Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yazılıp çizilenlere bakılacak olursa, CHP'nin SE'den ihraç edilmesi sadece AKP'yi değil, Türkiye'deki sol kesimi de memnun edecek. Zira bu kesimin önemli bir bölümü, sosyal demokrasiyle ilgisinin ne olduğu anlaşılamayan bu partinin SE'de ne işi olduğunu da anlamış değil.Bu arada, CHP'nin sosyal demokrasinin temel ilkelerini çiğneyerek 301'e arka çıkması, ayrıca çekinmeden yansıttığı "militarist" ve "milliyetçi" yüzü Batılı sosyal demokratların da dikkatinden kaçmıyor artık. Sosyalist Enternasyonal'in (SE) Cenevre'de yapılan son konsey toplantısı CHP açısından iyi mi geçti, kötü mü belli değil. Bu konuda şu anda ortada tespitlerden çok temenniler dolaşıyor gibi. Başta İsveçliler olmak üzere birçoğu "CHP ile aynı çatıyı paylaşmaktan utanç duyduklarını" açıkça söylemeye başladılar bile. CHP ile Avrupalı sosyal demokratlar arasındaki soğuk havayı da zaten Türk-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantılarını izleyenler bilir.CHP kurmayları elbette ki "Cenevre'de koyup oturttuk" havası içindeler, zira onlar işin "enternasyonal" değil, "nasyonal" boyutuyla ilgililer. Fakat Cenevre'den yansıyanlar pek öyle değil gibi. Dış basında Deniz Baykal'ın konuşmasıyla ilgili tek bir kelime yok. Gazetecilerin, konuşmasına başladığında Baykal'ı protesto etmek için salondan çıkan Barzani ile Talabani'nin peşine toplu olarak düşmeleri ise uluslararası ilginin odağında kimin olduğunu gösterdi. CHP ile soğuk hava Nedeni de kuşkusuz Talabani'nin, FKÖ lideri Mahmud Abbas ile birlikte, SE'nin "onur konuğu" olmasıydı. Fakat, basınımızda çıkan "Talabani ve Barzani hangi sıfatla oradaydılar?" türünden "suçlayıcı" sorular bile, Türkiye'de bu işlerin nasıl takip edildiğini göstermeye yetti.Bu durumda Türk kamuoyunun, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin SE üyesi olduğunu, SE bünyesinde bir "Kürt Sorunu Çalışma Grubu"nun bulunduğunu, buna KYP'nin yanı sıra Kürdistan Demokrat Partisi ile Türkiye'den DTP'nin de dahil olduğunu, bu grubun Mayıs 2006'da Kuzey Irak'ta toplandığını bilmesi mümkün değil. Talabani neden oradaydı? Hal böyle olunca, Baykal'ın konuşmasının Cenevre'de niçin ilgi değil de antipati topladığını, buna karşılık, Talabani'nin "komşu ülkelerin Irak'ın iç işlerine karışmamaları" çağrısıyla sona eren konuşmasının niçin dünya basınında yer bulduğunu bilmeleri de mümkün değil.Bu arada şunu da vurgulamak lazım. Baykal'ın konuşması tabii ki doğruları içeriyordu. CHP ile Batılı sosyal demokratlar arasındaki siyasi diyalog kopukluğu olmasaydı bu orada algılanırdı da. Fakat bunun olabilmesi için CHP'nin, ait olduğunu iddia ettiği siyasi görüş açısından, Batılı sosyal demokratların gözünde ikna edici olması gerekiyor. Baykal antipati topladı Özetle, CHP'nin SE'den ihracı, yukarıda da dediğimiz gibi, şimdilik tespitlerden çok temennilere dayanıyor. Ancak, SE'de projektörlerin CHP'ye çevrildiği de kesin. Bu yüzden, CHP'nin SE'de artan ve mantıki uzantısında ihraç edilme olasılığını da içeren bir açmazla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Uzun lafın kısası, CHP ısrarla aksini iddia etse de aşırı sağa has bir siyasi söylemle sosyal demokratik dünya görüşünün uyuşması mümkün değil. sidiz@milliyet.com.tr CHP'nin ihracı temennisi