Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Japonya ziyareti sırasında, başta Anayasa Mahkemesi’nin türban kararı olmak üzere, iç siyaset konularına girmeme kararı alan Cumhurbaşkanı Gül, gazetecilerin bu konularda yine de ısrar etmeleri karşısında bunaldı.
Önceki gün Osaka’da, Japonya’daki temaslarını değerlendirmek için bir sohbet toplantısı düzenleyen Gül, bu ısrar karşısında gazetecilere, “Niye buraya geldiniz ki? Türkiye’deki arkadaşlarınıza bırakın bunları. Siz buradaki haberleri yazın” diye sitem etti.
Türkiye’de fırtınalar koparken gazeteciler elbette ki o soruları sormak zorundaydılar. Ancak,  Cumhurbaşkanı Gül de haklıydı. Zira, kendi ifadesiyle, bir süredir “rölantide” olan siyasi ilişkilerde sayfa açacak nitelikte olan Japonya gezisi de önemliydi. 

Japonya ilgisiz değil

Japonlar, Türkiye’de yatırım konusunda çekingen davransalar da, bu, Türkiye’ye karşı ilgisiz oldukları anlamına gelmiyor. Tam aksine, yetkilileri ve işadamları Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından izliyor.
Bu arada, Ankara’nın AB ile yürüttüğü üyelik müzakerelerini de, tabii ki, yakından takip ediyorlar. Ayrıca Türkiye’nin, enerjiye olan gereksinimleri nedeniyle kendileri için dünyanın en önemli bölgelerin başında gelen Ortadoğu’da artan önemini de görüyorlar.
Özetle, Ortadoğu’da çatışan tarafları bir araya getirebilen, ayrıca -yaşanan zorluklara rağmen- önemli Avrupa ülkeleri tarafından desteklenen bir AB perspektifi olan Türkiye, Tokyo’da tarafından göz ardı edilebilecek bir ülke değil. 

Türkiye denkleme giriyor

Kaldı ki, bu kadar büyük ekonomik güce sahip olan Japonya, Cumhurbaşkanı Gül’ün de işaret ettiği gibi, bölgemizde artık siyasi varlık da göstermek istiyor. Bu da, kaçınılmaz olarak, Türkiye’yi denkleme sokuyor.
Bu arada, ikili ilişkileri geliştirmek için gerekli psikolojik ortam da mevcut. Bugün iki ülke arasında hiç bir siyasi sorun yok. Ertuğrul Firkateyni’nin 118 yıl önceki hazin dramı ise iki millet arasında duygusal bir bağ oluşturmuş.
Bu yüzden Türkiye, Japonya’nın BM Güvenlik Konseyi’ne daimi üyelik arzusunu destekliyor. Japonya da Türkiye’nin Güvenlik Konseyi’ne adaylığını. Fakat Türkiye bununla yetinmek istemiyor.
Hem, Japonya’nın devasa dış yatırım pastasından pay almak hem de Japon pazarına girmek istiyor. Cumhurbaşkanı Gül ile Japonya’da kendisine refakat eden TOBB heyetinin mensupları bu amaçla dört gün boyunca yeni köprüler kurmaya çalıştılar. 

Gül, kötü deneyimi kabul etti

Gül, gazetecilerle sohbet ederken, geçmişte hemen hemen her Japon yatırımcının Türkiye’den kötü deneyimlerle ayrıldığını kabul etti. Ancak, Japon muhataplarına, bugün Maastricht Kriterleri’ni büyük ölçüde yerine getirmiş bir Türkiye’nin bulunduğunu anlattığını, kendilerinin de dikkatle ve ilgiyle dinlediğini söyledi.
Fakat, Japonya’da iç siyasete girmek istemeyen Cumhurbaşkanı Gül bile, Türkiye’den bugün yansıyan iç siyasi görüntünün, aşırı ihtiyatlı olan Japon yatırımcılara fazla güven aşılamayacağını kabul edecektir.
Japonlar bu nedenle, en azından yatırımlar açısından, bir süre daha büyük olasılıkla “bekle-gör” politikası uygulayacaklardır. Ama güven arttıkça mutlaka geleceklerdir.

Haberin Devamı

Kısa bir izne çıkacağım için, pazartesi günü tekrar görüşmek üzere, hafta içindeki yazılarıma ara veriyorum.