun için hemen yanıt verme gereğini duydu. Zananın açıklamasından sonra Ankaradaki AB çevrelerini yokladım. İyimser olanlar bu açıklamayı "doğru yolda atılmış bir adım" olarak değerlendirdiler. Daha gerçekçi bakanlar ise Zana ve arkadaşlarının PKK ile aralarına, Bornun işaret ettiği netlikte, mesafe koyamadıklarını; Türk güvenlik güçleri ile bu örgüt arasında hâlâ bir "denge" kollamaya çalıştıklarını belirttiler. Bir büyükelçi bunu "Gerry Adams açmazı" diye tanımladı. Peki nedir bu "Gerry Adams açmazı?"Kuzey İrlandalı Gerry Adams -PKK ile de irtibatlı olduğu bilinen- ayrılıkçı IRA terör örgütü ile şu veya bu şekilde bağları olan Sinn Fein Partisinin başkanıdır. Kısaca anlatmak gerekiyorsa, artık "mafyalaşmış" olan IRAnın bazı üyelerinin bir süre önce bir Katoliği -yani kendi cemaatlerinden birini- öldürmeleri, bu örgütün gerçek yüzünün Kuzey İrlandalı Katoliklerce de artık anlaşılmaya başlamasına neden oldu.Bunun üzerine binlerce Kuzey İrlandalı Katolik, IRAnın şiddetten vazgeçmesi ve Sinn Feinin de bu örgütle arasına mesafe koyması için sokağa döküldü. Washingtondan Madride kadar tüm Batılı başkentler de bu çağrıyı destekledi. Gerry Adams ise -Sinn Fein ile IRAnın bir şekilde iç içe geçmiş olmaları nedeniyle-, bunu uzun süre yapamadı. Sonunda, geçen hafta -üstelik Zananınkine benzer bir şekilde- "denge unsurunu" kollayan bir çağrıda bulunarak, IRAnın silahlarını bırakmasını istedi. IRA da bunu "düşüneceğini" söyledi. Zananın Gerry Adams açmazı Ancak, ister İrlanda, ister İngiltere, isterse ABnin genelinde olsun, gözlemciler Sinn Fein ile IRAnın bu karşılıklı açıklamalarını "zorla yapılan" ve "inandırıcı olmayan" açıklamalar olarak kabul ettiler. Bu konuda son günlerde yazılanlar bunu açıkça gösteriyor. Benzeri zaten daha önce İspanyada yaşanmış ve Herri Batasuna partisinden, ayrılıkçı ETA örgütü ile arasına "mesafe koyması" istenmiş, bunu yapamadığı için Batasuna yasaklanmıştı.Avrupalılar, DEHAP ve "PKK sempatizanı" diye tanımladıkları kişilerin PKK ile olan tüm bağlarını koparmalarını bugün aynı nedenle istiyorlar. Yalnız buradaki "nüansı" da kaçırmamak gerekir.PKKya "Silahı bırakın" diyorlar. Fakat, "Davanızdan vazgeçin" demiyorlar. "İlla da güdecekseniz, bunu yasalar çerçevesinde, insan haklarına dayalı, barışçıl ve demokratik bir zeminde yapın" diyorlar. Aslında Sinn Fein ile Herri Batasunaya ve onlar yoluyla IRA ve ETAya da söyledikleri bu. Yani, AB tarafı da bir tür "denge" kolluyor.Peki, mevcut koşullarda, Türkiye ABden gelen mesajın bu kısmına açık mı? Bu da başka bir konu. semihi@cnnturk.com.tr ABnin denge arayışı