MHP kurmaylarından Bölükbaşı: MHP siyasi koşulların sonucu olarak bugün ana muhalefet partisi görüntüsündedir. Hal böyle olunca Türkiye'de en çok tartışılan dış politika konuları hakkındaki görüşleri önem kazanıyor. Seçimlerden önce Dışişleri Bakanlığı'nın en kıdemli memurlarından olan MHP Ankara milletvekili Deniz Bölükbaşı ile bunları konuştuk. PKK saldırıları nedeniyle güncelliğini koruyan Kuzey Irak ile başlayacak olursak, Bölükbaşı'nın tutumu gayet net: "PKK ile mücadele ancak Barzani ile mücadeleyle olur."Bölükbaşı'na göre, Barzani PKK'yı Türkiye'ye karşı bir tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıyor. "Bu yüzden kendisine karşı caydırıcı bir askeri güçle desteklenen ve ekonomik yaptırımlar içeren bir politikanın uygulanması gerekiyor." Habur sınır kapısının kapatılması gerektiğini kaydeden Bölükbaşı, AKP hükümetini, "Barzani ile kurduğu seçim ittifakı" nedeniyle bu ve sınır ötesi operasyon konusunda "çekingen davranmakla" suçladı. Türkiye'nin bugün Kuzey Irak'a Türk tüketicisine uygulanan fiyatın üçte birine elektrik sağlamasını da eleştiren Bölükbaşı'na göre, Kuzey Irak'ta iş yapan Türk işadamları da "bağımsız Kürt devletinin altyapısını hazırlıyorlar." Kamuoyunun Mersin Serbest Ticaret Bölgesi'nin bu amaçla nasıl kullanıldığını bilmediğini de belirten Bölükbaşı, "Bunu bütçe konuşmaları sırasında gündeme getireceğiz ve denklemin içindeki önemli AKP'liler görülecek" dedi. Kürt devletinin bir tek ilan edilmesinin kaldığını söyleyen Bölükbaşı, Kerkük meselesinin de şubat veya marta kadar Kürtlerin lehine sonuçlanacağını belirtti. Iraklı Kürtlerle diyalog kurulması önerisini de "safdillik" olarak niteleyerek, "Kimi angaje edeceksin? Türkiye'deki Kürtlerin bağımsızlık hakkı olduğunu söyleyenleri mi?" diye konuştu. Bölükbaşı, Barzani'nin aslında Türkiye'siz yaşayamayacaklarını bildiğini, işgal güçleriyle işbirliği yapan tek grup olarak Kürtlerin uzun vadede Araplarla birlikte davranmalarının zor olduğunu da kaydetti. "Kürt-Şii ittifakı zaten eşyanın tabiatına aykırıdır. Kürtler İran, Suriye ve Iraklı Araplar ile Türkiye'nin arasında kalacaktır. Bu ortamda yaşamaları mümkün değil" diyen Bölükbaşı, "Onun için bağımsızlık talebinden ve Türkiye'yi kışkırtmaktan vazgeçsinler" diye ekledi. Hedef Barzani'dir Türkiye-ABD ilişkilerinin "çok önemli ve zor" olduğunu söyleyen Bölükbaşı, Kuzey Irak'taki PKK meselesinin bu ilişkiler açısından bir çıban başı haline geldiğini belirterek şöyle konuştu:"Karşılıklı saygı ve çıkarlara dayanan stratejik bir ortaklık istiyoruz. Bugün ise karşılıklı güven bunalımı yaşanıyor. ABD, PKK konusunda hep oyalıyor. 'PKK ile mücadele edecek gücümüz yok' diyor ama bölgeye geldiğince ilk yaptığı iş Ensar el İslam adlı örgütü ortadan kaldırmak oldu ki bu örgüt PKK'nın bulunduğu yerdeydi." Bölükbaşı 1 Mart tezkeresinin reddedilmesine rağmen Türkiye'nin ABD'ye yardım sağladığını da kaydederek, "Bunu dost ve müttefik olmanın bir gereği olarak yapıyoruz" dedi. İncirlik'in ABD için en önemli üslerden biri olduğunu da belirterek, "Bu durumu iyi değerlendirmek lazım. 'ABD aynı dostluk ve müttefiklik ruhunu sergilemezse İncirlik'i kullanamaz' denebilmeli" diye konuştu. ABD'ye karşı İncirlik kozu Bölükbaşı, Türk-AB ilişkilerinin geçmişinde "hayal kırıklığı ve dışlanma" olduğunu söyleyerek "Gelinen nokta da bunun sonucudur" dedi. AB'de Türkiye'yi eşit haklara sahip bir üye olarak kabul etme iradesinin bulunmadığını da kaydederek, "Hıristiyan değerler üzerine oturmuş bir projede Müslüman bir ülkenin yeri yok diye düşünüyorlar" diye konuştu. Bölükbaşı şöyle devam etti:"Fakat Türkiye bir yana atılabilecek bir ülke de değil. Onun için periferide fakat orbitlerinde olan güdümlü bir konumda istiyorlar Türkiye'yi. Özel ilişkiyi bu yüzden istiyorlar."Kopenhag Kriterleri'nin "Türkiye'yi belli bir mesafede tutmak için kullanıldığını" söyleyen Bölükbaşı, "Bugün AB adeta PKK taleplerinin takipçisi olmuştur. Türkiye'ye söylenen de bölünerek Avrupalı olacaksınızdır" dedi. Kasımda açıklanacak olan İlerleme Raporu ile AB'nin 301'den başlayarak bir dizi taleple geleceğini de kaydeden Bölükbaşı şöyle konuştu: "AB ile ilişkiler bir Brezilya dizisine benziyor. Ne senaryosu, ne başı, ne de sonu var.Bu durumda iki tarafın bir geri adım atıp stratejik açıdan yeniden düşünme dönemine ihtiyacı var. Bunu yaparken de AB kararını vermeli. Türkiye'yi gerçekten arasında istiyor mu, istemiyor mu?" sidiz@milliyet.com.tr AB konusu Brezilya dizisi gibi
