Startups.Watch 2018 üçüncü çeyrek raporuna sonuçları Salı günü yapılan etkinlikte açıklandı. Aldığım notları ve gözlemlerimi Milliyet okurları için aşağıda özetlemeye çalıştım.
Türkiye’de 2018’in üçüncü çeyreğinde girişimler 28 yatırım turunda toplam 14.3 milyon dolar yatırım aldı. Banamama, BlindID, Bulduysan, Denebunu, Fazla Gıda, Lidyana, Mornero, mutlubiev, NKolayOfis, Ottoo, Paket Taxi, Recontact, Udentify, V-Count, Vispera, Vivense, Webrazzi, Zebramo tohum ve sonrası yatırım alan girişimler olarak açıklandı. Flat Games, Midpoly Games, Arya, Blok-Z, GatePay, Naturansa, Sensgreen, Viliks, Warden ise hızlandırma programlarından yatırım alan girişimler olarak açıklandı.
2018 üçüncü çeyreğinde “e-ticaret” en çok yatırım alan konu olurken, ikinci sırayı “ev temizliği pazaryerinin” de içinde olduğu “lokal servisler” aldı. Üçüncü sırada ise restoran ve yemek sektörüne yönelik girişimler aldı.
Çeyrek bazında bakıldığında yatırımların çok düşmemesini sağlayan Earlybird yatırım fonunun yatırımlara devam etmesi oldu. İkinci çeyrekte tapu.com ve oBilet’e yatırım yapan Earlybird, üçüncü çeyrekte de Vivense yatırımı ile 2018 yılında toplam yatırım tutarının çok düşmemesini sağladı. 2017
Eylül ayında dört girişim tohum yatırımı aldı, Webrazzi köprü yatırım dediğimiz bir sonraki büyük yatırım turu öncesi yatırım aldı. Tabi ki gönlümüz Seri A, Seri B dediğimiz daha büyük yatırımlar beklerdi ama gerçekleşmedi. Bunun sebeplerini daha önceki yazılarımda anlatmıştım, geçen seneki 3 yatırım fonu şu anda yok ve yeni fonlarını kurma çalışmaları devam ediyor. Bu arada 30 Eylül’de Tubitak’ın Tech-InvesTR programı başvuru süresi doldu. Toplam 10 yatırım fonu bu programa başvurmuş. Sonuçlandığında yeni yatırım fonlarımız olacak, yatırımlar tekrar canlanacak. Tabi bu süreç 2018’in sonuna yetişmeyebilir. O yüzden 2018 yılından ben kişisel olarak beklentilerimi düşürdüm. 2019 yılı yatırım anlamında çok daha güzel geçecek.
Gelelim geçen ay yatırım alanlara; Banamama, Denebunu, Recontact, Udentify, Webrazzi yatırım alanlar.
Banamama
Megatech’den yatırım alan Banamama abonelikle evcil hayvanlarınız için mama ve bakım ürünü sağlıyor. Ayrıca alışverişlerin %5’yle de her ay barınaklara yardım yapıyorlar. Megatech Investment’ın ayrıca Hello7 adlı bir yatırımı daha bulunuyor.
Denebunu
Yeni ürünler keşfetmeyi ve satın almadan önce denemeyi seviyorsanız bu girişim size göre. Ücretsiz üye
Geçtiğimiz hafta Yeni Ekonomi Programı açıklandı. Girişimci olarak beni en ilgilendiren kısmı programda ICO ve Kitlesel Fonlama konularının konuşulmasıydı. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ICO ile ilgili bir yazı kaleme almıştım ve aşağıdaki cümleleri yazdım.
“ICO! Initial Coin Offering. Henüz Türkçesi yok sanırım fakat Kripto Arz gibi bir terim kullanılabilir. En basit tabiriyle girişiminiz için kripto para toplayıp girişiminizi finanse ediyorsunuz. Girişiminize kripto para gönderenlerin dijital cüzdanlarına ise bu işlemle ilgili bir dijital jeton (Kripto-Kıymet/Token/İşaretli Para) ekleniyor. Daha sonrasında bu dijital jetonu ikinci el piyasalarda hisse satar gibi satabiliyorsunuz veya girişim bir gün komple satılırsa paraya çevirebiliyorsunuz.
