Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kürtlerin Kerkük iddiaları Irak’ı uzun zamandır beklenen krizin eşiğine getirdi. Üstelik ABD ve müttefiklerinin ısrarla “Irak’ta işler iyiye gidiyor” dedikleri bir sırada. Oysa Kerkük aslında bir “küçük Irak.” Bu nedenle de orada işlerin kötüye gitmesi, Irak’ta işlerin söylendiği kadar iyi gitmediğini gösteriyor.
Aslında Amerikalılar uzun zamandır sorunun farkındalar. Başkan Bush’un desteğiyle hazırlanan ve Aralık 2006 yayımlanan “Baker-Hamilton Raporu” Kerkük’teki tehlikeli durumu açıkça ortaya koymuştu.
Sorunun ancak “uluslararası arabuluculuk ve mutabakatla” çözülebileceğini belirten rapor, anayasa gereğince 2007 sonuna kadar yapılması gereken ve kentin statüsünü belirleyecek olan referandumunun da, çatışmalara neden olacağı gerekçesiyle, ertelenmesini istemişti. 

Petrol yataklarını sahiplenmek
Kürtlerin hesabı ise ortada: Kerkük’ü dışarıdan gelen Kürtlerle doldurup söz konusu referandum sayesinde ülkenin en zengin petrol yataklarına sahip olan bölgeyi kendi yönetimlerine bağlamak.
Kürtler bu nedenle Ankara’nın da desteklediği Baker-Hamilton raporunu şiddetle reddettiler. Kürtleri yakın müttefik olarak gören Bush da, raporun uyarılarını bugüne kadar büyük ölçüde göz ardı etmeyi tercih etti.
Ancak, 2007 başında kenti ziyaret eden biri olarak, Kürtlerin taleplerinin gerçekleşmesinin çok güç olacağını, ayrıca bu taleplerin Irak’ı karıştıracağını öngörmüştük. Nitekim Kerkük için planlanan nüfus sayımı ve ardından kentin nihai statüsü için 2007 sonuna kadar yapılması planlanan referandum yapılamadı.
Her ikisi bu yıla bırakıldı. Fakat bu koşullarda bunların bu yıl yapılması da zor görünüyor.
Bu arada, temmuz sonunda Irak meclisinde kabul edilen ve Türkmenler dahil Kerkük’teki tüm etnik gruplara eşit haklar tanıyan yerel seçim yasası Kürtlerde infial yarattı.
Kürt olan Irak Cumhurbaşkanı Talabani de yasayı veto etti. Bu yazı yazıldığında Irak meclisi sorunu hâlâ çözmeye çalışıyordu. Ancak bir uzlaşma gene zor görünüyordu. Zira Kürtler, tek taraflı beklentileriyle, Şii ve Sünni Araplar ile Türkmenleri büyük ölçüde aleyhlerinde birleştirmeyi başardılar. 

Yerel seçim tehlikede
Genel kanı, BM’nin önerdiği ve Kerkük’teki yerel seçimleri gelecek yıla erteleyen seçeneğin sonunda benimseneceği yolundadır. Yoksa Kerkük yüzünden yerel seçimler hiç yapılamayacak. Bu seçeneği, “ulusal uzlaşmaya katkıda bulunacağı” düşüncesiyle yerel seçimlerin mutlaka ekimde yapılmasını isteyen Washington da destekliyor.
Bu arada ABD’deki Kerkük algılaması da Kürtlerin aleyhine işlemeye devam ediyor. Çünkü Irak’ta istikrar isteniyorsa, Kerkük’e adil bir çözüm bulunmasının gerekeceği artık göz ardı edilemiyor.
Nitekim ABD’nin en etkin gazetelerinden New York Times, 3 Ağustos tarihli başmakalesinde, bu olasılığın Irak’ta yaratacağı karmaşaya işaret ederek, “Kürtlerin Kerkük’ü tek taraflı olarak ilhak etmelerine izin verilmemeli” diye yazdı.
Iraklı Kürtlerin bu konudaki hırçınlığı da bu gelişmeler yüzünden giderek artıyor. Ancak, kendi talepleriyle, hamileri saydıkları ABD’nin Irak’taki çıkarlarının Kerkük’te ciddi bir şekilde ters düşmeye başladığı da ortada. Özetle, Kürtler olmayacak duaya amin demeye devam ediyorlar.