Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan devlet başkanlarının bugün Kars’ta temelini atacakları Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi, Erivan’a kendi bölgesinde içine düştüğü yalnızlığı bir kez daha hatırlatacak.
Bugünkü tören, tüm girişimlerine rağmen, ne Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesini ne de bu projeyi engelleyebilen Ermeni diyasporası için de yeni bir darbe olacak. Peki, hal böyle olunca, Ermeniler hâlâ aynı yolda ısrar edecekler mi? 
Amerika’daki Ermenilerin onulmaz Türk düşmanlığına tanık olmuş birisi olarak bu kesimden umutlu değiliz. Nitekim bu kesim bugünlerde,  Ermenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan için olduğu kadar, mevcut Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’a da ateş püskürüyor.
Sarkisyan, Türkiye ile uzlaşma yolları aradığı için Taşnak güdümündeki diyaspora Ermenileri tarafından “davaya ihanetle” suçlanıyor. Ancak, Erivan’ın içine düştüğü çıkmazdan kurtulma ihtiyacını giderek daha fazla hissettiği de bir gerçek.

Şahinleri kızdıracak
Arminfo ajansının hafta başında verdiği bir haber de bunu doğruluyor. Basınımızda da yer alan habere göre, Ermenistan Başbakanı Tigran Sarkisyan, Ermeni diyasporasından gelen genç bir grupla buluşmasında şunları söylemiş:
“Ermenistan’da yaşayalım ya da yaşamayalım, Ermeniler olarak önceliğimiz başkalarıyla çatışmak değil, halkımızın refahı için çalışmak olmalı... Tarihimiz ve adalet için savaşa evet, ama bunu kontrolsüz saldırganlık olarak algılamaya hayır.”
Bu sözlerin, aynen Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın Wall Street Journal’da çıkan ve Türkiye ile diyalog arayışını ortaya koyan yazısı gibi, Ermeni diyasporasındaki şahinleri kızdıracağı kesin.

Diyaspora bihaber
Bu şahinlerden biri de Amerika’da yayımlanan Asbarez gazetesinin yorumcularından Garen Yegparyan.
Cumhurbaşkanı Sarkisyan’a kızan Yegparyan’ın 14 Temmuz tarihli yorumuna bakılacak olursa, tecrit edilmiş olmak Ermenistan’a yarar bile sağlamış. Türk-Ermeni sınırının açılması durumundaysa, Ermenistan’da yerli üretim zarar görecekmiş.
Bu sözler diyaspora Ermenilerinin, bırakın bölge gerçeklerini, Ermenistan’ın çektiği sıkıntılardan bile bihaber olduklarını gösteriyor. Oysa BM Kalkınma Programı’nın taze verileri, Ermenistan’da son yıllarda yakalanan nispi büyüme hızının tekrar düşmeye başladığını ortaya koyuyor.

Karabağ’da adım atmak
Kısacası, Ermenistan’ın dünyaya açılması gerekiyor. Bunun da Türkiye üzerinden olacağını artık diyaspora Ermenileri dışında herkes görüyor. Bugün Kars’ta yapılacak tören de bunu tekrar kanıtlayacak.
Bu tören, Ermenistan’ın, stratejik olan bu tür bölgesel projelere dahil olmak suretiyle halkının refahı için sağlayacağı avantajları tekrar ortaya koyacak. Öte yandan, Ermenistan’ın bölgede gelişen sisteme entegre edilmesinin Güney Kafkaslar’da istikrara da katkı sağlayacağı aşikâr.
Erivan’ın, bunun yolunu açmak için, özellikle Karabağ sorunu açısından atması gereken cesur adımlar var. Türkiye’nin de, elbette ki, Erivan’ın attığı her olumlu adıma olumlu karşılık vermesi gerekecek, ki bunun olacağına dair somut işaretler artıyor.
Sonuçta seçim Ermenistan’ındır. Ya onulmaz Türk düşmanı diyaspora mensuplarının yolundan gidip bunun bedelini yalnızlıkla ödemeye devam edecek ya da kendi önünü açıp bölgesel bir oyuncu olacak.