ICO'nun mevcut yukarıda bahsettiğim finansman kaynaklarından en büyük farkı bir otoritenin olmayışı. Yani bir girişimden bir hisse aldığınızda bununla ilgili dökümanlar imzalayıp merkezi, yasal bir otoriteden onay almak zorundasınız. ICO'da ise merkezi bir otorite yok.”
2017 Ağustos’tan beri çok şey değişti aslında. 2017 dördüncü çeyrekteki kripto piyasalarındaki hızlı yükseliş kripto para konularına hakim olmayan milyonlarca kişiyi al-sat’a
Amazon.com ’un Türkiye pazarına gireceği aylardır konuşuluyordu fakat ekonomik konjonktür gereği lansmanın ötelendiğine dair söylemler duyuyorduk. 19 Eylül Çarşamba sabahı açılarak hem söylentilere nokta koydular hem de tüm ekosistemin gündemine oturdular.
Aslında Amazon.com 2012 yılında Çiçeksepeti’ne yatırım yaparak Türkiye pazarıyla ilgili bilgi toplamaya, Türkiye’ye anlamaya başlamıştı. Geçtiğimiz yıllarda buradaki dev oyuncuları satın alacağıyla ilgili dedikodular da çıkmıştı. O yüzden Amazon.com son 5-6 yıldır dillerimizden çok düşmeyen bir dev. Aynı zamanda Apple’dan sonra trilyon dolar değerlemeye ulaşan ikinci büyük şirket.
Asya’da Çin, Hindistan, Japonya, Singapur’da; Kuzey Amerika’da Kanada, Meksika, Amerika Birleşik Devletlerinde; Avustralya’da, Güney Amerika’da Brezilya’da; Avrupa’da ise Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya ve İngiltere’den sonra Türkiye’de yerel e-ticaret platformu açmış bir devden bahsediyoruz. Doğu Avrupa’da girişimlere yatırım anlamında yarıştığımız bir çok ülke olduğundan bahsetmiştik fakat o ülkelerin yerine Türkiye’de olmaları ülkemizin potansiyelini vurgulamak açısından önemli. Avrupa’da en son 2014 yılında Hollanda’da açılan dev, o
Geçtiğimiz hafta Girişimci Kurumlar Platformu kuruldu. Ben de sizler için kafamdaki soruları platformun kurucularından İhsan Elgin’e sordum.
S. Ünsal : Girişimci Kurum ne demek?
İ. Elgin : Ana işlerini sürekli verimlileştirirken yıkıcı inovasyona karşı önlem alan, yeni büyüme fırsatlarını deneyen, başka bir deyişle bugün için mücadele ederken yarını için çalışan kuruma “girişimci kurum” diyoruz. Bunları yaparken şirket içinde iç girişimciler ile kurum girişimleri (corporate startup) yaratan, dışarıda da girişimlerlerle çalışan, girişimlere yatırım yapan şirketlerdir.
S. Ünsal : Platform nasıl ve kimlerle kuruldu?
İ. Elgin : Core Strateji’nin koordinasyonunda hayata geçirilen Girişimci Kurumlar Platformu, Türkiye’nin önde gelen özel sektör kurumlarının CEO’larıyla yapılan toplantılardan edinilen ilham ile hayata geçirildi. Platform kurulurken arkasında güçlü, yıllardır bu işi zaten yapan, Türkiye’nin genel gelişimi için destek vermeyi kendilerine misyon edinmiş şirketlerin CEO’larının olması son derece önemliydi. Platformda İş Bankası CEO’su Adnan Bali, Borusan Grubu CEO’su Agah Uğur, GE Türkiye CEO’su Canan Özsoy ve Bankalararası Kart Merkezi CEO’su Soner Canko’nun Danışma Kurulu
Geçtiğimiz haftalarda girişimcilerin zaten doğası gereği globalleşmesi gerektiğinden bahsetmiştim ve girişimlerin yararlanabileceği hızlandırma programlarını derlemiştim. Sağolsun KOSGEB’den ilgili dostlar yazımı okumuşlar ve yurt dışına ürün satmak isteyen, globalleşmek isteyen girişimcilere ne gibi destek verdiklerinden bahsettiler. Ben de sizler için bu destekleri derledim.
