Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Öte yandan, bir büyükelçi, görevinden ayrılır ayrılmaz, nezdinde görev yaptığı ülke hakkında kötü konuşuyorsa, bu da o ülkeyle ilişkilerin çok ciddi sarsıntıdan geçtiğine işaret eder. Görev süresi yeni dolan Paris Büyükelçimiz Uluç Özülker'in Hürriyet'te dün yayımlanan söyleşisi bu açıdan son derece dikkat çekiciydi. Bir büyükelçinin görevi, ülkesinin çıkarlarını kollamak ve görevli olduğu ülkeyle ilişkileri mümkün olan en iyi düzeye getirmeye çalışmaktır. Büyükelçiler bu yüzden kriz anlarında bile gelişmelere olumlu açıdan bakmaya çalışırlar. Uluç Bey'i yıllardır tanırım. Sözünü esirgemeyen bir diplomattır. Ankara'da, bu söyleşideki sözleriyle yanlış ettiğine, bunun yeni büyükelçi Osman Korutürk'ü zorda bırakacağına inananların olduğunu da söylemeliyim. Öte yandan, Fransa hakkında söyledikleri şeylerin iki ülke arasındaki soğukluğu ortaya koyduğu da bir gerçek. Bakın neler diyor Özülker:- Ermeni meselesi Fransa'nın iç politikasında Türkiye'nin 280 bin Ermeni oyuna satılması olayıdır. Fransa çok daha ölçülü, dikkatli ve yapıcı davranmadığı takdirde Türk-Fransız ilişkileri düzelmez, Fransa Türkiye'yi kaybeder. Onun için Fransa'nın aklını başına toplama zamanı gelmiş geçiyor. İlişkiler zor düzelir - Asala terörünü Orly'deki bir katliam bitirmiştir. PKK da burada bir şey yapsa aynı sonuç olurdu. Ama onlarla anlaşmalı oldukları için "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyerek karşılıklı bu politikayla geçip gidiyorlar. Fransızlar için bu hem istihbarat kaynağıdır, hem de aynı zamanda Türkiye'ye karşı kullanılan bir maşadır.- Fransa 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Türkiye'yi tartışmaktan vazgeçmez. Türkiye'den olmayacak şeyler isteyip vazgeçirmeye çalışacaklardırÖ Türkiye'yi reddetmek aynı zamanda medeniyetler çatışmasının da kabullenilmesi anlamına gelir, ona da cesaret edebilecek durumda değiller, o zaman Türkiye'nin kendisi çekilirse "Biz ne yapalım, kendisi gitti" dedirtmek için uğraşacaklar.Emekliye ayrılmak üzere olan birinden gelse de bunlar yine de çok ciddi ithamlardır. Bu sözler aynı zamanda Büyükelçi Özülker'in görevi sırasında Ankara'ya gönderdiği kriptolar hakkında da bir ipucu vermektedir. Fransız tarafı kuşkusuz bu açıklamalara çok kızacaktır. Yukarıda belirttiğimiz gibi, Ankara'da da Özülker'in bu söyleşiyle "yangına körükle gittiğine" inananlar var. PKK'yı kullanıyorlar Ancak, iktidarı ve muhalefetiyle AB bağlamında ülkemize karşı takındığı tutum nedeniyle Fransa Türkiye'yi gerçekten de büyük ölçüde kaybetmiştir. Özülker'in sözleri bunu açıkça yansıtıyor. Kısacası, ilişkilerin düzeltilmesi için ciddi bir şekilde çalışılmasını gerektirecek bir durum söz konusu. Aslında Özülker de söyleşisinde teslim etmiş. Fransa dünyanın önemli ülkelerinden biridir. Türkiye de öyle. Bu arada iki ülkenin işbirliği yapmalarını zorunlu kılan gelişmeler de, azalmıyor, aksine artıyor. Umarız Paris bu gerçeğin ışığında hareket eder ve Ankara ile ilişkilerin düzelmesi için 2007'den önce çaba göstermeye başlar. semihi@cnnturk.com.tr İşbirliği zorunlu