Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Koç'un yanıtına geçmeden önce şunu söylemeliyim. O yazım üzerine beklediğim hakaret dolu mesajlar tabii ki geldi. Şaşırtıcı olan, "Eski CHP'liyim" diye başlayan tebrik mesajlarının çokluğuydu. CHP'nin seçim stratejistlerine benden bir "tüyo" olsun: Koç'un, "ağır ithamlar ve yanlış yorumlar getirdiğimi" belirterek gönderdiği ve yer darlığı nedeniyle özüne dokunmadan biraz kısaltmak zorunda kaldığım yanıtı ise şöyle: Başkalarına ağır ithamlar yöneltmekten çekinmeyen CHP kurmayları, "CHP ülkeyi savaşa sürüklemek istiyor" başlıklı yazımı "ağır" bulmuşlar. Partinin Grup Başkanvekili Haluk Koç'tan bir yanıt aldım. Bunun şeklinden anladığım kadarıyla "AKP yandaşlığı" ile suçlanıyorum. Demek ki hükümete dönük eleştirilerim CHP'de not edilmemiş. "Siyasi iktidar iç siyasette kendi meşruiyetini sağlayabilmek için Türk dış politikasında onarılmaz yaralar açtı. Irak'ta, Kıbrıs'ta, sözde Ermeni soykırımı konusunda başarı sağlayamadığı gibi, ülkeyi bir çıkmaza doğru sürükledi. İzlenen, milli çıkarlarla uyumlu olmayan, edilgen politika, Türkiye'yi sorunlar yumağıyla karşı karşıya bıraktı. Avrupa Birliği için 17 Ekim'de altına imza atılan belgeyle başlayan süreç, AB yolunun tıkanmasıyla sonuçlandı. Türkiye'nin çıkarları, iç politikaya feda edildi. Kıbrıs konusunda kendileri çalıp kendileri oynadılar; devlet mekanizmasına danışmadan oluşturulan politikalar ödün verme dışında hiçbir pozitif kazanım sağlamadı. Türkiye'nin Irak politikası, seçimlerin hemen ardından 2002 yılı sonunda, Amerika'da otel odalarında verilen sözlerle şekillendirilmeye çalışıldı. Tezkereler TBMM'de kabul edilmeden, ABD askerleri gemilerle sınırlarımıza kadar taşındı. 2003 yılı içinde yabancı askerlerin Türkiye'ye konuşlanması, havaalanları ve limanların yabancı güçlere açılması ve Türk askerinin Irak'a gönderilmesine ilişkin 4 ayrı tezkere TBMM'ye gönderildi. Anlayacağınız, dış politikaya tutarsızlık damgasını vurdu. 1 Mart tezkeresi, CHP'nin çabalarıyla TBMM'den geçmedi. Sayın Baykal, 1 Mart'ta TBMM'nin önüne konulan tezkere daha sevk edilmeden, bunun ikiye ayrılmasını Başbakan'dan rica etti. Türk askerinin daha ABD Irak'ı vurmadan Türkiye'nin güvenliğini sağlamak ve oldubittilere izin vermemek için Kuzey Irak'a gönderilmesine ilişkin ayrı bir tezkere getirilmesi halinde CHP'nin buna destek vereceğini söyledi. Sonra pazarlıklar başladı. Bush, Türkiye'yi 'at pazarlığı' yapan bir ülke olarak tanımladı.Yine, 11 askerimizin başına çuval giydirildiği süreç yaşanırken, Dışişleri Bakanı Kayseri'de mantı partisinde rahatını bile bozmadı. PKK'nın saldırıları sonucunda yüzlerce şehit verildi. Eve Dönüş Yasası, Kürt sorunu hakkında yeni açılım yapılması, teröre ilişkin koordinatör atanması gibi ABD damgalı politikalarla Türk halkı oyalanmaya çalışıldı. Geldiğimiz noktada CHP'nin tüm öngörüleri gerçekleşti. Şimdi ise, Türkiye'nin 2003 yılından beri yaşadığı olaylar ve o olaylar karşısında siyasi partilerin izledikleri politikalar hafızalardan silinmek isteniyor. Türkiye'nin seçim atmosferine girdiği şu günlerde Irak konusu, seçimleri etkileyecek bir unsur olarak kullanılmak isteniyor." sidiz@milliyet.com.tr CHP'li Koç'un yanıtı