Modül 1: 2016 yılında yurt dışında kuluçka merkezi açmak isteyenlere destek olunmaya başlanmış ve önceki yazımda bahsettiğim Growth Circuit ve Starcamp bu destekten faydalanıyorlar. Yani Growth Circuit ve Starcamp programlarına gitmenizi sağlayan kurumlardan biri KOSGEB. Bildiğim kadarıyla bu programlar oldukça güzel gidiyor. O yüzden KOSGEB iyi ki destek olmuş diyebiliriz. Bu programlara başvurmaktan çekinmeyin. Başlarında sıcak insanlar var, sohbet için bile olsa kapılarını çalın. Dertlerinizi, hayallerinizi anlatın.
Modül 2: Türkiye’de bir organizatör aracılığıyla yurt dışında modül 1’de belirtilen bir hızlandırma programına giderseniz ulaşım ve yol masraflarınızın %80’inine kadarını KOSGEB karşılıyor. Başka bir ülke & şehirdeki hızlandırma programına katılım sağlanılması veya organize edilmesi durunda ise
Elon Musk’ın “Yapay zeka insanlık için çok tehlikeli bir hal almadan regüle etmeliyiz” cümlesini duymuşsunuzdur. Bu sözden sonra yapay zekanın tehlikeli olmadığına dair yüzlerce yorum yapıldı. Ünlü fizikçi Stephen Hawking de “Yapay Zeka konusunda başarı elde edilmesi insanlık için en önemli başarı olacak” gibi çok olumlu bir yorum yapmıştı. Kişisel yorumları bir kenara bırakırsak yapay zekanın günümüzün en önemli gelişmelerinden biri olduğunu, olumlu veya olumsuz tüm insanlığı, ülkeleri, sektörleri etkileyeceği kesin.
Yapay zekanın en çok etkileyeceği alan tabi ki iş gücü yani bizler. McKinsey’in raporuna göre 2030 yılında yapay zeka destekli robotlar tüm dünyada 800 milyon çalışanın işini yapacak. Bu 800 milyon kişi o zamana kadar başka eğitimler alıp başka işlerde mi çalışacak, işsiz mi kalacak cevabını vermek zor. Kişisel görüşüm bu kişiler başka işlerle uğraşacak. Bu kadar iş gücünü etkileyen bir konu tabi ki ekonomik nedenlerle ülkelerin de en önemli konusu olmaya başladı. Son 15 ayda Kanada, Çin, Danimarka, AB Komisyonu , Finlandiya, Fransa, Hindistan, İtalya, Japonya, Meksika, İskandinav-Baltık bölgesi, Singapur, Güney Kore, İsveç, Tayvan, Arap Emirlikleri ve İngiltere
Hızlandırma programlarından daha önceden bahsetmiştim. Girişimleri mentörlerle ve eğitimlerle hızlıca yatırımcıya hazır hale getiriyorlar ve “Demo Day” adlı mezuniyet günüyle yatırımcıların karşısına çıkarıyorlar. Bunlardan en büyüğü Y Combinator. Neden en büyük derseniz AirBnB, Dropbox en bilinen mezunları. Geçtiğimiz iki gün Y Combinator Yaz 2018 mezunu girişimciler yatırımcıların karşısına çıktı. Orada bulunan ve bu iki gün tüm girişimleri dinleyen arkadaşım Duygu Öktem Clark’a oradaki havayı sordum.
S. Ünsal : Duygu selamlar, öncelikle seni tanımayanlar için kendini tanıtabilir misin ?
D.Ö. Clark : Uzun yıllar Türkiye’de çalıştım, inovasyon projeleri yönettim. Türkiye'de ilk kez özel bir şirket bünyesinde hayata gecirilen startup hızlandırma programını"kurumsal girişimci" olarak kurdum ve yönettim. Öncesinde ise Tubitak'in Avrupa Birliği Ofisi'nde Türkiye'nin bilişim projele-rinden sorumlu olarak Türkiye'yi Avrupa Komisyonu'nda temsil ettim. 3 yıl önce de Silikon Vadisi'ne taşındım.
S. Ünsal : Silikon Vadisinde nelerle uğraşıyorsun ?
D.Ö. Clark :Temel olarak 2 şey üzerine yoğunlaştım. Biliyorsun burası girişimciliğin merkezi, dolayısı ile yatırımların geri dönüş oranı çok